Bruselloz retiküloendotelyal sistem doku ve organlarını tutan zoonotik bir infeksiyondur. Brusellozda splenomegali görülebilmesine rağmen dalak apsesi veya dalak infarktı nadiren bildirilmiştir. Dalak infarktında sol üst kadran ağrısı ve ateş en sık görülen semptomlardır. Bu yazıda, bruselloza bağlı dalak infarktı gelişen ve splenektomi ve bruselloza yönelik antimikrobiyal tedavi uygulanan 79 yaşında bir kadın hasta sunuldu.

Background Because of genetic mutations occurring during viral replication, new SARS-CoV-2 variants will continue to emerge. Throughout the COVID-19 pandemic, thorax computed tomographic (CT) findings have played a crucial role in the diagnosis and follow-up of patients with COVID-19. In this study, we compared the thorax CT findings of patients infected with SARS-CoV-2 variants (variant group) with those of patients infected with the non-variant strain (non-variant group) to assess if thorax CT findings may be utilized to discriminate between the groups. Furthermore, we compared demographic and laboratory data between the groups. Methods The study comprised a total of 77 patients who presented to our hospital with a preliminary diagnosis of COVID-19 based on clinical symptoms, a positive oropharyngeal/nasopharyngeal swab RT-PCR testing, and thorax CT examinations. Patients' laboratory and demographic features as well as thorax CT findings were retrospectively evaluated, and the results were grouped according to RT-PCR results. Results There were 42 patients in the non-variant group and 35 patients in the variant group. The average age of patients infected with the non-variant strain, alpha variant, and gamma variant was 63.52±14.87 years, 54.86±14.31 years, and 59.4±17.79 years, respectively. The average age of the variant group was significantly lower than that of the non-variant group. There was no significant difference in thorax CT findings between the groups, and consolidation, ground glass densities, and cobblestone pattern in the bilateral lower lobes and peripheral areas were the most common thorax CT findings in both the groups. Conclusion There is no significant difference in thorax CT findings between the variant and non-variant groups. Therefore, clinical and laboratory characteristics should take precedence over thorax CT findings for distinguishing between patients infected with SARS-CoV-2 variants and the non-variant strain.

Bir hemodiyaliz hastasında Citrobacter freundii'ye bağlı gelişen kateter ilişkili kan dolaşım yolu enfeksiyonuCatheter-related blood circulation tract infection due to Citrobacter freundii in a hemodialysis patient

Atipik kızamık ilk kez 1965 yılında Rauh ve Schmidth tarafından tanımlanmıştır. Atipik kızamık, daha önce ölü kızamık aşısı ile aşılanmış bireylerin kızamık virüsüyle karşılaşmasıyla ortaya çıkan, tipik kızamıktan farklı klinik tablo olarak tanımlanır. Bu durum nadiren canlı aşıya bağlı olarak da bazı bireylerde görülebilir. Bu yazıda, daha önce kızamık aşısı anamnezi bilinmeyen, 37 yaşında bir kadın hastada yüksek ateş, ekstremitelerden başlayıp gövdeye ve yüze yayılan makülopapüler döküntülerle karakterize bir atipik kızamık olgusu sunduk.

Q ateşi, Coxiella burnetii'nin neden olduğu zoonotik bir enfeksiyondur. Başlıca enfeksiyon kaynağı sığır, koyun ve keçi gibi çiftlik hayvanlarıdır. İnsanlara bulaş genellikle enfekte partiküllerin solunması, kontamine süt veya süt ürünlerinin ağız yoluyla alınmasıyla olur. Kırım Kongo kanamalı ateşi ile Q ateşi semptom, klinik ve laboratuvar bulguları ile karışabilmektedir. Q ateşi geniş bir yelpazede klinik bulgularla ortaya çıkabilir. Akut Q ateşi kliniğinin genelde asemptomatik veya hafif seyirli ateşli hastalık şeklinde olması nedeni ile akut olgularının tanısı atlanabilir. Akut enfeksiyonlar sporadik veya bazen salgınlar şeklinde ortaya çıkabilir. Sonuç olarak; hayvancılıkla uğraşan, yüksek ateş, baş ağrısı, karaciğer enzim testlerinde yükseklik, pnömoni ve diğer hastalık bulgularıyla başvuran olgularda ayırıcı tanıda Q ateşi de akılda tutulmalıdır.