After the Ottoman Empire lost the first Balkan war, its situation changed drastically. All the weaknesses of the army and the administration came into notice. The issue of the Armenian reforms resulted in the interfering of the Great Powers in the empire's internal affairs. With the Yenikoy treaty signed between Russia and the Ottoman Empire on February 9 th , 1914, the reform demands of the Armenians were met. After that treaty, though, it had been observed that the Armenians started losing allegiance to the state and began arming themselves. Moreover, the Russian pressure on the Ottoman Empire also increased. After the bursting out of the World War I, Armenians thought that they could gain independence from the state with the help of Russia and the other Allied Powers. Therefore, Armenian National Delegacy started recruiting Armenian volunteers to fight in the Russian army. These volunteers were organized as separate units by the Russians. Their duties were to conduct intelligence duties for the Akademik Bakış Cilt 8 Sayı 16 Yaz 2015 64 Nejla GÜNAY Russians and opening the frontiers for the Russian army by performing guerilla wars. Armenians successfully conducted their duties, which resulted in the retreatment of the Turkish army from lots of places, even including Van. However, the Turkish army also put some effort in band activities. In this study, both the effects of Russia and the other Allied Powers on the Armenians and their standpoints towards the Ottoman Empire will be investigated.
Türkiye'de spor, bir bilim dalı olarak kabul edilmiyor, askerî talim ya da eğlence aracı olarak görülüyordu. Halkın askerî talim benzeri faaliyetlerde bulunması yasaktı. Bu ancak devletin kontrolünde yapılabilirdi. Osmanlı topraklarında bulunan yabancılar ve gayrimüslim tebaa çeşitli cemiyetler kurmak suretiyle sportif faaliyetler yapıyorlardı. Ancak bu durum yasal değildi. II. Meşrutiyet'in ilân edilmesinden sonra bu konudaki yasal boşluğun doldurulması amacıyla Cemiyetler Kanunu çıkarıldı. Böylece mevcut cemiyetler yasallaştı ve birçok spor kulübü kuruldu. Bu kulüplerden bazıları yasal görünümde olmalarına rağmen halka askerî talim yaptırmak suretiyle yasadışı faaliyetler yürüttüler. Bu zaman zaman resmî makamlarla cemiyetlerde faaliyet gösterenleri karşı karşıya getirmiş, hatta bu faaliyetleri nedeniyle yargılananlar olmuştur.
Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından sonra Anadolu İtilaf Devletleri tarafından işgal edildi. Maraş da 1918 yılı sonlarında İngiliz işgaline uğradı. Daha önce tehcir edilen Ermeniler mütarekenin imzalanmasından hemen sonra çıkarılan "Geri Dönüş Kararnamesi"yle memleketlerine dönmeye başladılar. Bu bazı gerginliklerin çıkmasına sebep olabilirdi. Ancak İngilizler, şehri işgal ettikten sonra yerli halkın yaşantısına müdahale etmemeye özen göstermek suretiyle huzursuzluk çıkmasına fırsat vermedi. Maraş'taki İngiliz işgali sekiz ay kadar devam etti ve onların yerini Fransızlar aldı. Fransız ordusu, şehrin en zengin kişisi olan Agop Hırlakyan tarafından finanse edildi. Katolik mezhebine mensup olan Hırlakyan, aynı zamanda 1914 seçimlerinden sonra Osmanlı Mebusan Meclisi'nde Maraş mebusu olarak yapmıştı. Maraş halkı, Müdafaa-i Milliye Cemiyeti kurup örgütlendi. Bu örgütlenme; Evliya Efendi, Aslan Bey gibi isimlerin önderliğinde gerçekleştirildi. Maraş'taki mahallelerin tamamında işgalden kurtulmak için hazırlık yapıldı. Maraşlılar, düşman işgali altında Cuma namazı kılmayı ret ederek Fransızlara ve Fransız üniforması giymiş Ermenilere karşı şehri müdafaa etti. Bunun sonucunda Maraş'ta 22 gün 22 gece süren savaş başladı. Maraşlılar şehri kahramanca savundular. Silah ve kuvvet olarak Fransız ve Ermeniler Maraş halkından daha iyiydi. Psikolojik üstünlük de onlardaydı. Ancak bu üstünlük Maraş halkının kararlılığı karşısında başarılı olmayı sağlayamadı. Maraş halkının elde ettiği başarı TBMM tarafından onurlandırıldı. Maraş'a "İstiklal Madalyası" verildi. Maraş'a "Kahramanlık" unvanı 1973 yılında verildi. Ancak Maraş'a bu unvanın verilmesi için çok daha önce çalışmalar yapıldığı, ancak kanun taslağının onaylanmadığı tespit edilmiştir. Bu çalışmada; Maraş milli mücadelesi ve Maraş'ın düşman işgalinden kurtuluşu incelenecektir. Maraş halkının milli mücadelede gösterdiği kararlılığın, Türk milletinin moralini yükseltmesi ve Anadolu'nun tamamının düşman işgalinden kurtarılması için milletin cesaretini artırması ele alınacaktır. Çalışmada; Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivi, Cumhuriyet Arşivi ve ATASE Arşivi'nden elde edilen belgelerle Maraş milli mücadelesinde görev almış kişilerin anıları kaynak olarak kullanılacaktır.
Rusya, İngiltere ve Almanya başta olmak üzere Büyük Devletlerin yakın ilgi gösterdiği Ermeniler ve Kürtler Kafkasya, İran ve Osmanlı topraklarında yaşamaktaydı. Farklı din ve kültüre mensup bu unsurların yaşam tarzı da çok farklıydı. Ermenilerle Kürtler kendi içyapılarında da bütünlük göstermiyordu. Her iki unsuru bölen en önemli konu aralarında mezhep birliği bulunmamasıydı. Kürtler Müslümandı ama Şii ve Sünni olmak üzere iki farklı mezhebe mensup olmaları onları bölüyordu. Ermeniler ise misyonerlik faaliyetlerinden en çok etkilenen toplumdu ve bunun sonucunda etkisinde kaldıkları misyonerlerin mezhebini ve hatta siyasetlerini kabul etmişlerdi. Ermenilerin kendi aralarında politik bölünmeler de vardı. Bu durum her iki unsurun Büyük Devletler tarafından yönlendirilmesini kolaylaştırmaktaydı. Doğu Anadolu topraklarını işgal etme planları yapan Rusya, Osmanlı hâkimiyetinde yaşayan Ermenilerle Kürtleri kendi yanına çekmek için çeşitli politikalar izledi. Ruslar bu politika çerçevesinde bazı Kürt aşiret liderlerini danışman olarak kullandı. Bazı aşiretlerin Osmanlı Devleti'nin Batılılaşma politikalarından rahatsızlık duymasını daha da körükleyerek onları kendi devletlerine muhalif hâle getirdi. Dolayısıyla Kürt aşiretlerinden bazıları Rusların ilgisine kayıtsız kalmayarak onlarla Osmanlı Devleti'ne karşı işbirliği yaptılar. Rusya bir taraftan da Ermeni davasını sahiplendi. Bu makalede Rusya'nın Doğu Anadolu'da özellikle Bitlis'te izlediği politikanın sonuçlarının ortaya çıkarılması amaçlanmaktadır. Makalede ayrıca Kürtlerle Ermenilerin birbirleriyle ve devletle ilişkilerinin nasıl olduğu ile 1913 ve 1914 yıllarında çıkan "Bitlis Ayaklanması" araştırılacaktır.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.