Bu çalışmanın amacı, Tylka ve Wood-Barcalow (2015) tarafından bireylerin kendi bedenlerine yönelik ne derece olumlu düşünceleri olduğunu ve bu düşüncelere saygı duyup duymadıklarını değerlendirmek amacıyla geliştirilmiş olan Beden Değeri Ölçeği-2 (BAS-2)'nin faktör yapısını incelemektir. Beden Değeri Ölçeği-2, 5'li Likert türü bir ölçme aracı olup 10 maddeden oluşmaktadır. Beden Değeri Ölçeği-2'nin faktör yapısı, 15-24 yaş aralığındaki kadın ve erkek bireylerden oluşan 649 kişilik çalışma grubu üzerinde incelenmiştir. Ölçeğin faktör yapısını ortaya koymak üzere açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi yapılmıştır. Geçerlik ve güvenirlik analizleri için IBM SPSS Statistics v20.0 ve Lisrel 8.80 programları kullanılmıştır. Güvenirlik analizlerinde Cronbach alfa iç tutarlık katsayısı tekniğinden faydalanılmıştır ve ölçeğin genel güvenirliği .90 olarak bulunmuştur. Faktör analizi sonuçları ölçeğin özgün formunda olduğu gibi tek boyutlu bir yapıda olduğunu ortaya koymuştur. Analiz sonuçları, Beden Değeri Ölçeği-2'nin Türk genç ve genç yetişkinler üzerinde yeterli düzeyde geçerlik ve güvenirlik değerlerine sahip olduğunu ve bireylerin bedenlerine yönelik algılarını değerlendirmede geçerli ve güvenilir bir araç olarak kullanılabileceğini göstermiştir.

One of the significant development tasks of the adolescence period steps forth as the satisfaction and acceptance of one’s own body. In the meantime, this period distinguishes by the adolescent’s intensive need for approval and acceptance by their peers and adults. When adolescents are not accepted or rejected, they may encounter some difficulties. In this context, this study aimed at determining the relationship between body image, rejection sensitivity and self-efficacy among adolescents. The study was carried out based on the correlational design the study group consists of 749 adolescents. The measurement tools were administered to the students who were divided into groups according to grade level by the researchers. Based on the obtained data, a significant negative relationship was identified between body image and self-efficacy while a significant positive relationship was detected between body image and rejection sensitivity. Besides, it was found that body image among adolescents was predicted by rejection sensitivity and self-efficacy. Finally, it was determined that while the interaction effect of gender and self-efficacy on body image was significant, the interaction effect of gender and rejection sensitivity was not significant.

Amaç: Bu araştırmanın amacı genç yetişkinlerde algılanan sosyal destek ve kendini açmanın dijital oyun bağımlılığı üzerindeki yordayıcı rollerini incelemektir. Yöntem: İlişkisel tarama modeline göre yapılandırılan bu araştırmanın katılımcılarını 382 genç yetişkin birey oluşturmaktadır. Katılımcılar uygun örnekleme yöntemiyle seçilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak Kişisel Bilgi Formu, Dijital Oyun Bağımlılığı Ölçeği, Kendini Açma Ölçeği ve Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği kullanılmıştır. Bulgular: Yordayıcı modelin dijital oyun bağımlılığındaki varyansın %58’ini açıkladığı görülmüştür. Ayrıca analiz sonucunda kendini açmanın miktarının (β = -,08, p,05), özel insandan algılanan destek (β = ,04, p>,05), niyet (β = ,04, p>,05), olumluluk (β = ,05, p>,05) ve dürüstlük (β = ,02, p>,05) alt boyutlarının ise dijital oyun bağımlılığının anlamlı bir yordayıcısı olmadığı bulunmuştur. Sonuç: Araştırmada algılanan sosyal desteğin artmasının dijital oyun bağımlılığı üzerinde etkisi olmadığına ulaşılmıştır. Bir diğer sonuç olarak, kendini açma davranışının artmasının dijital oyun bağımlılığını azaltıcı bir etkisi olduğu dikkate alındığında kendini açma davranışı dijital oyun bağımlılığında koruyucu faktörlerden biri olarak ele alınabilir.

Self-injurious behavior is one of the important problems expanding especially among adolescents day by day. The aim of this study is to examine the personal traits and parental relations of the adolescents showing self-injurious behavior. In this study with correlational survey model, the research group consists of a total of 739 adolescents, 361 of whom are females and 378 of whom are males from six high schools randomly selected in a city centrum in the north of Turkey. The findings have revealed that the adolescents show significant difference in terms of the sub-dimensions of “responsibility,” “untidiness,” and “sentimental unbalance” depending on whether they show NSSI or not. No significant difference has been found between the adolescents showing and not showing NSSI in Adolescents’ Parental and Adolescent Relation Quality Scale “Explanation to mother” sub-dimension, but significant differences have been found in the other sub-dimensions.

Bu çalışmanın amacı, ergenlik ve genç yetişkinlik dönemlerindeki bireylerin beden imajını ölçmeye ilişkin geçerliği ve güvenirliği kanıtlanmış bir ölçme aracı geliştirmektir. Araştırma grubunu 384 lise öğrencisi oluşturmuştur. Çalışmada uzman görüşüne başvurularak kapsam geçerliği; açımlayıcı (AFA) ve doğrulayıcı faktör analizi (DFA) uygulanarak yapı geçerliği test edilmiştir. Analizler kapsamında IBM SPSS Statistics v20.0 ve Lisrel 8.80 programlarından faydalanılmıştır. AFA sonucunda, toplam varyansın %62’sini açıklayan ve 21 maddeden oluşan 4 faktörlü bir yapıya ulaşılmıştır. Faktörler “Bedeni Olumsuz Algılama”, “Değerlendirme Duyarlılığı”, “Bedeni Olumlu Algılama” ve “Bedeni Değiştirme” olarak isimlendirilmiştir. DFA sonucunda, 21 madde ve 4 faktörlü yapının yeterli uyum indekslerine sahip olduğu belirlenmiştir. Güvenirlik analizlerinde AFA ve DFA örneklemleri için hesaplanan Cronbach Alfa iç tutarlık katsayılarının .92 ile .88 olarak kabul edilebilir değerler arasında yer aldığı görülmüştür. Madde analizi sonucunda ulaşılan bulgular, Beden İmajı Ölçeği’ndeki maddelerin toplam puanı yordama gücünün ve ayırt edicilik düzeylerinin yüksek olduğunu göstermiştir. Beden İmajı Ölçeği’nin ergenler ve genç yetişkinlerin beden imajını ölçmek amacıyla kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu belirtilebilir.