Kuraklık küresel ölçekte ekosistemin tüm bileşenlerinin karşı karşıya olduğu büyük bir problemdir. Hidrolojik kuraklık canlılığın devamlılığı için vazgeçilmez bir unsur olan su kaynaklarının tehlikeli bir şekilde azalmasına bağlı olarak gelişir. Meteorolojik kuraklığın yaygın bir şekilde gözlemlendiği Akarçay Kapalı Havzası önemli sulak alanlara ev sahipliği yapmaktadır. Son dönemlerde havza sulak alanları üzerindeki baskı iklim değişikliği, hatalı su kaynakları yönetim politikaları vb. nedenlere bağlı olarak artmıştır. Bu durum havza su bütçesinin bozulmasına ve sulak alanlarda alansal değişimlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu çalışmada; Akarçay Kapalı Havzası'nda hidrolojik kuraklığa ait izlerin akarsu kuraklık indisi (SDI) kullanılarak ortaya çıkartılması hedeflenmiştir. Bu kapsamda kırk beş yıllık akım verilerinden oluşan zaman serileri kullanılarak dört farklı referans dönem için SDI indis değerleri hesaplanmıştır. SDI değerinin daha iyi yorumlanması için akım serileri üzerindeki olası eğilim Mann-Kendall testi ve Mann-Kendall sıra korelasyon test istatistiği ile araştırılmıştır. Çalışma sonuçlarına göre Akarçay Kapalı Havzası'nda seçili istasyonlarda hidrolojik kuraklığa ait izler tespit edilmiştir (SDI<0). Akım verilerinde, farklı referans dönemlerde farklı tarihlerde başlamak üzere anlamlı ve negatif yönlü eğilim belirlenmiştir. 1980'lerin ortasından itibaren hidrolojik kuraklığın genlik ve süresinin net bir şekilde arttığı tespit edilmiştir.
Bu çalışmada; Sakarya ve Batı Karadeniz havzalarında yer alan Ankara ili su kaynaklarının, küresel iklim değişikliğinden ne düzeyde etkileneceği sorusuna yanıt aranmıştır. Çalışmada IPPC AR4 ve AR5 kapsamında geliştirilmiş senaryo çıktıları ile birlikte uzun dönem yağış ve sıcaklık veri setleri bir arada kullanılmıştır. Regülatör ve barajların yer aldıkları alt havzalarda akışa geçen suyun ana kaynağı özellikle kış ve ilkbahar mevsimlerinde düşen yağışlardır. Çalışma sonuçlarına göre projeksiyon döneminin sonunda, regülatörün yer aldığı alt havzada kış yağışlarında %10' a varan, ilkbahar yağışlarında ise-%20 ile %10 aralığında değişen anomaliler beklenmektedir. Projeksiyon döneminin sonunda, barajların yer aldığı alt havzalarda kış mevsimi beklenen yağışlarında %10'a varan anomali gerçekleşmesi öngörülmektedir. İlkbahar mevsiminde ise SRESA2 çıktılarına göre %10'a varan, diğer senaryo çıktılarına göre değişen oranlarda negatif yönlü yağış anomalileri beklenmektedir. Projeksiyon döneminin sonunda, gerek regülatörün gerekse barajların yer aldığı alt havzada kış ve ilkbahar mevsimlerine ait ortalama sıcaklıklarda, referans dönem verilerine göre 2°C ila 6°C aralığında anomalilerin gerçekleşmesi öngörülmektedir.
Kıyılar, zamana bağlı olarak değişkenlik gösteren dinamik ortamlardır. Özellikle içinde bulunduğumuz dönemde kıyı çizgilerinde yaşanan değişimler sıklıkla antropojenik aktiviteye bağlı olarak gerçekleşmektedir. Karadeniz Havzası'nın kıyıdaş ülkesi olan Türkiye, gerek kendi sınırları içerisinden gerekse sınıraşan sular ile Karadeniz'e dökülen birçok akarsuyun kaynağı konumundadır. Söz konusu akarsu ağızlarında oldukça büyük deltalar yayılım göstermektedir. Bu çalışmaya konu olan Çoruh Deltası, Türkiye ve Gürcistan arasında sınıraşan bir akarsu tarafından taşınan sedimanlar ile oluşmuştur. 2000'li yılların başından itibaren Türkiye sınırları içinde yer alan havza alanında Baraj ve HES yapım çalışmaları hız kazanmıştır. Bu kapsamda Çoruh Nehri tarafından taşınan sediman miktarı doğal olarak azalma trendine girmiştir. Bu çalışmada, Çoruh Deltası'ndaki olası kıyı çizgisi değişikliğinin ortaya çıkartılması hedeflenmiştir. Çalışmada 1984, 1991, 2005 ve 2019 yıllarına ait Landsat uydu görüntüleri kullanılmıştır. Uydu görüntülerinden itibaren elde edilen kıyı çizgileri bir arada değerlendirilerek, değişimin izleri araştırılmıştır. Çalışma sonucunda, akarsu ağzının sol sahilinde baskın bir aşınma faaliyetinin, sağ sahilde ise aşınma ve biriktirme faaliyetlerinin bir arada geliştiği tespit edilmiştir. Deltadaki net alansal kayıp 63 ha olarak hesaplanmıştır. 1984 -2019 arasında delta kıyı çizgisinde kara yönünde maksimum 238 m'ye varan gerileme tespit edilmiştir.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.