No abstract

Gastronomy and culinary arts is one of the fields whose all of the stakeholders much need the communication and the lack of ethics is greatly experienced. While creating ethic codes of this field, considering problems and expectations of workers and enterprises is prerequisite. Forming the rules of this field, determining the binding rules of all the stakeholders affect or are affected directly or indirectly is regarded as sin qua none of this field. This study is prepared based on devoted students, in the context of "The Impact of Culture and Art on Gastronomy" course of the program of Masters in Gastronomy and Culinary Arts, Gaziantep University.

ÖzEstetik, toplumun ve insanın hemen her yapı taşına nüfuz etmiştir. İnsanın en temel ihtiyaçlarından biri olan yeme-içme ile ilişkilendirildiğinde mevcut durumun oldukça tartışmalı olduğu görülmektedir. "İnsanın güzellik arayışı her zaman var oldu ve var olmaya devam edecek" önermesi bu çalışmanın ortaya çıkmasında etkili olmuştur. Bu güzellik arayışının temel fizyolojik bir ihtiyaç olan yeme-içmenin hem gelişiminde hem de değişiminde önemli bir rolünün olduğu varsayılmaktadır. Bu çalışmada estetik ve yemek ilişkisinin süje ve objenin güzellik ekseninde incelenmesi amaçlanmıştır. İnsanın bir yemeği tercih nedenlerinin estetik açıdan ortaya konulması da amaçlar arasındadır. Günümüzde gıdanın tüm duyuları harekete geçiren sinestetik bir etkisinin olduğu bilinmektedir. Sadece tat ve koku duyuları ile açıklanamayacak olan yemek; estetik, felsefik ve psikolojik akademik çalışmalar ışığında ele alınmıştır. Sonuç olarak günümüzde bu iki kavramın birbirinden ayrılamadığı, gelecekte de estetik kaygı ile arayışın devam edeceği düşünülmektedir. Çalışmada Brillat-Savarin'in ikonik gastronomi yaklaşımı temelinde insanın güzeli arama arzusu, eleştirel gastronomik bir yaklaşım ile irdelenmektedir.