Purpose- The goal of this study is to emphasize the importance of total quality management practices in health services in order to ensure patient satisfaction and to create customer loyalty. Methodology- The methodology of this study is a thorough literature review of Total Quality Management in health services. Findings- Health services are a vital service area that does not accept mistakes and is directly related to human life. Due to the fact that its area of interest is human health and human life, quality in health services appears as a necessity rather than a choice. It is possible for societies to live in health and well-being if the individuals that make up that society are healthy. Protection of individual health and investments and sanctions aimed at protecting this are the most fundamental steps in the health of the society. The implementation of patient rights within the health system has brought the concept of "Quality Health Care" to our agenda. Quality in health care; it includes the diagnosis and treatment services to be in accordance with modern medical science, scientific standards and norms, and the services provided to meet patient expectations. Conclusion- The fact that health services are directly related to human life, the fact that mistakes to be made will cost expensive, the obligation to provide services with zero margin of error have made it obligatory to provide quality health services in health services and therefore in health institutions.
Amaç: Fonsiyonel olarak ayak, koşma ve yürüme esnasında bir çok görev üstlenmekle beraber spor branşlarında önem arz etmektedir. Spor branşlarında farklı basış teknikleri ve farklı sportif hareketler ayağın normal basışını etkileyebilmektedir. Jimnastik sporcularının bacak bölgesi simetrikliğinin olduğu çalışmalarca gösterilmiştir, ayak basışıyla ilgili olarak da medial arklarının yüksek olduğu ve yaşa, spor yapma yılına bağlı olarak değişkenlik gösterebileceği bildirilmiştir. Bu çalışmanın amacı sağ dominant olup iki yılın üzerinde jimnastik sporu yapan sporcularda plantar basınç dağılımlarını statik ve dinamik pedobarografik ölçüm ile ortaya koyarak ayak basışları hakkında fikir yürütebilmektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Üsküdar ilçesi spor merkezlerine kayıtlı, 7-11 yaş aralığında, en az iki yıldır jimnastik branşına tabii olan kız sporcular dahil edilerek 15 olgu araştırıldı. Sporcuların statik ve dinamik ayak taban basınç değerleri pedobarografik cihaz ile ölçülmüştür. Statik pedobarografik ölçüm ayakta sabit duruş esnasında alınmış olup, dinamik pedobarografik ölçüm yürüme sırasında alınmıştır. Alınan ölçümler SPSS veri paketine aktarılmıştır. Verilerin değerlendirmesinde, tanımlayıcı istatistikler, Kruskal-Wallis testi, Mann-Whitney U testi, Spearman korelasyon analizi kullanılmıştır. Bulgular: Katılımcıların statik ölçümde dominant tarafları sağ olmasına rağmen plantar basınç yüzdeleri sağ ve sol arasında anlamlı düzeyde farklılık göstermemişti (p=0.05). Her iki ayakta katılımcıların ön ayak bölgesine göre arka ayak bölgesine daha fazla plantar yük verdiği bulunmuştur. Katılımcıların dinamik ölçümde sol ayakta en az orta ayak bölgesine, en fazla ise arka ayak bölgesine yüklendiği gözlenmiştir. Sağ ayakta ise en az orta ayak bölgesine yüklenme olurken, ön ve arka ayak bölgeleri arasında anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir. Dinamik ölçümde ayağın yerle temas yüzdeleri incelendiğinde, sol ve sağ ayakta en az temas alanı orta ayak bölgesinde iken en fazla yerle temasın arka ayakta olduğu belirlenmiştir. Branşı yapma süresi ile ayak basınç değerleri arasında anlamlı düzeyde ilişki olmadığı tespit edilmiştir (p>0.05) Tartışma ve Sonuç: Jimnastik sporu yapan 7-11 yaş grubu kız sporcularda dominant tarafın ayakta duruş sırasında plantar basınç dağılıma etki etmediği söylenebilir. Dinamik ve statik analiz sonuçlarına göre jimnastikçilerde orta ayak bölgesine daha az yüklendikleri ve buna bağlı olarak pes cavus görülme olasılığının yüksek olabileceği sonucuna ulaşılabilir. Statik analiz sonuçlarına göre katılımcıların arka ayağa daha fazla yük vermesinden kaynaklı olarak ilerleyen aşamalarda plantar fasitis vb. ayak problemleri açısından risk taşıdıkları çıkarımında bulunulabilir.
ÖZBireyin sosyalleşme sürecinde edindiği toplumsal cinsiyet rollerinin, sadece kadınlar için değil, erkekler için de zorlayıcı olabileceği unutulmamalıdır. Bu çalışmada toplumsal cinsiyet rollerinin erkekler açısından olumsuz sonuçlara neden olabileceğine dair kanıtlar elde etmek için yeni bir ölçme aracı oluşturmak amaçlanmıştır. Araştırma kapsamında 501 katılımcının yanıtları değerlendirmeye alınmıştır. Elektronik anket formu kullanılarak elde edilen verinin analizinde IBM SPSS 24.0 ve AMOS 24.0 kullanılmış, tanımlayıcı istatistiklerin yanı sıra açıklayıcı ve doğrulayıcı faktör analizleri, güvenilirlik ve korelasyon analizleri ile bağımsız gruplarda t-Testi ve ANOVA yapılmıştır. Gruplar arası karşılaştırmalarda kullanılan testlerde basıklık ve çarpıklık değerleri dikkate alınmış ve uç değerler çıkarılarak analizler gerçekleştirilmiştir. Katılımcıların %59'u kadınlardan ve %55'i evli bireylerden oluşmaktadır. Faktör analizi sonucunda yedi boyut elde edilmiş, bu boyutlar sırasıyla; duygusal bağ, maddi sorumluluk, toplumsal baskı, cinsiyetçi sosyal şiddet, fiziksel sorumluluk, kamusal alan ve fiziksel görünüm alt başlıklarıyla anılmıştır. Ölçme aracının güvenilirlik değeri 0,86 olup, açıklayıcılığı %67,1'dir. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular, literatürdeki diğer bulgularla paralel olarak kadınların toplumsal cinsiyet rolleri ile ilgili algısının daha olumsuz olduğu şeklindedir. Araştırma kapsamında geliştirilen ölçeğin başka çalışmalarda kullanılması gerekmekle birlikte bu çalışma için doğrulayıcı faktör analizi sonuçları da kabul edilebilir aralıklardadır. Yaş grubu, medeni durum ve eğitim düzeyi gibi değişkenlerin de toplumsal cinsiyet algısını etkilediği yönündeki kanıtlar, araştırma sonucunda elde edilen önemli bulgular arasındadır.
Amaç: Bu çalışmanın amacı atletizm ve mücadele branşını en az bir yıldır sürdüren 7-11 yaş grubu çocuklarda ayak basış tipi ve postüral translasyonlar arasındaki ilişkinin belirlenmesidir. Materyal ve Metot: Çalışmaya Üsküdar spor merkezlerine kayıtlı atletizm ve mücadele branşlarından birini sürdüren 7-11 yaş arasındaki çocuk sporcular gönüllülük esasına dayalı olarak dahil edilmiştir. Katılımcılara, çalışmaya dahil edilme kriterlerinin sorgulandığı demografik form doldurtulmuştur. Ardından katılımcıların statik pedobarografik ve 3D postür ölçümleri alınmıştır. Verilerin istatistiğinde çarpıklık, basıklık değerleri, tanımlayıcı istatistikler, Bağımsız örneklem T testi, Fisher Freeman Halton Exact Ki-Kare testi ve Faktöriyel MANOVA testi kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık için p
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.