Mucocutaneous lesions are the hallmarks of the disease, and especially oral ulcers precede other manifestations. The increase in clinical severity score is more pronounced in patients without regular treatment and follow-up. Male sex and a younger age at onset are associated with more severe disease.
Ölçeklerin geliştirilmesi, uyarlanması ve kullanılması aşamalarında bir çok kriter ve standarda uygun çalışılması gerekir. Aksi halde ölçeğin geçerlik ve güvenirlik düzeyi düşük olur. Geçerlik, bir ölçme aracının ölçmeyi amaçladığı özelliği, başka herhangi bir özellikle karıştırmadan, doğru ölçebilme derecesidir ve kullanım amacına, uygulandığı gruba ve uygulama biçimine göre değişebilir. Güvenirlik ise aracın, ölçmek istediği değişkeni ne tutarlılıkla ölçtüğünün ya da ölçme sonuçlarının hatalardan arınmış olmasının derecesidir. Sadece ölçme aracına ait bir özellik olmayıp, ölçme aracı ve aracın sonuçlarına ilişkin bir özelliktir. Geçerliği istenen düzeyde olmayan bir ölçekle, istatistiksel testlerin gücü düşer ve gruplar arası farkın anlamlı olarak tespit edilmesi engellenir ya da çok daha fazla sayıda deneğin araştırmaya dahil edilmesini zorunlu kılarak maliyet artışı ve zaman kaybına neden olabilir. Güvenirliği düşük bir test ise yapılan ölçümde "bias"a neden olarak, özellikle klinik uygulamada bazı hatalı kararlara zemin hazırlayabilir. Bu çalışmada araştırmalarda kullanılan ölçeklerin oluşturulması ile ilgili yapılması gerekenlere ve geçerlik/güvenirlik için gerekli koşullara değinilmiştir.
Background: The natural course of Behçet’s disease is not fully known. Objective: The aim of the present study was to determine the occurrence of the symptoms retrospectively in chronologic order in patients with Behçet’s disease, diagnosed according to the criteria of the International Study Group for Behçet’s Disease. Methods: A total of 60 consecutive patients (29 male and 31 female; aged 35.87 ± 9.84 years) were involved in the study. The symptoms of the disease were retrospectively recorded in the time order of the manifestations per patient. Results: Oral ulcer was the most commonly observed onset manifestation (51 of 60 patients: 85%), followed by genital ulcer (13 of 60 patients: 21.7%) and articular symptoms (10 of 60 patients: 16.7%). The duration between the oral ulcer and the fulfilment of diagnostic criteria was calculated to be 3.77 ± 4.43 years. The same duration was 2.50 ± 4.74 and 2.11 ± 3.44 years for genital ulcer and articular symptoms, respectively. The duration between the time point of fulfilment of diagnostic criteria and the diagnosis (2.83 ± 2.3 years) was found to be longer in female patients (3.2 ± 2.5 years). The duration was also longer in patients having only mucocutaneous lesions (3.18 ± 2.5 years) than in patients having serious organ involvement such as eye disease (1.63 ± 0.7 years; p < 0.05). Conclusion: Our study indicates that oral ulcer is the onset manifestation in the majority of the patients and the disease is often diagnosed with a delay of several years after the appearance of the onset sign.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.