BackgroundIntensive care units are stressful places where patients experience physical and psychological discomfort. Understanding the experience of these patients regarding nursing care is very important.Aims and objectivesTo determine the intensive care experiences of thoracic and cardiovascular surgery patients and the factors that affect them.DesignThe research consists of two phases: quantitative and qualitative.MethodsThis was a descriptive and cross‐sectional study. Its research sample comprised 100 patients who spent at least one night in an intensive care unit after thoracic or cardiovascular surgery. The Intensive Care Experiences Scale (ICES) and the Numeric Rating Scale were used. Two open‐ended questions were asked to the patients to understand what they felt when they were attached to mechanical ventilation and to describe their intensive care experiences.ResultsThe ICES mean score was 66.35 ± 6.88. Significant negative relationships were found between length of stay and severity of pain and ICES total scores. A significant difference was found between scale scores and being understood by health care professionals when attached to mechanical ventilation. The patients stated that, when they were attached to mechanical ventilation and during their stay in the intensive care unit, they experienced feelings of helplessness, uncertainty, and fear. They also experienced physical discomfort and reported no longer fearing death.ConclusionIt was determined that patients partially positively perceived their experiences. It was found that they focused on coming out of surgery alive. The physical discomfort and negative emotions reported can be reduced or relieved by competent care.Relevance to clinical practiceThe intensive care experiences and emotions of intensive care patients are important. Physical discomfort and negative emotions can be mitigated or alleviated by competent nursing care.
Kalp kapak ameliyatları sonrası dönemde hemşirelik bakımı oldukça karmaşıktır. Bu ameliyatlar açık kalp cerrahisi tekniğiyle yapıldığından; ameliyatta hipotermi uygulanması, median sternotomi, mekanik protez kapak implantasyonu, göğüs tüpleri, akut dönemde yoğun bakımda mekanik ventilasyona bağlı kalınması odaklanılması gereken ve çeşitli güçlükler yaratan konulardan sadece bir kaçıdır. Bu alandaki rehberler genellikle tedavi ilkeleri üzerine yoğunlaşmakta olup, kalp kapak ameliyatı olan hasta grubunun bakımını tümüyle içeren bir rehbere ulaşılamamıştır. Açık kalp ameliyatı yöntemiyle kalp kapak ameliyatı uygulanan hastanın bakımına yönelik ülkemizdeki yayın sayısının yetersiz olması, bu derlemenin yazılış amacını oluşturmuştur. Kalp kapak hastalıkları dünyada ve ülkemizde oldukça sık görülmektedir. Bu ameliyatlar hastaların yaşam sürelerini uzatmak ve yaşam kalitelerini artırmak için yapılsa da, çeşitli komplikasyonlara ve istenmeyen durumlara neden olabildikleri için ameliyat sonrası dönemde yakın izlem ve yoğun hemşirelik bakımı gerektirmektedir. Kalp kapak ameliyatları hastaların tüm sistemlerini etkilediğinden, ameliyat öncesi hazırlıktan ameliyat sonrası bakıma kadar olan tüm süreçte hastanın yakından izlenmesi, komplikasyonların erken saptanması ve yönetilmesi açısından önemlidir. Kalp damar cerrahisi hemşireleri, bu özel hasta grubunun bakımında klinik bilgi ve becerilerinin yanı sıra eğitici rollerini aktif bir şekilde kullanabilirler.
Objective: This study aimed to determine the relationship between preoperative anxiety and postoperative pain and perioperative sleep quality in open-heart surgery patients. Methods: It was a cross-sectional study. The research sample included 126 patients who underwent open-heart surgery for the first time and remained in intensive care for a maximum period of 48 hours. All patients' procedures were performed with cardiopulmonary bypass and sternotomy. Data were collected using a Patient Identification Form, developed by the researcher and used to determine patients' characteristics; the Anxiety Specific to Surgery Questionnaire (ASSQ), used to determine patients' anxiety level; the Pittsburgh Sleep Quality Index (PSQI), used to measure perioperative sleep quality, and the Numeric Pain Scale (NPS), used to determine postoperative pain levels. Results: Open-heart surgery patients experienced moderate levels of anxiety (27.28±8.48), moderate postoperative pain (4.30±2.29) and poor sleep quality (10.27±4.23) perioperative period. In this paper, a significant, weak, and positive correlation between ASSQ score and postoperative NPS score (r=0.318, p<0.05) was found; no correlation between the ASSQ score and perioperative PSQI score was found. It was determined that 90.48% (n = 114) of patients who underwent open heart surgery had poor sleep quality and there was no relation between preoperative anxiety and postoperative sleep quality. Conclusion: The authors concluded that preoperative anxiety impacts postoperative pain but has no effect on sleep quality for open-heart surgery patients in Turkish people.
Kalp kapak hastalıkları oldukça yaygın görülen sağlık sorunlarından biridir. İleri derece kapak hastalıklarında cerrahi tedavi ön plana çıkmaktadır. Kalp kapak ameliyatları sonrasında hasta hem ameliyat hem de antikoagülan ilaç nedeniyle uyum sağlamak durumundadır. Cerrahi yara, sternotomi, kardiyak rehabilitasyonun yanında antikoagülan tedavinin başlanması, sürdürülmesi ve komplikasyonların önlenmesinde uyum oldukça önemlidir. Beklenen yaşam süresinin artması ve mekanik protez takılma sınırının 60 yaşa kadar uzatılması, ömür boyu antikoagülan kullanan hasta sayısının artacağını düşündürmektedir. Bu nedenle hemşireler giderek daha yaşlı bir hasta grubunda antikoagülan tedaviye uyumu arttırma sorumluluğu taşımaktadır. Ülkemizde kalp kapak protezleri ameliyatları sonrasında antikoagülasyonu sağlamak için K vitamini antagonisti olarak varfarin kullanılmaktadır. Varfarin kullanımına yönelik bir eğitim programı ve terapotik doza ulaşmada hastalar için uygulanan belirli bir protokol bulunmamaktadır. Bu durum hasta uyumunu zorlaştıran bir unsurdur. İlacın kullanımı, beslenme, ilaç etkileşimleri, yan etkiler ve izlemler antikoagülan tedaviye uyumda anahtar noktalardır. Hastanın antikoagülan tedaviye uyum sağlaması için hemşire bu konularda hastayı desteklemelidir. Ameliyat sürecinin getirdiği komplikasyonlar yanında ilaç uyumsuzluğu yaşayan hastalar tromboemboli ya da kanama gibi hayatı tehdit eden komplikasyonlarla karşı karşıya kalmaktadır. Kişiye özgü alışkanlıkların değerlendirildiği, ilaç dozu ile sınırlı kalmayıp kişinin uyumsuzluğuna neden olan etmenlerin incelendiği danışmanlık sisteminin sağlanması ve sürdürülmesi öncelikli konulardan biridir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.