Dünyada salgınlar ve olağan üstü felaketler zaman zaman yaşanmakta ve insanlığı tehdit etmektedir. 2000'li yıllarda SARS ve MERS olarak ortaya çıkan korana virüsün farklı bir türü, 2019 Aralık ayında Çin'in Hubei eyaletinin başkenti olan Wuhan'da ortaya çıkmış ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından Covid-19 olarak adlandırılmıştır. Covi-19, daha önce ortaya çıkan türlerinden daha etkili ve kapsamlı bir şekilde tüm dünyaya yayılmıştır. Covid-19'un ne zaman ortadan kaybolacağı da tahmin edilememektedir ve halen etkisini sürdürmektedir. Hayatın her alanında sorunlar oluşurken; yaşam biçimleri yeni normallerle şekillenmekte, eğitimden sağlığa her alanda Covi-19'a bağlı düzenlemeler yapılmaktadır. İnsanların yaşamını bu denli etkileyen virüsle ilgili sağlık, eğitim, psikoloji, sosyoloji gibi birçok alanda bilim insanları çalışma yürütmektedir. Covid-19'a çare bulunamaması diğer taraftan insanları korku ve endişeye düşürmüş, artan korku ve endişeler davranışlara yansımıştır. İnançlar, korku ve davranışların yaşama etkisini azaltabilmede önemli bir rol oynayabilir. Bu çalışmada, Türkiye ölçeğinde Covid-19 sonrası inancın korku ve davranışlara etkisi araştırılmış olup, araştırma sonuçları ile inancın korku ve davranışları etkilediği belirlenmiştir.
Ülkelerinden kaçarak gelen Suriyelilerin Kilis ili sınırı içerisine yerleşmeleri, sosyal, ekonomik, ticari hayata katılmaları, Kilis'te yaşayan yerli halk, esnaf, işadamı, memur, işçi, öğrenci, eğitimci, hane halkı vs. için birtakım sosyal, ekonomik, ticari sonuçlar doğurmuştur. Bu sonuçlar Kilis'te yaşayan halkı önemli bir oranda etkilemektedir. Suriyeli sığınmacıların Kilis ili içerisinde ikamet etmeleri sonucunda oluşan iktisadi, ticari ve sosyal yaşamına etkilerini araştırmak, yerli halkın bu boyutlar üzerindeki düşünce ve algılarını saptamak oldukça önemlidir. Bu çalışma, savaş ve benzeri olumsuz toplumsal olaylar sonucu zorunlu olarak farklı ülkelerden göç etmek zorunda olan sığınmacıların, komşu ülkelerde yerleştikleri yerler üzerindeki etkisini bir saha çalışmasıyla ölçmeyi, oluşan ve oluşabilecek sorunları saptamayı hedeflemektedir. Bunun için Kilis ili içerisinde ikamet eden, 18 yaşından büyük, esnaf, işadamı, işçi, memur, eğitimci, sağlıkçı, emekli, ev hanımı, öğrenci meslek gruplarındaki toplam 1036 kişiye, 35 sorudan oluşan anket uygulanmıştır. Araştırma sonuçları, sosyo-demografik Prof. Dr. Kilis 7 Aralık Üniversitesi. İ.İ.B.F.
Tükenmişlik, bireysel ve örgütsel düzeyde olumsuz etkileri olan kademeli bir süreçtir ve stresli olaylara karşı bir tepki olarak ortaya çıkar. İnsan merkezli çalışmayı gerektiren sağlık sektörünü çalışanları son derece stresli bir meslek grubu olarak görülmektedir. Bu nedenle, tükenmişlik sağlık çalışanları arasında oldukça yaygındır. Bu çalışmanın amacı, COVID-19 pandemi döneminde sosyal desteğin tükenmişlik üzerindeki etkisini sağlık çalışanları açısından incelemektir. Araştırmanın örneklemini sağlık sektöründe çalışan 337 katılımcı oluşturmuştur. Araştırma kapsamında değişkenler arasındaki ilişkileri ve etkileşimleri ortaya koymak için korelasyon ve regresyon analizleri uygulanmıştır. Korelasyon analizi sonucuna göre, sosyal destek kaynakları ile tükenmişliğin her bir boyutu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Araştırma hipotezlerini test etmek için yapılan regresyon analizi sonucu test edilen tüm modellerde sosyal destek kaynaklarından çalışma arkadaşı desteğinin tükenmişliğin duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı hissi boyutlarını etkilediği ortaya konulmuştur. Ancak sosyal destek kaynaklarından aile desteği ve özel birinin desteğinin tükenmişliğin hiçbir boyutu üzerinde etkisinin lmadığı tespit edilmiştir.
The main purpose of this study is to examine the effect of anxiety that people experience due to the rapidly spreading Covid-19 on consumer behaviour. The sub-objectives of this study are to test the relationship among the anxiety caused by Covid-19, consumer behaviour and socio-demographic variables. In line with this purpose, qualitative research was conducted on 251 academicians working in Gaziantep University. Demographic information form, Death Anxiety Scale developed by Thorson and Powell (1992) and Consumer Behaviour Scale developed by Ang (2001) were conducted on the participants for data collection. The questionnaire was carried out online. The data obtained from the study were analyzed with statistical techniques such as factor analysis, correlation and regression analysis, independent sample T-test, and one-way analysis of variance (ANOVA). The findings of the study showed that the deprivation and suffering dimensions of the anxiety caused by Covid-19 have significant effects on the dimensions of consumer behaviour. It has also been found that there are significant differences among the socio-demographic characteristics of the participants, the anxiety caused by Covid-19 and consumer behaviour.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.