This study aimed to investigate the in vitro cytotoxic activities of orange peel oil on HaCaT cell lines by using an MTT cytotoxicity assay after administering orange peel oil at different doses and timepoints. Our objective was to assess the in vitro cytotoxic activities of orange peel oil on HaCaT cell lines. Cell viability was determined with the MTT [3-(4,5-dimethylthiazol-2-yl)-2,5diphenyltetrazoliumbromide] assays. The HaCaT cells (100 µL) were cultured in plates and treated with different concentrations of orange peel oil (25 µM, 50 µM, 100 µM, 150 µM and 200 µM) for durations of 24 and 48 hours. Cell death was determined by collecting and staining with 0.4% Trypan blue for 5 minutes at room temperature, followed by microscopic examination. There was a significant difference between the doses concerning both time zones (p <0.05). There was a significant (p<0.05) difference between the control group and all other doses, including 200 µl/mL and 25 µl/mL, 50 µl/mL, 100 µl/mL, and 20% DMSO. Orange peel oil showed toxic effects at all dose levels and time points when compared with the control group. According to the results of our research, and in light of previous investigations, it can be said that orange shell oil may have protective effects such as anti-cancer, anti-microbial, and antioxidant properties, and thus, may be used in human and animal nutrition.

The objective of this study was to examine the in vitro cytotoxic activities of Salvia officinalis (sage) oil on human immortalized keratinocyte (HaCaT) cell lines by using an [3-(4,5-dimethylthiazol-2-yl)-2,5-diphenyltetrazoliumbromide] (MTT) cytotoxicity assay after the Salvia officinalis oil administration in different doses and time-points. In vitro cytotoxic activities of Salvia officinalis oil on HaCaT cell lines were assessed, and MTT assays were used to determine cell viability. The HaCaT cells (100 µL) were cultured in 96well plates at 2 × 104 cells per well and treated with different concentrations of Salvia officinalis oil (25 µM, 50 µM, 100 µM, 150 µM, and 200 µM) for durations of 24, 48, and 72 h. Cell death was determined by collecting and staining with 0.4% Trypan blue for 5 min at room temperature before microscopic examination. At 24 h, there was a significant difference between the 25 and 200 µM doses (P = 0.034). For the 72 h Salvia officinalis oil application, there was a significant difference between the 50 and 200 µM doses only (P = 0.002). On the other hand, for 48 h Salvia officinalis application, there were significant differences between

No abstract

Son zamanlarda artan dünya nüfusu ve bu nüfus artışına bağlı olarak gıda ve giyecek ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına artan tarımsal faaliyetler ve sanayi üretim miktarının artması nedeniyle ortaya çıkan atık miktarında artışlar meydana gelmiştir. Bu atıkların bilinçsiz bir şekilde depolanması, atıklarda yer alan idrar gibi sıvı kısımlarının yer altı suyuna sızmaları, patojenlerin ve hastalıklara sebep olan diğer zararlıların gelişeceği bir ortam oluşması ve sera gazlarının çıkışının artması gibi nedenlerden dolayı insan sağlığına zarar vermektedir. Hayvansal atıkların biyogaz dönüşüm santrallerinde değerlendirilmesi, ülkemizde büyük sorun olan enerji açığının kapatılmasına, dönüşüm sonrası elde edilen organik gübreler ile arazilere uygulanan gübre ihtiyacında dışarı bağımlılığın azalmasına, bilinçsiz gübre kullanımı ve yoğun tarımsal faaliyetler sonucunda toprakların azalan verimliliğin artırılmasına ve en önemlisi çevre kirliliğinin azaltılmasına katkı sağlayacaktır. Ülkemizin cari açığının %70’ini enerji oluşturmaktadır. Ülkemizde üretilen elektriğin %50’si doğalgaz çevrim santrallerinde üretilmektedir. Bu nedenle doğalgaz fiyatlarında ki artış elektrik fiyatlarını da etkilemektedir. Bu nedenlerden dolayı Ağrı ilinde tarım, imalat ve hizmet sektöründeki işletmeler artan fiyatlardan dolayı rekabet güçlerini kaybetmektedirler. Ağrı ili mevcut büyükbaş hayvan varlığı göz önünde bulundurularak yapılan hesaplamada sadece büyükbaş hayvansal atıklarından elde edilen elektrik enerjisi Ağrı ili yıllık elektrik ihtiyacının % 69’nu karşılayacağı ortaya çıkmaktadır.