ÖZETKoroner kalp hastalıkları ve inme (serebrovasküler sistemin daralma, blokaj veya hemorajisi) dünyada ölüme sebep olan nedenlerin başında gelmektedir. Kardiyovasküler hastalıkların (KVH) bir parçası olan atereskleroz, gelişmiş ülkelerdeki ölümlerin başlıca nedenidir. Yapılan çalışmalar, hipertansiyon, yüksek kolesterol, sigara gibi KVH oluşumun-da risk faktörleri olarak bilinen durumların kontrol altına alın-masının mortaliteyi azalttığını göstermesine rağmen dünyada KVH'ye bağlı ölümler giderek çoğalmaktadır. Bilinen risk faktörleri dışında, iltihaplanmanın KVH gelişiminde önemli bir rol oynadığına dair yeni kanıtların olması, tüm dünyada yaygın olarak görülen kronik iltihabi bir hastalık olan periodontitisin, KVH'nin ilerlemesine katkıda bulunan sebeplerden biri olabileceğinin öne sürülmesine neden olmuştur. Bu derlemede amaç, periodontal hastalık ile KVH arasındaki ilişkinin; güncel bilgiler ışığında gözden geçirilmesi, periodontal hastalığın yeterince dikkate alınmaması ve KVH riski altındaki yetişkinle-rde oldukça yaygın olarak görülmesinden dolayı aralarındaki ilişkiyi incelemektir. Anahtar kelimeler: Ateroskleroz, kardiyovasküler hastalık, periodontitis SUMMARY Coronary heart disease and stroke (constriction, blockage or hemorrhage of the cerebrovascular system) are the leading causes of death in the world. Atherosclerosis, a part of cardiovascular disease (CVD), is the major cause of death in developed countries. Although controlling conditions known as risk factors for CVD, such as hypertension, high cholesterol, and smoking reduces mortality, CVD-related deaths are increasing. Apart from known risk factors, periodontitis, a chronic inflammatory disease that is widespread throughout the world, has been suggested to be one of the associated factor for CVD progress. The purpose of this review is to highlight the relationship between periodontal disease and CVD in the light of current literature, since periodontal disease is not adequately addressed and it is quite common in adults at risk for CVD.
Halitosis terimi, konuşurken veya soluma yolu ile oral kaviteden yayılan hoş olmayan ağız kokusu olarak tanımlanmaktadır. Halitosis, patolojik veya patolojik olmayan nedenlerle gelişebilen, ağız içi veya ağız dışı bir kaynaktan kötü koku yayılmasına neden olan uçucu bileşiklerin gelişmesini ifade etmektedir. 2014 yılında yapılmış olan son halitosis sınıflamasına göre 6 farklı tip belirlenmiştir. Halitosis prevelansının %22 ile %50 arasında olduğu bildirilmiş olsa da halitosis görülme sıklığı ve tedavisini içeren az sayıda çalışma olması, bu konuda yapılacak çalışmalara olan ihtiyacı ortaya koymaktadır. Bu derlemede halitosis tanımı, sınıflandırılması, etiyolojisi ve güncel tedavi yaklaşımlarına değinilmiştir. Anahtar kelimeler: Halitosis, uçucu bileşikler, tedavi seçenekleri SUMMMARY Halitosis is defined as an unpleasant odour originating from mouth during speaking or exhalation. Halitosis may be pathological or unpathological which leads to the formation of volatile compounds from an intra or extra oral source. According to a recent classification in 2014, 6 different types of halitosis have been defined. Although the prevelance of halitosis has been reported between 22-50%, limited number of studies are available regarding the prevelance and treatment strategies. Therefore in this review, definition of halitosis, classification as well as the current treatment options have been disscussed.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.