ÖzetAmaç: Gebelikte trombositopeni saptanan olguların fetal ve maternal sonuçlarının sağlıklı gebelikler ile karşılaştırılması.
Amaç: Plasenta previa olgularında maternal demografik özelliklerin, perinatal sonuçların ve obstetrik komplikasyonların değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem:Kliniğimizde Ocak 2009-Haziran 2013 tarihleri arasında takip edilen toplam 69 plasenta previa olgusu dosya kayıtlarından retrospektif olarak incelendi. Maternal ortalama yaş, gravida, parite özellikleri; gebelik haftaları, doğum şekli, doğum kilosu, 1. ve 5. dakika apgar skorlaması, gestasyonel diyabetes mellitus (GDM), pregestasyonel diyabet, polihidramniyos, oligohidramniyos, intrauterin gelişme geriliği (IUGR), kan transfüzyon gerekliliği, antepartum kanama sıklığı, peripartum histerektomi olup olmadığı, plasental invazyon bulgusu, in utero mort fetalis (IUMF) ve neonatal ölüm gibi komplikasyonlar incelendi. Ayrıca olguların obstetrik öyküleri, geçirilmiş sezaryen sayıları incelendi.Bulgular: Plasenta previa olgularında ortalama yaş 32.19±4.58 (22-40 yaş), gravida 2.29±1.55, parite 0.96±1.18 olarak saptandı. Doğum sırasında ortalama gebelik haftası 30.99±6.96 olarak tespit edildi. 22 olguda (31.9%) geçirilmiş sezaryen öyküsü mevcuttu. Plasenta previa olgularında ortalama bebek doğum kilosu 2854.38±815.72 gr (500 gr-4300 gr), 1. ve 5. Dakika apgar skorları sırası ile 9.30±1.57 ve 9.70±0.95 olarak tespit edildi. 4 olguda invazyon bulguları saptandı, 5 olguda invazyon bulguları nedeni ile peripartum histerektomi yapıldı.Sonuç: Plasenta previa, maternal ve neonatal mortalite ve morbiditenin önemli nedenleri arasında yer almaktadır. Geçirilmiş sezaryen ameliyatları, grand multiparite, uterin anomaliler, ileri maternal yaş tanımlanmış en önemli risk faktörleridir. Ülkemiz koşulları göz önüne alındığında, özellikle çevre hastanelerde, plasenta previa açısından risk grubunda olan gebelerde sezaryen endikasyonu verilirken dikkatli olunmalı; hasta uyumu düşük, yeterli antenatal takip alamayacak hasta grubunda risk faktörleri de var ise, mümkünse gebelik tespit edilir edilmez koruyucu tedbirler alınmalıdır.Anahtar Sözcükler: Plasenta previa, obstetrik risk faktörleri, geçirilmiş sezaryen öyküsü, perinatal sonuçlar.
Objective: We have aimed to analyse retrospectively hysteroscopic interventions performed at a university hospital in the last three years. Materials and methods: A total of 211 patients who had applied to Celal Bayar University Obstetrics and Gynecology department and whose records were complete were retrospectively analysed. Sociodemographic variables, indications, hysteroscopy findings and complications were recorded. A normal hysteroscopy result meant a normal cavity with normal anatomy and measures, a normal endometrium stood for a normal endometrium without polyp, leiomyoma or other space occupying lesion. Results: The mean age of the patients was 37.94 and ranged between 18 and 68. Diagnostic and operative hysteroscopy was performed in 79 (37.4%) and 132 (62.6%) patients, respectively. The indications for hysteroscopy were infertility (31.3%), endometrial poylp (26.5%), endometrial thickness (3.8%), abnormal uterine bleeding (11.8%), uterine anomaly (10.9%), leiomyoma (6.2%), dilocation of intrauterine device (7.1%) and chronic pelvic pain (2.4%). Removal of endometrial polyp (31.8%), uterin septum resection (13.7%), removal of IUD (6.6%) were the frequent interventions made. In 2 patients complication of uterine rupture occured (0.94%). The sensitivity, specificity, positive predictive and negative predictive value for the detection of endometrial polyp were 73%, 91%, 87.5% and 88.8%, respectively. Conclusion: Hysteroscopy is a convenient mthod for diagnostic and operative procedures in gynecological indications. The most frequent indications in our report are for infertility and endometrial polyps and the most ferquent findings and interventions were normal uterine cavity and polyp resection. The rate of complications was very low and consistent with literature. Hysteroscopy is a quick, reliable and easy method for diagnosis and intervention.Keywords: Hysteroscopy; diagnostic; operative; endometrial polyp; leiomyoma Başvuru Tarihi: 14.07.2012 Kabul Tarihi: 07.11.2012 ÖzetAmaç: Bu çalışmada bir üniversite hastanesinde son üç yılda yapılmış histeroskopik girişimlerin değerlendirilmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntem: 2010-2012 tarihleri arasındaki üç yıllık süre içinde histereskopi uygulanan 211 hastaya ait veriler retrospektif olarak tarandı. Hastaların sosyodemografik özellikleri, operasyon endikasyonu, histeroskopi bulguları ve komplikasyonlar değerlendirildi. Kavitenin normal anatomik boyut ve görünümde olması normal histeroskopik sonuç, endometriumun normal görünümde olması da polip, leiomyom veya başka bir yer kaplayan oluşum bulunmaması olarak tanımlandı. Bulgular: Hastaların yaş ortalaması 37.94 olup 18 ile 68 arasında değişmek-teydi. Histeroskopi girişiminin 79 hastada diagnostik (%37.4), 132 hastada operatif (%62.6) olarak gerçekleştirildiği görüldü. Endikasyonlar infertilite (%31.3), endometrial polip (%26.5), endometrial kalınlaşma (%3.8), anormal uterin kanama (%11.8), uterin anomali (%10.9), leiomyom (%6.2), rahim içi araç dislokasyonu (%7.1) ve kronik pelvik ağrı (%2.4) olarak belirlendi...
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2025 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.