Bu çalışmada mevsimlik tarım işçilerinin gıda güvencesizliği durumlarının tespit edilerek, sosyo demografik değişkenlerin gıda güvencesizliği üzerine etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır.Giresun ilinde mevsimlik tarım işinde çalışan 65 hane ile görüşülerek, gıda güvencesi düzeyleri, ABD hanehalkı gıda güvencesi anket modeli (HFSSM) ile belirlenmiştir. Hanelerin gıda güvence düzeyleri belirlenerek, sosyo demografik özellikleri ve gıda tüketim davranışları sıralı lojistik regresyon orantısal odds modeli ile analiz edilmiştir. Çalışmada elde edilen bulgulara göre çocuklu ve çocuksuz hanelerde gıda güvencesine sahip aileye rastlanılamamış, çocuklu hanelerin %28.5'inde ciddi düzeyde açlığın olduğu gıda güvencesizliği seviyesi görülmüştür.Mevsimlik tarım işçisi hanelerinde, çocuklu ve düşük gelirli hanelerin gıda güvencesizliği riskinin arttığı ve bu durumun kaygı verici boyutta olduğu görülmüştür. Mevsimlik tarım işinde çalışan hanelere yönelik sosyal ve ekonomik yönden desteğe ve özel programlara ihtiyaç duyulmaktadır.

Kayıt dışı ekonomi ve istihdama yansıması olarak kayıt dışı istihdam tüm dünya ülkelerinin karşılaştıkları önemli makro ekonomik problemler arasında yer almaktadır. Türkiye’de kayıt dışı istihdam denildiğinde ağırlıklı olarak tarım sektörü akla gelmektedir. Tarım işletmelerinin kendine has yapısı gereği küçük aile işletmelerinden ve mikro işveren piyasalarından oluşması, yüksek girdi maliyetleri, kırsal alanlarda istihdam imkanlarının kısıtlı olması, kırsalda düşük eğitim düzeyi gibi etkenler tarım sektöründe kayıt dışı çalışma koşullarını yaygınlaştırmıştır. Kayıt dışı istihdam ülkemizde olduğu gibi Ardahan ili için de önemli meselelerden biridir. Sorunun çözümünde uygulanacak ulusal ve yerel politikalar önem arz etmektedir. Bu çalışma ile Ardahan İlinde büyükbaş hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren çiftçilerin kayıt dışı istihdam konusunda farkındalıklarının artırılması, sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı olmanın avantajları hakkında bilinç düzeylerinin artırılması amaçlanmıştır. Bu kapsamda 330 kişiye anket yapılarak tam negatif binom regresyon modeli uygulanmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre cinsiyet, yaş, gelir, hanedeki birey sayısı, medeni durum ve hayvancılıktan gelir etme değişkenlerinin bilinç düzeyi üzerinde etkileri olduğu saptanmıştır.

This study focuses on examining the interrelationship between consumer and producer prices within the framework of the fragile five within the scope of asymmetric models. Considering the 2010:M1-2021:M8 period, TAR and M-TAR cointegration and error correction models were used in the study. The results of the analysis indicated that there was no asymmetrical relationship between CPI and PPI for Brazil and India, while it pointed to an asymmetric long-term relationship for South Africa, Indonesia, and Turkey. According to the asymmetric error correction estimation results, while no long-term asymmetric causality relationship could be found for Indonesia, South Africa and Turkey, it was determined for the short-term. According to this, there is a causal relationship from PPI to CPI for Indonesia, from CPI to PPI for South Africa, and bidirectional causality for Turkey. The differences in the transmission mechanism between the price indices of the fragile five countries reveal the differences in the internal dynamics of the countries.

Atmosferde sera gazı yoğunluğunun artmasıyla birlikte küresel ısınma ve buna bağlı olarak iklimde değişiklikler gözlenmeye başlamıştır. Küresel ısınma, insan faaliyetleri ile birlikte sera etkisi yapan gazların atmosferdeki oranlarının artmasından kaynaklanmaktadır. Artan dünya nüfusu, sanayinin gelişmesi, sıcak hava dalgası, aşırı hava olayları ve bunlara bağlı olarak gerçekleşen sel ve kuraklık gibi doğal afetlerdeki artışlar tarımsal üretim arzında istikrarsızlığa neden olmaktadır. Tarımsal teknolojilerin gelişmesine rağmen tarım sektörünün en önemli girdi bileşenlerinin doğal koşullara bağlı olması, sektörün istikrarını olumsuz etkilemektedir. Bu çalışmada, 1990-2020 zaman periyodunda, Ardahan ilinde küresel iklim değişiminin tarım sektörü üzerine etkilerinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu amaçla Ardahan ilinde hayvancılık sektörü için üretilen tahıl ve yem bitkilerinin verimlilikleri, ortalama sıcaklık ve toplam yağış miktarı arasındaki uzun ve kısa dönemli ilişki Sınır testi ve Toda ve Yamamoto nedensellik testi ile araştırılmıştır. Elde edilen bulgular verimlilik ile iklim verilerinin uzun dönemde birlikte hareket etmediğini göstermiştir. Kısa dönemde ise ot ve yem bitkileri üzerinde yağışların etkili olduğu, sıcaklığın ise etkili olmadığı gözlenirken, tahıl verimliliği üzerinde söz konusu iklimsel değişimlerin etkisinin olmadığı gözlenmiştir.

The need for energy sources is increasing day by day. However, limited energy resources lead economies to use renewable energy resources. This paper explores the relations between renewable energy consumption, financial development, and economic growth. The study employs ARDL approach to investigate the longterm and short-term cointegration correlations between variables. The current paper focuses on the period 1996-2017 to investigate whether financial development indicators can play a role on renewable energy consumption for twelve IEA countries. According to panel cointegration test results, long-term variables are statistically significant. Also economic growth is observed affecting renewable energy consumption positively in the short term. According to panel causality test results in the short-term there is relation between financial development and renewable energy consumption, and economic growth and renewable energy consumption. Finally, the use of subcomponents of financial development indicator have efficiently captured the different aspects of financial system affecting renewable energy consumption.