This study is a descriptive cross-sectional study to evaluate the opinions of quality directors, quality unit employees and clinical quality officers of hospitals serving in Sivas city center on Quality Indicator Management. The universe of the research consists of quality directors, quality unit employees and clinical quality officers who work in the relevant hospitals between 1 July 2020 and 1 December 2020 and voluntarily accepted to participate in the research. "Personal Information Form" and a five-point Likert-type "Quality Indicator Management Scale" (QIS) consisting of six dimensions and 37 items were used as data collection tool in the research. Evaluation of the data was made in SPSS 22 program, Kruskal Wallis analysis, Mann Whitney-U analysis, t-Test analyzes for Independent Groups were applied. The error level was taken as 0.05. According to the findings obtained from the research, it was determined that 61% of the participants did not receive quality training, 8% had a quality auditor certificate and 4% had an accreditation auditor certificate. Women's CIQ scores are significantly higher than men's. It was determined that there was a significant difference between the participants' CIQ scores according to the hospital they worked at. It was determined that the participants working at a private hospital had a significantly higher BMI score.

Recently, the importance of patient safety culture in dentistry has been discussed. This study aims to evaluate the perceptions of dentists and dentistry students about patient safety culture. The population of this descriptive cross-sectional study consisted of senior lecturers and research assistants (N=109) and 4th and 5th year dentistry students (N=197) at the Faculty of Dentistry Hospital. 107 dentists and 177 students, agreed to voluntarily participate in the study. Data were collected by using Turkish version of the “Agency for Healthcare Research and Quality Hospital Survey on Patient Safety Culture”. SPSS 22 program was used to evaluate the data. The mean of the total score of the Scale was found as "moderate" (X=2.81). Overall, "teamwork within units" had the highest average (X=3.16), "frequency of event reported " had the lowest score (X=2.41). Dentists had a higher average than students in all dimensions except for "teamwork across hospital units," "hospital handoffs and transitions," and "staff." 72.1% of dentists and 66.7% of students have not received any courses or training on patient safety issues. Overall, 83.7% of dentists and 92% of students have not reported any medical errors so far. Participants' perceptions of the patient safety culture were “moderate”. It is suggested that hospital managers should establish a more positive patient safety culture.

Bu çalışmanın amacı bir Devlet Hastanesinde çalışan hemşirelerin Covid-19 korkusu ile problem çözme becerisi arasındaki ilişkinin bazı demografik özelliklere göre incelenmesidir. Bu amaçla Şubat-Nisan 2022 tarihleri arasında online anket aracılığıyla, çalışmaya katılmaya gönüllü olan hemşirelerden veri toplanmıştır. Veriler kişisel bilgi formu, Covid-19 Korkusu Ölçeği ve Problem Çözme Envanteri kullanılarak elde edilmiştir. Toplamda 97 hemşireye ulaşılmıştır. Hemşirelerin Covid-19 Korkusu Ölçeği puan ortalaması 15,84±6,5, Problem Çözme Envanteri puan ortalaması ise 79,68±23,54 olarak bulunmuştur. Covid-19 korkusu ile göre Problem Çözme Envanteri, Düşünen Yaklaşım Alt Boyutu, Kendine Güvenli Yaklaşım Alt Boyutu ve Planlı Yaklaşım Alt Boyutu arasında pozitif yönlü ve istatistiksel olarak anlamlı korelasyon olduğu saptanmıştır. Sonuç olarak çalışmamızda hemşirelerin Covid-19 korkusu ile problem çözme konusunda kendisini yeterli hissetme düzeyinin orta seviyede olduğu, Covid-19 korku düzeyi arttıkça problem çözme konusunda kendisini daha yetersiz hissettiği saptanmıştır.

Bu çalışmada, aile hekimlerinin örgütsel sinizm ve örgütsel bağlılık düzeyleri ve aralarındaki çeşitli sosyo-demografik özelliklere göre incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın evren ve örneklemini Tokat ili Merkez ve ilçelerindeki aile sağlığı merkezlerinde görev yapan aile hekimleri oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak “Kişisel Bilgi Formu”, “Örgütsel Bağlılık Ölçeği” ve “Örgütsel Sinizm Ölçeği” kullanılmıştır. Çalışmaya gönüllü olarak toplam 112 aile hekimi katılmıştır. Çalışmada ölçeklerin toplam puan ortalamaları Örgütsel Sinizm için orta (X=2,76±0,75); Örgütsel Bağlılık için yüksek düzeyde (3,18±0,53) saptanmıştır. Örgütsel sinizm ile örgütsel bağlılık arasında örgütsel bağlılık ölçeğinin “devam bağlılığı” alt boyutu dışındaki tüm boyutlarında negatif yönlü ve anlamlı bir ilişkiye sahip olduğu görülmüştür (p

Sanal kaytarma ve örgütsel güven günümüz çalışma koşullarında iş görenleri yakından ilgilendiren konular arasındadır. Bu çalışma, sağlık çalışanlarında sanal kaytarma ve örgütsel güven arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın evrenini Sivas’ta bir Kamu hastanesinde çalışan 1470 sağlık personeli (hekim, hemşire, ebe ve diğer sağlık personeli) oluşturmuş olup, veriler çalışmaya katılmayı gönüllü olarak kabul eden 305 kişiden toplanmıştır. Araştırmanın verileri, kişisel bilgi formu, Sanal Kaytarma Ölçeği ve Örgütsel Güven Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Sanal Kaytarma Ölçeği puan ortalaması 27,90± 10,20 olarak saptanmış, cinsiyet, eğitim ve meslek grupları ile önemsiz sanal kaytarma arasında; yaş, çalışma yılı ve kurum içindeki internet olanakları ile ciddi sanal kaytarma arasında anlamlı bir ilişki olduğu bulunmuştur. Çalışmaya katılanların, “Örgütsel Güven Ölçeği” puan ortalaması 110,85± 31,28’dir. Örgütsel güvenin alt boyutlarından “yöneticiye güven” ile katılımcıların yönetsel görevinin olup olmaması, kurum içindeki internet olanakları arasında; “çalışma arkadaşlarına güven” alt boyutu ile yaş, eğitim durumu, çalışma yılı ve kurum içindeki internet olanakları arasında, “örgüte güven” alt boyutu ile eğitim durumu, kurum içindeki internet olanakları ve meslek arasında anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır. Sonuç olarak çalışmada sanal kaytarma ve örgütsel güven arasında anlamlı bir ilişki olmadığı hesaplanmış ancak ölçeklerin alt boyutları ile demografik özellikler incelendiğinde istatistiksel olarak anlamlı bulgular elde edilmiştir.