No abstract

In this study, an oven assembly line that is planning to re-establish manufacturing to increase the efficiency of the assembly process. The importance of the problem emerges from a real-world application consisting of product-oriented restrictions. These multiple restricted problems address the single model assignment restricted ALB problem with positional constraints. A cost-based objective function is used to cope with this problem. The number of platformed and non-platformed stations, the number of direction changes in a station, the number of stations in which both connector and combiner are used are the cost factors of the objective function. Also, the main objective of the problem is to minimize the total number of stations while satisfying the restrictions. A simulated annealing-based hyper-heuristic is adapted and applied to the balancing problem of oven manufacturing process with assignments and operational restrictions with multiple objectives. The results show that better solutions can be found in the current line balance level while satisfying more restrictions. It is also observed that line balance can be improved depending on the relaxation of the restrictions.

Bu çalışmanın amacı kentlerin pazarlamasında gastronominin etkisini Kayseri ili ölçeğinde incelemektir. Ayrıca gastronominin kent pazarlamasındaki etkisinin farklı tüketici gruplarının algıları açısından değerlendirmesi de yapılmıştır. Araştırmada gastronomik bileşenlerin kent pazarlaması üzerindeki etkilerini ve önemini belirlemek ve Kayseri özelindeki potansiyelini değerlendirmek için tüketiciler üzerine bir anket çalışması yapılmıştır. Çalışmanın ampirik kısmı Kayseri’deki restoranlardan hizmet alan tüketicilerle gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın örneklemini, Kayseri’de restoranlarda yemek yiyen 450 ziyaretçi oluşturmaktadır. Veriler frekans ve yüzde dağılımlarının yanı sıra istatistiksel testlerle de analiz edilmiştir. Analizler sonucunda, gastronomik faktörlerin şehirlerin tanıtımında ve pazarlamasında etkisi olduğu ve bu etkinin ileride daha da çok artmasının beklendiği sonucuna ulaşılmıştır.

Bu araştırmada, BİST Sürdürülebilirlik Endeksi'nde yer alan firmaların alternatif yöntem olarak finansal göstergeleri kullanılarak sürdürülebilirlik endeksi tahmin edilmiş ve mevcut sürdürülebilirlik endeksi ile önerilen yöntem sonucu elde edilen endeks değerleri karşılaştırılarak daha objektif ve kolay hesaplanabilir bir endeks elde edilip edilemeyeceği araştırılmıştır. Araştırmada kullanılan veri seti Sürdürülebilirlik Endeksi'nde 2014-2019 yılları arasında yer alan 48 firmadan oluşmaktadır. Araştırmada alternatif sürdürülebilirlik endeksinin tahmininde yapay sinir ağları yöntemiyle tahmin yapılmıştır. Yapılan sürdürülebilirlik endeksi tahminleri karşılaştırılarak etkin bir yöntem belirlenmeye çalışılmıştır. Yapay sinir ağları (YSA) yöntemi, doğrusal olmayan sistemlerin modellenmesinde başarılı bulunan bir tahmin aracı olarak sürdürülebilirlik endeks tahmininde etkili bir şekilde kullanılabilmiştir. Araştırmanın sonucuna göre, yapay sinir ağında eğitim, doğrulama ve test aşamalarının her biri için kullanılan verilerin regresyon doğrusu üzerinde ya da çok yakınında olduğu ortaya konmuş olup, YSA modelinin etkili bir tahmin aracı olarak BİST Sürdürülebilirlik endeksinin hesaplanmasında kullanılabileceği görülmüştür.

Bu çalışmanın amacı “yaparak yaşayarak öğrenme” temelli olarak tasarlanan “Gelin Canlar Bir Olalım” başlıklı TUBİTAK 4004 Bilim ve Toplum Projesinin tanıtılması ve sonuçlarının değerlendirilmesidir. Proje, 22-29 Ağustos 2021 tarihleri arasında Kapadokya bölgesinde uygulanmıştır. Proje Kapadokya bölgesinde bulunan ve jeomorfolojik olarak büyük öneme sahip Peri Bacalarının bulunduğu alanlarda uygulamalı jeolojik ve coğrafik eğitimler ile vadilerde ve Kızılırmak kenarında hem karasal hem de sulak ekosistemler ve yaban hayatı hakkında yapılan uygulamalı doğa eğitimini içermektedir. Projenin temel amacı, öğretmenlerin doğa hakkında kazanacakları teorik ve uygulamalı bilgi birikimi sağlamak, doğanın korunması ile ilgili farkındalık oluşturmak ve bu deneyimlerini öğrencilerine konuya hâkim bir şekilde aktararak doğa ve çevre bilincinin yaygınlaşmasına katkı sağlamaktır. Projenin hedef kitlesini, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı devlet okullarında görev yapmakta olan 40 Fen Bilgisi öğretmeni oluşturmaktadır. Projede görev alan eğitmenlerin katılımcılara gözlem, deney, uygulama, inceleme, oyunlaştırma vb. yaptırarak, katılımcıların yaşayarak öğrenmelerini sağlaması hedeflenmiştir. Proje sonunda katılımcı öğretmenlerle görüşmeler yapılarak projenin değerlendirmesi yapılmıştır.