SUMMARY OBJECTIVE: The aim of this study was to evaluate the prognostic value of whole blood parameters, systemic inflammatory indices, and systemic inflammatory markers in pregnant women with COVID-19. METHODS: In this cross-sectional study, the demographic, clinical, and laboratory data (i.e., whole blood parameters, C-reactive protein, procalcitonin, ferritin, and D-dimer) of 464 pregnant women with COVID-19 who attended a tertiary hospital between January and April 2021 were reviewed. Systemic inflammatory indices (i.e., neutrophil/lymphocyte ratio, platelet/lymphocyte ratio, platelet/neutrophil ratio, and systemic immune inflammation index) were calculated. Asymptomatic and mildly symptomatic pregnant women were classified as Group 1 (n=413), and those with severe disease were classified as Group 2 (n=51). RESULTS: Lymphocyte count and lymphocyte percentage in whole blood parameters were significantly lower (p<0.05), and C-reactive protein, ferritin, and procalcitonin values were higher in Group 2 (p<0.05). Systemic inflammatory indices [neutrophil/lymphocyte ratio (4.7±2.9 (1.1–21.2) vs 7.5±4.7 (2.13–23.2)), platelet/lymphocyte ratio (191.1±104.3 (53.0–807.1) vs 269.5±118.9 (105.0–756.0)), systemic immune inflammation index (1,000±663 (209–5,231) vs 1,630±1,314 (345–7,006))] were found statistically significantly higher in severe disease group (p<0.001). CONCLUSION: Evidence in this study indicates that neutrophil/lymphocyte ratio, platelet/lymphocyte ratio, and systemic immune inflammation index at first admission are simple, rapid, and inexpensive indices in predicting the prognosis of COVID-19 in pregnant women.

Amaç: Antenatal bakıma ulaşamayan sığınmacı gebelerin maternal ve neonatal sonuçlarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada bir eğitim ve araştıma hastanesi doğum salonuna Ocak 2013-Ocak 2015 tarihleri arasında yatrılan ve gebeliği boyunca takip almayan 202 sığınmacı gebe dahil edildi. Çalışma etik kurul tarafından onaylandı. Suriyeli sığınmacı gebelerin maternal ve neonatal sonuçları değerlendirildi. Bulgular: Gebelerin labaratuar bulgularının ortalaması sırasıyla hemoglobin 11,3 g/dl,ferritin 15,1 ng/ml,vitamin B12 179,5 pg/ml, demir 57,1 mcg/dl, folik asit 10 ng/ml, 25 hidroksi D(25 OH D) vitamin 6,6 ng/ml’dir. Gebelik komplikasyonlarına bakıldığında ; %19,3’ünde oligohidramnios, %3’ünde gebelik haftasına göre düşük doğum ağırlığı , %2’sinde anhidramnios, %1,5’inde intrauterin büyüme kısıtlılığı, %1,5’inde makrozomik fetus, %0,5’inde polihidramnios ve %0,5’inde ablasyo plasenta görülmüştür. Yenidoğanların %55,9’u erkek, doğum ağırlığı ortalaması 3096 gr, boy ortalaması 48,9 cm idi. Yenidoğanların üçünde polisitemi tespit edildi.Yenidoğanlarda görülen anomaliler nöral tüp defekti (n=1), hipoplastik sol kalp sendromu(n=1), duodenal atrezi(n=1), hidrosel(n=1), ambigus genitale(n=1),anensefali(n=1), fasial paralizi(n=1) ve özofagus atrezi(n=1) idi. Hastaların gebelik sayısı arttıkça hemoglobin, ferritin ve folik asit değerlerinin referans değerlerine göre anlamlı olarak azaldığı (sırasıyla p=0.036,p=0.012,p=0.044), demir değeri düşük olanların 1. ve 5. dakika Apgar skorunun anlamlı olarak daha düşük olduğu saptanmıştır(sırasıyla p=0.000, p=0.002).25 OH D vitamin değeri ile ultrasonla ölçülen femur uzunluğu ve doğum boyu arasında anlamlı pozitif korelasyon olduğu tespit edilmiştir(sırasıyla p=0,020, p=0,050). Sonuç: Yetersiz beslenme ve aşırı beslenme olumsuz gebelik sonuçları ile ilişkili olabilir iken gebelik sırasında makrobesinlerin ve mikrobesinlerin yeterli alımı olumlu etki etmektedir.