No abstract

No abstract

Purpose: In this study, the relationship between the plasma levels of melatonin and intercellular adhesion molecule-1 (ICAM-1), which plays role in several intercellular interactions including inflammatory and immune responses, and early neurocognitive functions associated with ischaemia-reperfusion injury during open heart surgery is examined. Methods: Forty patients who were to undergo elective coronary artery bypass grafting (CABG) were divided into two groups, those who underwent their operations at 8 AM (group I; n = 20) and those who underwent their operations at 1 PM (group II; n = 20). Blood samples were collected prior to surgery (S1), when the aortic cross clamp was removed (S2) and 4 (S3) and 24 h after the surgery (S4). Neuropsychiatric assessment was conducted one day before and seven days after surgery. Results: Melatonin levels measured during and after surgery were also significantly higher in Group 1. ICAM-1 levels were significantly lower in Group 1 at S2 and S3. Significant deterioration was observed in postoperative neurocognitive function compared with preoperative functions in Group 2 more than Group 1. Conclusion: We hypothesise that the greater preservation of neurocognitive functions in the morning patients is associated with elevated melatonin levels, which reduce the damage from ischaemia-reperfusion injury.

Bu çalışmada yeni süper elastik çıplak stentlerin vasküler biyoyararlanımının deneysel olarak araştırılması ve stent implante edilen damarların kan akışındaki orta dönem sonuçlarının ultrasonografik olarak izlenmesi amaçlandı. Metot: Çalışma adımlarının belirlenmesinden sonra stentler iki koyun ilyak arterlerine implante edildi. Ameliyat öncesi ve sonrası kan akışı ve lokal bulgular kaydedildi. Denekler anormal vücut değişiklikleri açısından periyodik olarak takip edildi ve stent implante edilen damarlar Doppler Ultrasonografi ile kontrol edildi. Denekler 6. ayda sakrifiye edildi ve iliak arterler histopatolojik olarak incelendi. Bulgular: Takip sırasında stent implante edilmiş damarlarda herhangi bir oklüzyon paterni gözlenmedi. Histopatolojik analiz, stent yüzeyinde yeterli yeniden endotelizasyona rağmen, her iki stent bölgesinin de belirgin neointimal hiperplazi olmadığını ortaya koydu. Makroskopik veya mikroskopik bulgularda oklüzif veya stenotik patern saptanmadı. Sonuç: Sonuçlarımız, yeni süper elastik çıplak stentlerin, orta dönem bulgularına göre yüksek açıklık oranları ile iyi vasküler biyoyararlılığa sahip olduğunu göstermiştir.

No abstract