No abstract

No abstract

No abstract

Klasik finans teorisinde yatırım karar sürecindeki en önemli iki değişken beklenen getiri oranı ve risk olarak kabul edilmektedir. 1950'lerin başında finans bilim dalında bir dönüm noktası olarak kabul edilen çalışmasıyla Markowitz'in bu alana yaptığı en büyük katkılardan birisi kavramsal olarak bilinen risk olgusunun varyans ile ölçülmesini olanaklı kılan bir yöntemi ortaya koymasıdır. Beklenen getirinin gerçekleşme olasılığı olarak tanımlanan riskin hesaplanması için gelecekte gerçekleşmesi muhtemel getiri oranlarına ilişkin objektif bir olasılık dağılımının var olduğu varsayılmaktadır. Bu dağılımın ortalaması, beklenen getiri oranı; varyansı ya da standart sapması ise risk ölçüsü olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Riskin 1

No abstract