Havayolu ulaşımı, Covid-19 Pandemi sürecinde ilk kez küresel ölçekte neredeyse bütünüyle durma noktasına gelmiştir. Temel amacı, Covid-19 Pandemisinin Türkiye’de havayolu ulaşımı üzerindeki etkilerini analiz etmek olan bu çalışma, veri değerlendirme eksenli olarak yapılandırılmıştır. Çalışmanın temel veri setini, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) yıllık havayolu ulaşım verileri ile Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) tarafından üretilen aylık havayolu ulaşım verileri oluşturmaktadır. 2020 Ocak-Ağustos döneminde toplam yolcu taşımalarında önceki yılın aynı dönemine göre %62,8’lik bir düşüş meydana gelirken, yük taşımalarında ise toplam %45,4 gerileme ortaya çıkmıştır. Türkiye’de 2019 yılında en fazla taşıma gerçekleştirilen ilk 10 havalimanı esas alındığında, 2020 yılı Ağustos sonunda 2019 yılının aynı dönemine göre toplam yolcu ulaşımında en fazla oransal düşüşün Antalya Havalimanında olduğu (%80,1), yük taşımacılığında da yine en yüksek oranda gerilemenin Antalya havalimanında yaşandığı anlaşılmaktadır (%80,5). Pandemi nedeniyle Dünya genelinde 2020 yılı boyunca önceki yıla göre taşınan yolcu sayısında %53-60 arasında bir azalmanın olacağı öngörülmekte, mevcut veriler benzer bir durumun Türkiye’de de yaşanacağını göstermektedir. Yine Pandeminin 2020 yılı sonu itibariyle havayolu ulaşımında 352-390 milyar dolar arasında bir kayba neden olacağı öngörülmektedir. Pandeminin Türkiye’de de, 2019 yılı verilerine göre 205 bin olan havayolu istihdamını olumsuzetkilemesi beklenmektedir.
The population structure does not only have an important place in the development of a settlement, but also creates a determining effect on the spatial development, socio-economic structure and administrative structure of the city. The study area was recorded as
Şehirlerin yer seçiminde ve gelişme akslarının belirlenmesinde bilimsel veriler kullanarak, uygunluk analizleri yapmak ve ileriye dönük modeller oluşturmak, şehirlerin doğal çevre ile uyum içerisinde büyümesine katkı sağlamakta ve sürdürülebilir şehirsel alanları ortaya çıkarmaktadır. Son yıllarda şehirsel yer seçimine yönelik yoğun şekilde kullanılan uygunluk analizleri, şehirlerin büyümesini daha kontrollü hale getirerek yerleşim için en uygun yerleri tespit etme fırsatı sunmaktadır. Bu çalışmada, yer seçimi uygunluk analizlerinde yeni bir yöntem olan LUCIS (Land Use Conflict Identification Strategy) modeliyle Tekirdağ şehrinin yerleşime uygunluğu incelenmiştir. Çalışma kapsamında, öncelikle yöntem esasına uygun bir biçimde Tekirdağ şehrinde yerleşim alanlarını etkileyecek doğal ve beşeri faktörlere ait birçok alt amaç, amaç ve bunlara bağlı genel amaçlar belirlenmiş, veri katmanları hazırlanmış, model oluşturulmuş ve son olarak da uygunluk analizi yapılmıştır. Elde edilen değerler atanan ağırlıklara göre birleştirilerek, Tekirdağ şehrinin yer seçimi açısından konut, ticaret ve sanayi yerleşimine uygunluk düzeyleri ve bu uygunlukların çalışma alanındaki dağılımları değerlendirilmiştir. Yapılan analizler sonucunda, çalışma sahasının konut yerleşimi açısından %24,26'sının yüksek uygunlukta, ticari üniteler açısından %50,19'unun düşük uygunlukta, sanayi birimleri için ise %47,36'sının orta uygunlukta olduğu tespit edilmiştir. Konut, ticaret ve sanayi alanları birlikte değerlendirildiğinde ise Tekirdağ şehrinin %19,80'inin yerleşim açısından yüksek uygunlukta olduğu belirlenmiştir.
Bu çalışmada, kırsal turizmi geniş çerçevede ele alan ve turizm uygulamalarında çevresel, ekonomik ve sosyo-kültürel hassasiyetleri dikkate alan bir yaklaşım olan Entegre Kırsal Turizm (EKT) bileşenlerinin Milas ilçesi örneğinde analiz edilmesi hedeflenmiştir. Çalışmada araştırma metodu olarak "yakınsayan paralel desen" yöntemi kullanılmıştır. Bu çerçevede Milas ilçesine gelen 130 ziyaretçiye Entegre Kırsal Turizmin 7 bileşeni çerçevesinde hazırlanan anketler uygulanmış, işletmeciler, tur operatörleri, Kamu/Sivil Toplum kuruluşları çalışanları ve yerel halktan oluşan toplam 32 kişiyle de yüz yüze derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Anket sonucu elde edilen veriler SPSS 16,0 programında 5'li Likert Ölçeği kullanılarak, görüşme verileri ise MAXQDA 12 programı yoluyla analiz edilmiştir. Gerçekleştirilen analiz sonuçlarına göre, ankete katılan ziyaretçilerin en yüksek oranda, Entegre Kırsal Turizmin aktörlerin ortak amaçlar doğrultusunda hareket etmelerini içeren "ağlar" bileşeni konusunda olumsuz görüş belirttiği (X̅ =2,97) görülmüştür. Ziyaretçilerin olumsuz görüş bildirdiği diğer bileşen ise, kırsal turizm faaliyetlerinde yerel toplulukların daha fazla söz sahibi olmasını esas alan "yetkilendirme" bileşeni olmuştur (X̅ =2,94). EKT'nin diğer bileşenleri olan sürdürülebilirlik (X̅ =3,11), yerellik (X̅ =4,26) ve özgünlük (X̅ =4,33) konularında ise katılımcıların büyük bir bölümü olumlu görüş bildirmiş, ölçek konusunda ise ziyaret edilen kırsal yerleşmelerin hiçbirinde kapasite aşımının olmadığı ifade edilmiştir (X̅ =1,81).
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.