Doğum sonrası dönem anneleri ve babaları ruhsal açıdan etkileyen bir süreçtir. Bu sistematik derlemede, babalarda/erkeklerde postpartum depresyon ve etkileyen faktörler incelenerek konuya dikkat çekmek amaçlanmıştır.
Objectives: The measures taken by governments to prevent the spread of COVID-19 have changed millions of people’s daily lives. This study analyzes parents’ perceived stress and parent–child relationship while staying home due to lockdown during the COVID-19 pandemic. Methods: The sample for this descriptive and cross-sectional study comprised 521 parents with children aged 4–18 years. Data were collected online using a Personal Information Form, the Perceived Stress Scale (PSS-4), and Child Parent Relationship Scale (CPRS) between 2 and 27 April 2020 in Turkey. Findings: The mean age of the study participants was 38.98±6.578 years, and 53.2% of participants were female. The parents’ mean PSS-4 and CPRS scores were 8.45±2.37 and 53.62±11.71, respectively. Of the parents, 44.0% stated that the days spent in the “Staying Home” period strengthened their relationships with their children, and 56.4% thought that it had provided them with the opportunity to take better care of their child. Mothers’ mean CPRS conflict scores were significantly higher than those of the fathers, and a negative relationship was found between the PSS-4 and CPRS positive-relationship sub-dimensions. Conclusion: Psychosocially supporting interventions should be planned for parents, especially mothers, who hold the most responsibility concerning housework and childcare during situations affecting the life adversely. Bangladesh Journal of Medical Science Vol.20(5) 2021 p.97-107
Bu çalışma, özel gereksinimi olan çocukların ailelerinde umutsuzluk düzeyinin saptanması, umutsuzluk ile ilgili olduğu düşünülen bazı değişkenlerin incelenmesi ve umutsuzluk ile depresyon arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi amacı ile yapılmıştır. Çalışma, Sakarya ilindeki özel eğitim kurumlarında eğitim gören özel gereksinimi olan çocukların ebeveynleri üzerinde yapılmıştır. Çalışma süresince Sakarya ilindeki özel eğitim kurumlarına müracaat eden ve çalışmaya katılmayı kabul eden toplam 109 aile çalışma grubunu oluşturdu. Çalışmanın amacına uygun olarak hazırlanmış görüşme formu, Beck Depresyon ve Umutsuzluk Ölçekleri gözlem altında aileler tarafından dolduruldu. Bu çalışmada depresyon şüphesi sıklığı %36.7 olarak saptanmıştır. Depresyon Ölçeğinden alınan puanlar ile Umutsuzluk Ölçeğinden alınan puanlar arasında pozitif yönde bir ilişki saptanmıştır (r=0.451; p=0.000). Özel gereksinimi olan çocukların ailelerinde umutsuzluk önemli bir ruh sağlığı sorunudur. Umutsuzlukla ilişkili değiştirilebilir olduğu bilinen faktörlerle ilgili olarak çözümler bulunması için daha kapsamlı çalışmalar yapılması, depresyon şüphesi olanların saptanması için koruyucu ruh sağlığı hizmetlerinin yaygınlaştırılması yararlı olacaktır.
Objectives:To develop a valid and reliable measurement tool to determine the anxiety level of pregnant women in labor.Methods:This study is a methodological research for developing an Anxiety Assessment Scale for Pregnant Women in Labor (AASPWL) and descriptive research for determining the anxiety level of pregnant women in labor. This study included a total of 269 pregnant women from the delivery room of a training and research hospital between November 2016 and July 2017. The study consists of 2 stages: the first stage includes scale content, construct validity, and reliability; the second stage involves examination of the relationship and effects by establishing a model with the Beck Anxiety Inventory (BAI).Results:Construct validity was established using a confirmatory factor analysis (CFA) and an exploratory factor analysis (EFA). Cronbach’s alpha value was calculated to be 0.77 for the reliability of the developed AASPWL.Conclusion:The AASPWL is a reliable and valid scale that can be used to assess the anxiety level of women in labor.
Çalışanların kişilik özelliklerini bilmek, mesleklerinde sergilemiş oldukları performansı tespit etmeye yardımcı olabilmektedir. Bu çalışmada hemşirelerin kişilik özellikleri ile bireysel performans standartları arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır.Yöntem: Araştırma tanımlayıcı tiptedir. Araştırmanın örneklemini araştırmaya katılmayı kabul eden 171 hemşire oluşturmuştur. Görüşme Formu, Eysenck Kişilik Anketi-Gözden Geçirilmiş Kısaltılmış Formu (EKA-GGK) ve Hemşirelik İş Yaşamı Kalitesi Ölçeği kullanılmıştır. Tanımlayıcı istatistikler sayı, yüzde, ortalama, standart sapma, en küçük ve en büyük olarak verilmiştir. Non parametrik karşılaştırmalarda Mann Whitney U ve Kruskal Wallis testi kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık değeri p < 0.05 kabul edilmiştir.Bulgular:İş/ çalışma ortamı ve nörotisizm alt boyutları arasında anlamlı negatif yönde ve zayıf korelasyon bulunmuştur (p=0,05, r=-0,145). Destek hizmetler ile psikotisizm alt boyutları arasında istatistiksel olarak anlamlı negatif yönde zayıf ilişki olduğu görülmüştür(p=0,01,r= -0,187).Sonuç: Bu araştırma, kişilik özellikleri ve iş performansının birbirlerinden etkilendiğini göstermiştir.Anahtar kelimeler: Kişilik, hemşirelik, iş performansı.Objective: Knowing the personality traits of employees can help to determine their performances. In this study, it was aimed to examine the relationship between personality traits and individual performance standards of nurses.Methods: : The study was a descriptive research. The sample size of the study consisted of 171 nurses who agreed to participate to the research. Eysenck Personality Questionnaire Revised/Abbreviated Form (EPQR-A), Quality of Nursing Work Life Scale and Interview form were used. Descriptive statistics were given as mean, standard deviation, frequency, percentage, minimum and maximum. Non parametric comparisons were made by Mann Whitney U test and Kruskal Wallis test. Values of p < 0.05 were considered statistically significant.Results: It was found statistically significant negative and weak correlations between work/working environment and neuroticism sub-dimensions (p=0,05, r= -0,145). There was negative and weak correlation between support services and psychotics sub-dimensions (p=0,01, r= -0,187).Conclusions: : This research has shown that personality traits and job performance are affected by each other.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.