OBJECTIVE: Although foreign body aspirations can be seen at any age, they are an important cause of mortality and morbidity in pediatric patients. Anesthesia preference can range from mild sedation to general anesthesia. In this study, pediatric cases that we underwent anesthesia for foreign body aspiration were examined, and differences in terms of age, gender, hospitalization of aspirated objects and mortality were analyzed.MATERIAL AND METHODS: Pediatric cases who underwent foreign body aspiration operation by the Pediatric Surgery Clinic over a 3-year period between January 2018 and December 2020 were analyzed retrospectively. A total of 46 patients were included in the study. Age, gender, hospital admission complaints, duration of preoperative, quality and location of the aspirated objects, treatment methods, anesthesia duration, perioperative complications, length of stay, and mortality parameters were analyzed.RESULTS: 39.1 % of the patients were girls, and 60.9 % were boys. Their mean age was 33.47 ± 39.72 months. Although the materials aspirated varied, the most aspirated material was dried nuts at a rate of 43.5%. Intravenous anesthetics and controlled ventilation were used in all patients. While 76.1% of the patients had no complications, 10.9% had bronchospasm and 13% had a late awakening. While 89.1% of the patients went to the service after surgery, 10.9 % of the patients who developed bronchospasm were followed up in the intensive care unit.CONCLUSIONS: Complications and length of stay in the hospital do not change in cases of aspiration below and above the age of one. Anesthesia preference in patients should be considered on a patient basis. According to the results of our study, intravenous-inhalation anesthesia and controlled ventilation are also an option that should be taken into consideration.
Amaç: Pulmoner hipertansiyon (PH), pulmoner kan akımının azalmasıyla sonuçlanan pulmoner vasküler yataktaki bir bozukluktur. Çalışmamızda preoperatif PH’si bulunan olgularda anestezik yaklaşımlarımızı araştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya Kasım 2018-Mart 2021 tarihleri arasında anestezi altında operasyona alınan, preoperatif tetkiklerinde ekokardiyografide Pulmoner arter basıncı yüksekliği (PAB≥25mmHg) saptanan hastalar dahil edildi. Hastaların cinsiyetleri, yaşları, ek hastalıkları, transtorasik ekokardiyografileri bulguları, operasyon sırasında uygulanan anestezi tipleri, operasyon süreleri, postoperatif servis/yoğun bakım takip süreleri ve postoperatif ortaya çıkan komplikasyonlar ve mortalite incelendi. Bulgular: Çalışmaya alınan hastaların 46’sı kadın, 31’i erkekti. Yaş ortalamaları 68.71±15.03 idi. Hastaların %2.6’sında ek hastalık gözlenmezken, %97.4’ünde ek hastalık mevcuttu. Hastalara uygulanan anestezi tipine göre değerlendirdiğimizde; hastaların %89.6’sı genel anestezi altında opere olurken, %10.4’ü rejyonel anesteziyle opere olmuştur. Vaka sonrasında hastaların %51.9’u servise çıkarken, % 48.1’i yoğun bakıma çıkmıştır. 77 hastadan 9’unda ölüm gözlenirken, 68’i hastaneden taburcu olmuştur. Hastaların %76.6’sında komplikasyon gözlenmezken, en sık görülen komplikasyon % 9.1 oranında enfeksiyondur. Sonuç: Preoperatif pulmoner hipertansiyonu bulunan hastaları PH derecelerine göre sınıfladığımızda; uygulanan anestezi şekli, hastaların postoperatif servis, yoğun bakım takip süreleri, postoperatif taburculuk ve mortalite oranları arasında anlamlı bir farklılık olmadığı gözlenmiştir. PH’si bulunan hastaya anestezik yaklaşımla ilgili ulusal kılavuzlara, prospektif çalışmalara ihtiyaç olduğu kanaatindeyiz.
AMAÇ: Çalışmamız Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi yoğun bakım ünitelerinde çalışan sağlık personelinin tükenmişlik düzeyinin sosyodemografik değişkenlerle ilişkisini belirlenmeyi ve ardından bu soruna çözüm önermeyi amaçlamıştır. GEREÇ VE YÖNTEM: Öğretim üyesi, uzman doktor, asistan doktor ve hemşireler dahil toplam 145 yoğun bakım çalışanına 18 sorudan oluşan sosyodemografik veri formu ve 22 sorudan oluşan Maslach tükenmişlik ölçeği’ni içeren iki bölümlü anket uygulandı. Anket uygulaması sonucu elde edilen verilerin istatiksel analizi SPSS (Statistical Package fort the Scocial Science Version 20, Chicago, ABD) programı kullanılarak yapıldı. BULGULAR: Yoğun bakım çalışanlarının Maslach tükenmişlik ölçeği duygusal tükenme puan ortalaması 18.26±7.61, duyarsızlaşma boyutu puan ortalaması 8.42±2.96 olarak, kişisel başarı hissi puan ortalaması ise 10.64±4.15 olarak bulunmuştur. SONUÇ: Yoğun bakım çalışanlarının duygusal tükenme ve duyarsızlaşma alt ölçeği ortalama puanlarına göre orta düzeyde tükenmişlik yaşadığı bulundu. Yoğun bakım çalışanlarının yaşadığı tükenmişlik sendromu açısından personelin sorunlarının tespiti, düzeltiltici çalışmaların yapılması ve anketin belli aralarla tekrar edilmesinin faydalı olacağı kanaatindeyiz.
Introduction: Endoscopic retrograde cholangiopancreatography is extremely painful and uncomfortable when performed without anesthesia. However, the type of anesthesia to be applied remains a matter of debate. In this study, general anesthesia and sedation procedures were compared in endoscopic retrograde cholangiopancreatography performed by the same anesthesia and surgical team over a 5-year period. Materials and Method: Patients aged over 65 years were divided into two groups, general anesthesia and sedation, and their data were analyzed retrospectively. Anesthesia complications, surgical complications, duration of the procedure, need for intensive care, and length of hospital stay and intensive care needs were compared between groups in 2812 patients. Results: Data from 1885 patients were analyzed. The procedure time and hospital stay were shorter, and anesthesia-related complication rate was lower in the general anesthesia group. Although not statistically significant, mortality was higher, and the need for intensive care was similar to the sedation group. The complication rate significantly increased in patients aged over 75 years Conclusion: Endoscopic retrograde cholangiopancreatography can be performed under deep sedation or general anesthesia. The experience of the anesthetist is an important factor for this choice. The use of sedation in geriatric patients is associated with more complications that require airway interventions. In addition, anesthesia complications due to prolonged procedures were more common in the sedation group. Conclusion: In our study, it was observed that general anesthesia was safer for endoscopic retrograde cholangiopancreatography procedures performed in geriatric patients by an experienced anesthesia and surgical team. Keywords: Geriatrics; Cholangiopancreatography; Anesthesia, General; Deep Sedation.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.