Öz: Enerji kullanımı ülkelerin gelişmişlik düzeyini belirlemede kullanılan en önemli göstergelerden birisidir. Bu çalışmanın amacı, 1960Bu çalışmanın amacı, -2015 dönemi yıllık verileri kullanarak Türkiye'de kişi başına enerji kullanımının durağanlığını incelemek ve böylece ekonomik gelişme durumu hakkında bilgi edinebilmektir. Bu amaçla çalışmada geleneksel birim kök testlerinin yanı sıra farklı yapısal değişimleri dikkate alan birim kök testleri kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, gelişmekte olan ülkeler arasında yer alan Türkiye için enerji kullanımı serisinin durağan olmadığı tespit edilmiştir. Böylece enerji kullanımında meydana gelen şokların etkisi kalıcı olduğu belirlenmiştir.

Dünya ekonomisinin geçmişten günümüze geçirdiği evreler dikkate alındığında küresel çapta gerçekleşen çoğu olay neticesinde (savaş, kriz vs.) ekonomi politikalarına olan bakışın farklılaştığı izlenmektedir. Öyle ki birçok ülkede yarattığı büyük tahribatlarla sonuçlanan 2. Dünya Savaşı da o döneme kadar süregelen ekonomik anlayış üzerinde değişiklikler meydana getirerek "refah iktisadı" adı altında yeni bir ekonomik anlayışın doğmasına vesile olmuştur. 1940'lı yıllar itibariyle uygulanan bu yeni iktisat anlayışı kamu kesiminin genişlemesi ile sonuçlanmış ve bununla birlikte artan bütçe açıklarını tartışılır hale getirmiştir. 1980'li yıllara gelindiğinde ise zaten önemli bir ekonomik problem haline gelmiş olan bütçe açıklarına ek olarak, küreselleşme sürecinin hızlanmasıyla birlikte özellikle Amerika Birleşik Devletleri (ABD) cari açığında eşlik etmeye başlaması ikiz açık tartışmalarına zemin hazırlamıştır. Hatta söz konusu açıklar ABD ile de sınırlı kalmayıp başta Avrupa ülkeleri (Birleşik Krallık, Fransa vs.) olmak üzere uzak doğu ülkelerine (Japonya) kadar pek çok ülke ekonomisinde olumsuz etkiler oluşturmaya başlamıştır.