No abstract

Development of in vitro technologies that will allow the culture of early stage follicles before antral stage is an essential part of research in reproductive biology in order to understand the ovarian folliculogenesis better. Current evidence suggests that oocyte and somatic cells-derived growth factors interacting with each other and extracellular matrix proteins at paracrine level are involved in this early, gonadotrophin-independent phase of follicle growth. Basement membrane matrix protein (Matrigel™) is a soluble gel rich in extracellular matrix proteins and growth factors. Activin A promotes preantral follicle growth in vivo by inducing the proliferation of granulosa cells and by upregulating the expression of FSH receptor and aromatase enzyme. We hypothesized that activin A and matrigel may provide a better in vitro environment for early stage preantral follicles. Preantral follicles isolated from 14-21 day old BALB/c mice were cultured in matrigel ± activin A for four days. The growth (119.4% versus 45.4%, p < 0.05; respectively) and survival rates (76.3% versus 43.7%, p < 0.05; respectively) of the follicles treated with activin A were significantly higher compared to those without activin A. These results suggest that Activin A and matrigel provide a better in vitro milieu for the growth of isolated ovarian follicles.

The effects of age, parity and body mass index on 50 g oral glucose tolerance test results and its predictive value in gestational diabetes mellitus Yaş, parite ve vücut kitle indeksinin 50 gr glukoz tarama testi üzerine etkileri ve gestasyonel diabetes mellitus ile ilişkisi Alparslan Deniz 1How to cite/Atıf için: Deniz A. The effects of age, parity and body mass index on 50 g oral glucose tolerance test results and its predictive value in gestational diabetes mellitus.

No abstract

Amaç:Bu çalışmada farklı kurumlarda çalışan hekimlerin sezaryen doğumlardaki artış nedenleri ve çözüm yolları ile ilişkili görüşlerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Kesitsel tipte ve tanımlayıcı olarak yapılan bu araştırmada T.C. Sağlık Bakan-lığı sistemine kayıtlı ve en az 20 yıl mesleki tecrübesi olan 200 kadın hastalıkları ve doğum uzmanı hekime ulaşılarak anket uygulanmıştır. Ankette hekimlerin sezaryen oranları artışı nedenleri ile ilgili görüşleri ve sezaryen oranlarını azaltmak için çözüm yolları ile ilgili görüşleri araştırılmıştır. Bulgular: Ankete katılan tüm hekim grubunun önemli bir kısmı (%89.0) 'Sezaryen kararı alırken tıbbi nedenler dışında faktörler sezaryen kararını etkiler' maddesine 'kesinlikle katılıyorum' yanıtını vermiştir. Benzer şekilde hekimlerin çoğunluğu 'malpraktis uygulamaları' ve'hasta ve yakınlarının yarattığı baskının' sezaryen doğum kararını arttırdığı ilişkin görüşe kesinlikle katılmaktadır (sırasıyla %89.0 ve %89.5). Katılımcıların %85'i sezaryen oranlarındaki artışı önlemek için çözüm yolu olarak; va-jinal doğumda oluşabilecek olumsuz sonuçlara ilişkin malpraktis cezalarının kaldırıl-masını,%84'ü vajinal doğumdaki olası olumsuz sonuçlar için hasta ve yakınları tarafından hekime uygulanan sosyal baskıyı azaltmayı görmektedir. Bu çalışmada hekimlerin çoğunluğu çözüm yolu olarak görülen cezalandırma veya ücret yoluyla ödüllendirme ile ilgili önerilere (sırasıyla %56.0 ve %56.5) ''kesinlikle katılmıyorum'' cevabı vermişlerdir. Yine hekimlerin %81'i sağlık planlayıcılarının sezaryen oranların-daki artışa doğru şekilde müdahale edebildiği fikrine kesinlikle katılmamaktadır. Sonuç: Sezaryen oranlarının yüksek seviyelerde olmasında; hem kamu hem de özel sektörde çalışan hekimler açısından malpraktis korkusu ve sosyal baskı en önemli nedenler olarak görülmektedir.