Bu çalışmada Bolu ve çevresinde yaşayan süt ve karışık dişlenme döneminde bulunan çocuklarda labial frenulum tiplerini ve gingival sağlığa etkilerini değerlendirmek amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Hastanesi'nde gerçekleştirilen çalışmaya 3-16 yaşlarındaki 205 çocuk (%49,7 erkek, %50,3 kız) dahil edildi. Çocukların %49,3'ü 3-6 yaşlarında olup süt dişlenme, %50,7'si 7-16 yaşlarında olup karışık dişlenme göstermekteydi. Maksillar labial frenulum (MLF) tipleri Mirko sınıflamasına göre sınıflandırıldı; gingival indeks skorlaması ise Löe-Silness sınıflamasına göre yapıldı. Bulgular: MLF tipleri bakımından iki cinsiyet arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu. Hem süt hem de karışık dişlenme döneminde en sık gingival tip frenulum tespit edildi. Frenulum tipleri bakımından gruplar arasında anlamlı fark bulunmadı. Her iki yaş grubunda da papile penetre formdaki frenulumlarda gingival indeks skorlarının anlamlı biçimde daha yüksek olduğu tespit edildi. Tartışma ve Sonuç: Frenulum uzunluğunun normal sınırlar dışında olması diş eti çekilmelerine, dizilim bozulmalarına, diş çürüklerine ve konuşma problemlerine sebep olabilir. Bu nedenle çocuklarda ağız-diş muayenesi sırasında frenulum değerlendirmesine de önem verilmelidir.

Purpose: The purpose of the present research was to evaluate the effectiveness of self-adhesive composites in amalgam repair as time-saving alternatives to universal bonding-universal composite materials, with or without the usage of Alloy Primer in terms of shear bond strength. Materials and Methods: Forty-two disc-shaped amalgam samples were prepared by condensing into 6×2 mm holes in acrylic resin blocks, sandblasted with 50 μm Al2O3 and randomly divided into 6 groups according to repair material [Constic (Group C), Fusio Liquid Dentin (Group FLD), Universal bonding+Universal composite (Group Control), Alloy Primer+Constic (Group APC), Alloy Primer+Fusio Liquid Dentin (Group APFLD), Alloy Primer+Universal bonding+Universal composite (Group APControl)]. After shear bond strength test, the fracture modes were determined under a digital microscope. Statistical analysis was performed using one-way analysis of variance and Tukey's post hoc test. Results: The highest shear bond strength values were obtained for Fusio Liquid Dentin, among the three repair materials when Alloy Primer was not applied (p<0.05). Usage of Alloy Primer increased shear bond strength values of the investigated repair materials to amalgam, except Fusio Liquid Dentin. Conclusion: Within the limitations of the present research, it can be concluded that; the investigated self-adhesive composite materials could be time-saving alternatives to the Universal bonding+Universal composite for the purpose of amalgam repair, in terms of shear bond strength. The clinicians could prefer Fusio Liquid Dentin self-adhesive composite material without Alloy Primer application for the purpose of amalgam repair in non-cooperative patients.

No abstract

Pulpa vitalitesinin değerlendirilmesi diş hekimliği pratiğinde teşhis aşamasında kritik bir öneme sahiptir. Geleneksel pulpa canlılık test yöntemleri pulpal innervasyona dayalıdır ve bazen yanlış pozitif ya da yanlış negatif cevaplar verebilmektedir. Ayrıca, bu yöntemler hastanın uyaranlara cevabını değerlendirdiklerinden subjektif testlerdir. Pulpa vitalitesi, kan desteğinin doku içinde bulunduğu anlamına gelmektedir. Son zamanlarda pulpa vitalitesinin belirlenmesinde pulpal kan akımının yarı nicel kaydına izin veren non invaziv ve ağrısız elektro optik bir teknik olan Lazer Doppler Flovmetre'nin kullanılmaya başlandığı görülmektedir.