Giriş: Kadınların farklı yaşam dönemlerine göre sosyal görünüş kaygılarının ve sağlıklı yaşam biçimi davranışlarının belirlenmesi önemlidir. Amaç: Farklı yaşam dönemlerindeki kadınların sosyodemografik ve obstetrik özelliklerini değerlendirmek ve sosyal görünüş kaygısı ile sağlıklı yaşam biçimi davranışları arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Çalışma tanımlayıcı ve ilişki arayıcı tiptedir. Çalışmanın örneklemini farklı yaşam dönemlerinden 404 kadın oluşturmuştur. Veriler kişisel bilgi formu, Sosyal Görünüş Kaygısı Ölçeği (SGKÖ) ve Sağlıklı Yaşam Biçimi Davranışları Ölçeği-II (SYBÖ-II) kullanılarak toplanmıştır. Veriler tanımlayıcı istatistiklerin yanı sıra Kruskal Wallis testi, One Way Anova test, Mann Whitney U testi ve korelasyon analizi ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Kadınların sosyal görünüş kaygılarının ve sağlıklı yaşam biçimi davranışlarının yaşam dönemlerine göre anlamlı farklılık göstermediği belirlenmiştir (p>.05). Kadınların medeni durum, bki, gelir düzeyi, gebelik sayısı değişkenleri ile SGKÖ medyan puanları arasında; gelir düzeyi ile SYBDÖ-II arasında anlamlı bir farklılık olduğu belirlenmiştir. Kadınların SGKÖ ve SYBDÖ-II toplam puan ortalamaları arasında negatif yönde anlamlı ilişki saptanmıştır (r=-.247; p

Amaç: Araştırma kadınlarda algılanan duygusal istismar düzeyi, intihara karşı tutum ve intihar davranışlarının değerlendirilmesi amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Kesitsel tipte olarak yapılan araştırma, 01.10.2020-01.01.2021 tarihlerinde Osmaniye Devlet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniğine başvuran 368 kadın ile gerçekleştirilmiştir. Veriler; Kişisel Bilgi Formu, Algılanan Duygusal İstismar Ölçeği, Eskin İntihara Karşı Tutumlar Ölçeği ve İntihar Davranış Ölçeği ile toplanmıştır. Verilerin analizi SPSS 25 paket programı ile yapılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde; Skewness ve Kurtosis değerleri, yüzde dağılımı, ortalama, standart sapma, min-max değerleri kullanılmıştır. Pearson korelasyon katsayısı ve Çoklu Doğrusal Regresyon Analizi kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık seviyesi p

Bu araştırma, kadınlarda menopoz algısı ve tamamlayıcı tedavi kullanımına ilişkin tutumlarının değerlendirilmesi amacıyla yapılmıştır. Tanımlayıcı tipteki araştırma kadın doğum polikliniğine başvuran premenopoz, perimenopoz, postmenopozal dönemde olan 180 kadın ile yürütülmüştür. Verilerin toplanmasında Tanıtıcı Bilgi Formu, Menopoz Tutum Değerlendirme Ölçeği ve Tamamlayıcı Tedavileri Kullanmaya Yönelik Tutum Ölçeği (TTTÖ) kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS 25 paket programı kullanılmıştır. Bu araştırmada menopozal dönemdeki kadınların TTTÖ toplam puan ortalaması 13.53 ± 5.57, menopoz tutum değerlendirme ölçeği toplam puan ortalaması 24.06 ± 7.4 olarak belirlenmiştir. Kadınların aile tipi, doğum sayısı ve uzun süre kullanılan aile planlaması yöntemi değişkenleri ile menopoz tutum değerlendirme ölçeği puan ortalamaları arasında anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Kadınların yaş ve çalışma durumu değişkenleri ile TTTÖ puan ortalamaları arasında anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Kadınların menopoz dönemlerine göre menopoza karşı tutumu ile tamamlayıcı tedavileri kullanmaya yönelik tutumu arasında anlamlı ilişki bulunamamıştır. Kadınların menopoz dönemlerine göre menopoz algısı ve tamamlayıcı tedavi kullanımı arasında anlamlı bir ilişki olmadığı bununla birlikte kadınların menopoz döneminde farklı tamamlayıcı tedavi yöntemleri kullandıkları belirlenmiştir. Bu süreçte kadınların kullandıkları yöntemleri sağlık personelleri ile paylaşmaları ve kullanılan yöntemin güvenilirliğine ilişkin bilinçlendirmelerin sağlanması önerilmektedir.

This study was conducted to evaluate the effect of marriage anxiety on pre-pregnancy fear of childbirth in single women. There search is descriptive and relationship-seeking type. The sample of the study consisted of 343 single women. In the study, data were collected online via google form, using personal information form, Marriage Anxiety Scale and Pre-Pregnancy Fear of Birth Scale. The data were evaluated with descriptive statistics such as number, percentage, mean, standard deviation, as well as t test, anova, pearson correlation analysis, Cronbach's alpha analysis and multiple linear regression analysis. In the study, it was determined that there was a significant relationship between women's employment status, income level and presence of partners and the total score of the marriage anxiety scale(p<0.05). A moderately significant positive correlation was found between the Marriage Anxiety Scale of single women and the total mean score of the Pre-Pregnancy Fear of Birth Scale (r=0.302; p<0.001). It was determined that there was no significant relationship between the women's age, education level, duration of partner partnership, parental relationship status, knowledge about birth and future birth style preference and the total score of the marriage anxiety scale (p>0.05). As a result of the regression analysis, it was determined that the presence of a partner and the pre-pregnancy fear of childbirth scale score were important predictive variable for marriage anxiety. In the study, it was determined that not having a partner and having a high fear of childbirth negatively affect marriage anxiety.