Bu çalışma çocuğun eğitim hayatındaki ilk öğretmeni olan okulöncesi öğretmenlerinin hareket eğitimi hakkında metaforik algılarını ve sınıf içindeki hareket eğitimleri sürecinde yaşadıkları zorlukları/engelleri ortaya koymayı amaçlamaktadır. Araştırma nitel desende durum çalışması olarak planlanmıştır. Çalışma grubunu Uşak ilinde görev yapan ve tesadüfî olmayan örnekleme yöntemlerinden uygun örnekleme yöntemiyle seçilen 82 öğretmen oluşturmaktadır. Verilerin toplanması sürecinde öğretmenlere sunulan metafor oluşturma formunda “Hareket Eğitimi ……….. gibidir/benzer. Çünkü………………………………” yönergesiyle hareket eğitiminin zihinlerinde neleri çağrıştırdığını ortaya koymaları ve bunun nedenini açıklamaları istenmiştir. Diğer veri toplama aracıyla ise, öğretmenlere açık uçlu soru yöneltilmiş ve sınıflarında hareket eğitimleri sürecinde yaşadıkları zorlukları/engelleri belirtmeleri istenmiştir. Her iki veri toplama aracından elde edilen verilerin analizinde içerik analizi kullanılmıştır. Okulöncesi öğretmenleri hareket eğitimini su, ilaç, yemek gibi metaforik çağrışımlarla temel ihtiyaç temasıyla, iskelet, et ile tırnak gibi metaforik çağrışımlarla vücut bütünlüğünü sağlayan temasıyla açıklamışlardır. Etkili bir hareket eğitimi yapabilmelerinin önündeki en büyük engel/zorluk olarak sınıflarının fiziksel koşullarının yeterli olmayışı ve kalabalık olması, yeterli araç-gereç ve materyallerin olmaması, çocuklara dair özellikler (gelişim düzeyi farklılıkları, kurallara-komutlara uymama, çabuk sıkılma, konsantrasyon vb.) olduğunu ifade etmişlerdir. Elde dilen bu bulgulara göre, okul öncesi öğretmenlerinin yaşadıkları engelleri kaldırmak için fiziksel koşullar, sınıf mevcutları, araç-gereç ve materyal temini konusunda kalite standartlarının oluşturulması önerilmektedir.
Dünya klasikleri yaklaşık iki asırdır dünyanın dört bir yanından çocukların okuduğu, dinlediği masallar arasındadır. Özellikle okul öncesi dönemde çocukların severek dinlediği, kahramanlarıyla özdeşim kurdukları bu masallar çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Bu çalışma XX ili XX Halk Kütüphanesi’nden 2021 yılında “okul öncesi dönem” kategorisinde en çok ödünç alınan 15 klasik dünya masalındaki ihmal ve istismar türlerine (fiziksel, cinsel, duygusal) yer verilme durumunu incelemek amacıyla yapılmıştır. Çalışma nitel desende tasarlanmış ve masal kitapları doküman analizi tekniğiyle incelenmiştir. Çalışmanın sonuçlarına göre, kitaplarda en fazla duygusal istismar ifadelerine (n:60), daha sonra fiziksel istismar ifadelerine (n:19) ve en az ise duygusal ve fiziksel ihmal ifadelerine (n:6) rastlanmıştır. Kitaplarda cinsel istismara yönelik herhangi bir bulguya rastlanmamıştır. Çalışmada yer alan kitapların bazıları her ne kadar psikolojik danışman onaylı ya da yeniden yorumlanmış olsa da çocukların dünyaya açılan pencerelerinden biri olan masalların eğitsel, sosyal ve psikolojik anlamda çok kapsamlı incelenmesi, çocuklara doğru mesajlar vermesi gerekir. Bu sebeple üzerinden 200 yıl geçmesine rağmen hala çocukların severek dinlediği ya da okuduğu bu masaların günümüzün çocuk pedagojisine uygun hale getirilmesi önerilmektedir.
Sosyal medya uygulamalarının gelişmesi, kullanımının yaygınlaşması ve çocukların da bu platformlarda denetimsiz ve aktif olarak yer almaya başlamaları ile çocuk istismarı yeni bir boyut kazanmış ve sosyal medyanın çocuklara yönelik etkileri, incelenmesi gereken önemli bir alan olarak ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada erken çocukluk dönemindeki Youtube içerik üreticilerinin yayınladıkları videolarda, anne-babaları tarafından duygusal istismara maruz kalma durumları, duygusal istismar türleri ve sıklığı araştırılmıştır. Çalışmada durum ve olaylar olduğu gibi müdahale edilmeksizin ele alındığından nitel desende tasarlanmış ve metin, renk ve imajlar gibi çoklu iletişim tarzlarına bakma fırsatı veren “Çok Modlu Eleştirel Söylem Analizi” yöntemi kullanılmıştır. Çalışmada videolar amaçlı örneklemle, Youtube’da içerik üreten ve en yüksek takipçiye sahip 4 çocuk içerik üreticisi olarak seçilmiştir. Her kanala ait son 6 yılda yayınlanmış, içeriğinde anne veya babası bulunan, en çok izlenme sayısına sahip 10 video olmak üzere toplam 40 video, duygusal istismar ve alt boyutları kapsamında incelenmiştir. Video içerikleri duygusal istismarın alt boyutları baz alınarak oluşturulan kodlara göre “Dedoose” programı ile analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda incelenen 40 video içerisinden 13 videoda duygusal istismar bulgusuna rastlanmıştır. Çalışma kapsamında analiz edilen videolarda çocukların anne veya babaları tarafından duygusal istismara uğrama sıklığı %33 olarak belirlenmiştir. Çocukların bu videolarda daha çok anneleri tarafından duygusal istismara uğradığı, en çok uygulanan duygusal istismar davranışlarının ise azarlama ve aşağılama olduğu görülmüştür. Reddetme, aşırı koruma, izole etme, ayrım, karşılaştırma, suça yöneltme ve lakap takma alt boyutlarına rastlanmamıştır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.