Summer squash (Cucurbita pepo L.) is one of the important vegetable species preferred by the people of Turkey in terms of their nutritional value. F1 hybrid summer squash varieties are widely used both in the open field and protected cultivation. The majority of these varieties come from abroad, and our dependence on abroad continues. In this study, the effectiveness of the dihaploidization method, which has an important place in variety breeding studies, was investigated to reduce our import dependency and to produce new F1 hybrid varieties that are high yielded, quality, resistant to diseases and pests. In this context, 14 summer squash genotypes were used as plant material. Dihaploidization studies were carried out using the irradiated pollen technique. In total, 165 flowers were pollinated and 64 fruits, 7034 seeds, 521 embryos, and 144 plants were obtained. 111 pants were successfully acclimatized and cultivated in controlled conditions. As a result of ploidy analysis, 28 plants were haploid (2n=x=20), 77 were diploid (2n=2x=40) and 6 were mixoploid (containing diploid and haploid cells). Haploid plants were doubled with 1% 42olchicines treatment, grown in the greenhouse, selfed, and seeds were obtained.
Toprak sıkışması ve buna bağlı toprağın gözenek yapısının değişimi, tarımsal sürdürebilirliği ve bitkisel verimi olumsuz yönde etkilemektedir. Bu olumsuz etkinin azaltılması için çeşitli amenajman uygulamalarının yanında, toprakların organik madde içeriklerinin artırılması önemli bir yer tutmaktadır. Ayrıca son yıllarda, toprak sıkışmasının toprağın fiziksel kalitesine etkisini belirlemede sınırlayıcı su aralığı (SSA) kullanılmaya başlanmıştır. Yapılan bu çalışmada, yüksek sıkışma potansiyeline sahip olan kil tekstürlü bir toprağa, ağırlıkça %0, 0.5, 1.0, 2.0 ve 4.0 oranlarında sığır gübresi (SG), biyokömür (BK) ve kompost (KO) uygulanmıştır. Uygulama yapılan topraklar altmış günlük inkübasyon çalışması yapılmış, sonrasında standart proktor testine tabi tutulmuştur. Proktor testi ile maksimum düzeyde sıkıştırılan örneklerin hacim ağırlığı (HA), toplam gözenekliliği (TG), tarla kapasitesi (TK), solma noktası (SN), faydalı su kapasitesi (FS) ve SSA üzerine etkileri belirlenmiştir. Buna göre, kontrol (K) örneği ile kıyaslandığında SG, BK ve KO uygulama dozlarındaki artış ile ters orantılı olarak toprağın maksimum HA değerleri azalmış ve TG değerleri ise artış göstermiştir. %4 SG, BK ve KO uygulama dozlarında HA değerleri kontrole göre sırasıyla; %12.93, 11.56 ve 14.28 oranında düşerken, TG değerleri de sırasıyla; % 16.18, 14.38 ve 17.98 oranlarında artmıştır. Ayrıca SSA' nın alt ve üst limitleri uygulamalara bağlı olarak önemli değişkenlikler göstermiş, kullanılan organik materyallerin dozlarındaki artış ile önemli artışlar belirlenmiştir. Sınırlayıcı su aralığında en yüksek artış kompost uygulamasında %4 dozunda tespit edilmiştir. Buna göre sıkışma eğilimi yüksek ve fiziksel kalitesi düşük olan bir toprağa uygulanan her üç organik materyal de çalışma şartlarında toprağın sıkışma eğilimini azaltarak SSA' yı genişletmiş ve toprağın fiziksel kalitesini iyileştirmiştir.
ZYMV and Fusarium oxysporum f. sp. melonis are one of the main disease factors limiting melon cultivation. ZYMV (Zucchini Yellow Mosaic Virus) is one of the most important diseases caused by potyvirus and causing the most important yield losses in melons. Another important disease agent, Fusarium oxysporum f. sp. Melonis, is a soil-borne disease with four races FOM 0, 1, 2, 1-2. The most common races are 1 and 2 in Turkey. This study, 87 melon accessories ZYMV and Fom 1 and Fom 2 races resistance levels and homogeneity testing levels of genotypes were determined. Result of the study, when the resistance among the genotypes for two races was examined, Fom 1 and Fom 2 strains, 23 genotypes were found to have homozygous resistance alleles against to both races, while for Fom 1 there were 46 allele resistance lines in total, and 30 genotypes had homozygous resistance alleles, 16 of them had heterozygous resistance alleles. This situation for Fom 2, it was found that there were 75 allele resistant alleles, 69 genotypes had homozygous allele and 16 genotypes had heterozygous allele. All genotypes are sensitive against to ZYMV. Homogeneity levels,29 of the genotypes were observed to be between 85-95%.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.