ÖzDevletin temel amaçlarından olan etkin bir yönetimin sağlanması, modern koşullarda giderek karmaşık bir hal almıştır. Bu yeni ortamda politik elitler hem küresel kurum ve örgütlerden gelen dönüşüm taleplerine karşılık vermek, hem de yurttaşların değişen demokratik isteklerini dikkate alarak etkin yönetimi gerçekleştirmek durumundadır. Bu çerçevede yöneticiler başta yeni iletişim teknolojileri olmak üzere pek çok yoldan yararlanmak mecburiyetindedir. Son yıllarda küresel olarak yaygınlaşan ve yurttaş ile devlet arasındaki iletişimin önemli bir örneği olan e-devlet uygulamaları da böyle bir çabanın sonucu olarak görülebilir. E-devlet uygulamalarının gelişimi ile hesap verilebilirlik, şeffaflık, yurttaş katılımı gibi demokrasinin önemli ilkelerinin geliştirileceği ve yurttaş-devlet ilişkilerinin daha demokratik bir zemine doğru kayacağı kabul edilmiştir. Ancak e-devletin beklenen bu gelişmeyi sağlamasında, devlet ve toplumların demokrasiyle var olan ilişkilerinin belirleyici olacağı da bir gerçektir. Böyle bir çerçevede, bu çalışmada, e-devlet uygulamasının özgül bir örneği olan BİMER'e dair bir örnek olay incelemesi yoluyla, Türkiye'de demokrasinin var olan görünümüne e-devlet uygulamalarının yaptığı katkıların incelenmesi amaçlanmıştır. Böyle bir çalışmanın yapılmasındaki temel gereklilik ise e-devlet uygulamalarına odaklanan çalışmaların, e-devlet ve demokrasi arasında sınırlı bir ilgi kurmaları olmuştur. Bu sebeple çalışmada bir e-devlet uygulaması olan BİMER örnek olay olarak ele alınmış ve www. bimer.gov.tr adresindeki görsel ve yazılı metin üzerinden nitel bir analiz gerçekleştirilmiştir. Netice olarak, Türkiye'de var olan yurttaşların hakları ve demokrasiye dair dar bakışın, bu uygulamanın hem gelişim hem de uygulamasında etkili olduğu sonucuna varılmıştır. In modern times, one of the basic functions of the state is effectiveness and maintaining this function has been increasingly difficult. In this new environment, political elites must respond citizens' democratic demands and at the same time ensure effectiveness. For this purpose, the political elites must cut new paths, particularly new communication technologies, to adapt the new environment of administration. Hence, the increasing number of e-government applications all over the world typifies this move to new communication technologies. Some scholars accept that the evolution of e-government applications promote accountability, transparency and citizen participation. Merely this potential is closely associated with the present democratic development of the country. For this reason, this study aims to understand relationship between existing 1 Arş. Gör. Dr., Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi
Bu çalışmada geç-modern toplumsal koşullarda ortaya çıkan geniş çaplı toplumsal dönüşümün sonucu olarak görülen medya gerçekliği konusu, reklam örneği üzerinden ele alınmıştır. Reklamın hem gündelik yaşam hem de medyada sahip olduğu başat rol bu konunun seçiminde etkili olmuştur.Bu kapsamda çalışmanın amacı son dönemlerde uyguladığı stratejilerde önemli değişiklikler yapan reklamların gerçeklik ve fantazya arasındaki sınırları ne ölçüde çizdiği konusunun tartışılmasıdır.Çalışmada Türkiye İş Bankası A.Ş'nin çeşitli reklam filmleri gerçekliği kurma biçimleri açısından analiz edilmiştir. Reklam filmlerinin çözümlenmesinde göstergebilimsel analiz yönteminden yararlanılmış ve çözümlemede özellikle Pierce'in geliştirmiş olduğu göstergelere ilişkin üçlü tanımlama odağa alınmıştır. Bu tanımlamada göstergeler görüntüsel (iconic), belirtisel (indexical) ve simge (symbol) olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Yapılan çözümleme sonucunda incelenen reklamlarda yoğun olarak gerçeklik ve fantazya arasındaki sınırların bulanıklaştırıldığı ve bunun reklamı yapılan ürünün gerçekliğinin oluşturulmasında önemli bir strateji olarak kullanıldığı sonucuna varılmıştır.
Bu çalışmanın amacı Türkiye'de yayınlanan televizyon reklamlarında dış sesin cinsiyetine dair tercihlerle, toplumsal cinsiyet yaklaşımı arasındaki bağıntıyı ortaya koymaktadır. Çalışmada analiz birimi olarak televizyon reklamlarının seçilmesinin nedeni, diğer iletişim ürünleri gibi içerisinde toplumsal kabullere ilişkin mesajlar barındırması, bu sebeple toplumsal cinsiyet çalışmaları bakımından önemli bir alan olmasıdır. Türkiye'deki çalışmalara bakıldığında reklam ve toplumsal cinsiyete odaklanan çalışmaların yoğun olduğu görülmektedir. Ne var ki reklamlarda dış ses kullanımında cinsiyet tercihleri, uluslararası alanda önemli sayıda çalışmaya konu olsa da, Türkiye'de temel araştırma konusu olarak ele alınmamıştır. Bu çalışmada reklamlarda kullanılan dış sesin cinsiyetinin dağılımı üzerine bir analiz gerçekleştirilmiştir. Çalışmada farklı kuşaklarda yer alan toplam 79 reklam, içerik analizi tekniği ile üç kategoride çözümlenmiştir. Reklamlarda dış ses kullanımında cinsiyetin genel dağılımı, farklı ürün kategorisi reklamlarında dış ses kullanımı ve kadınların reklamlarda görünürlüğü ile dış ses kullanımı arasındaki ilişki çalışmanın temel analiz kategorileri olarak belirlenmiştir. Sonuçta dış ses kullanımında uluslararası çalışmalara benzer biçimde ülkemizde de dış ses kullanımında erkek sesinin ağırlıkta olduğu saptanmıştır. Özellikle yüksek teknoloji ürünleri, bankacılık ve zincir market gibi sektör reklamlarında kadın dış ses kullanımının görülmediği bulunmuştur. Kadınlara reklam içerisinde ana karakter olarak erkeklerden daha fazla yer verildiğine dair bir veri elde edilmiştir.
Bu çalışmanın amacı Türkiye'de yayınlanan televizyon reklamlarında dış sesin cinsiyetine dair tercihlerle, toplumsal cinsiyet yaklaşımı arasındaki bağıntıyı ortaya koymaktadır. Çalışmada analiz birimi olarak televizyon reklamlarının seçilmesinin nedeni, diğer iletişim ürünleri gibi içerisinde toplumsal kabullere ilişkin mesajlar barındırması, bu sebeple toplumsal cinsiyet çalışmaları bakımından önemli bir alan olmasıdır. Türkiye'deki çalışmalara bakıldığında reklam ve toplumsal cinsiyete odaklanan çalışmaların yoğun olduğu görülmektedir. Ne var ki reklamlarda dış ses kullanımında cinsiyet tercihleri, uluslararası alanda önemli sayıda çalışmaya konu olsa da, Türkiye'de temel araştırma konusu olarak ele alınmamıştır. Bu çalışmada reklamlarda kullanılan dış sesin cinsiyetinin dağılımı üzerine bir analiz gerçekleştirilmiştir. Çalışmada farklı kuşaklarda yer alan toplam 79 reklam, içerik analizi tekniği ile üç kategoride çözümlenmiştir. Reklamlarda dış ses kullanımında cinsiyetin genel dağılımı, farklı ürün kategorisi reklamlarında dış ses kullanımı ve kadınların reklamlarda görünürlüğü ile dış ses kullanımı arasındaki ilişki çalışmanın temel analiz kategorileri olarak belirlenmiştir. Sonuçta dış ses kullanımında uluslararası çalışmalara benzer biçimde ülkemizde de dış ses kullanımında erkek sesinin ağırlıkta olduğu saptanmıştır. Özellikle yüksek teknoloji ürünleri, bankacılık ve zincir market gibi sektör reklamlarında kadın dış ses kullanımının görülmediği bulunmuştur. Kadınlara reklam içerisinde ana karakter olarak erkeklerden daha fazla yer verildiğine dair bir veri elde edilmiştir.
In this study, I want to focus on the framing effect that the media has on public opinion. Political participation has become very popular in recent years. Youth participation, in particular, has gained importance because politicians pay more attention to the participation of the youth. Merely, the youth's role is restricted to voting. Moreover, the media plays an important role in shaping the people's attitude toward youth participation. I studied print media news reports on a student protest held at the Ankara University's Faculty of Political Science on 8 December 2010 in Turkey. The students were protesting against a member of the Grand National Assembly of Turkey, Burhan Kuzu; some students even threw eggs at him. The press paid great attention to this event. For this purpose, I have employed the framing effect technique in concert with critical discourse analysis to analyse the two most popular Zaman and Hürriyet news reports in Turkey for a week in December 2010 in an attempt to understand the relationship between youth participation and the framing effect of the media. I wish to study the framing effect as a descriptive tool. In brief, these reports declared the protesters enemies of the public. This narrow view of participation is not suitable for a democratic improvement.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.