The aim of this study is to evaluate the outcomes of pharmacological thromboprophylaxis given for short-term duration to the patients who underwent major abdominal surgery for colorectal and gastric cancer. Materials and Methods: This retrospective cohort study was performed in consecutive patients who underwent major abdominal surgery for colorectal and gastric cancer and received short-term pharmacological thromboprophylaxis during hospital stay were enrolled. Complete duplex ultrasonography of the lower limbs was performed for all patients to investigate both symptomatic and asymptomatic deep vein thrombosis (DVT). Results: Overall, 278 patients were evaluated for inclusion and 62 colorectal and 27 gastric cancer patients were enrolled. Of 89 patients, the incidence of total and symptomatic DVT was 4.5% and 2.2%, respectively. The patients with symptomatic DVT were diagnosed within the first four months. The incidence of coronary artery disease, mucinous adenocarcinoma and vascular tumor invasion were significantly higher in patients with DVT (P-values<0.001, 0.009, and 0.02, respectively). Conclusion: Short-term pharmacological thromboprophylaxis after major abdominal surgery for colorectal and gastric cancer does not increase symptomatic DVT rates of patients with low Caprini score. Postoperative DVT surveillance may benefit patients with coronary artery disease, mucinous adenocarcinoma or vascular invasion of the tumor.

No abstract

ÖzAralık 2019'da Çin'in Wuhan bölgesinde başlayan Covid-19 (koronavirus hastalığı 2019) pandemisi, Afrika kıtasında da etkisini göstermektedir. Sağlık personeli sayısı, yoğun bakım yatağı sayısı, laboratuvar kapasitesi, temiz su ve altyapı imkanları, Covid-19 test ve tedavi imkanlarının yetersiz olduğu kıta ülkelerinde salgının daha büyük halk kitlelerini etkisi altına alarak vaka ve ölüm sayılarını artırmasından endişe edilmektedir. Bunların yanı sıra, kıtadaki sıtma, HIV, tüberküloz gibi hastalıklardaki prevalansın hali hazırda yüksek olmasının da mortaliteye katkıda bulunabileceği düşünülmektedir. Afrika Birliği (African Union) çatısı altındaki Afrika Hastalık Kontrolü ve Önleme Merkezleri(Africa Centres for Disease Control and Prevention -Africa CDC), koordineli bir şekilde önlemler alsa da yüksek gelirli ülkelerin dahi tedarik zincirinde ve medikal ekipman stoklarında sorun yaşadığı bu pandemi sürecinde kıta ülkelerinin ekonomik yönden de yardıma ihtiyaç duyduğu açıktır. Dünya Sağlık Örgütü, Afrika Birliği ile Afrika CDC gibi kuruluşların verimli iş birlikleri ve örgütlenmeleri, hükümetlerin sağlık otoriteleriyle ortak ve hızlı bir şekilde karar almaları, medyanın halkı bilinçlendirme noktasında doğru kullanımı, halkın fiziksel mesafe ve sık el yıkama kurallarına uyması, koronavirüs test kitleri, kişisel koruyucu ekipman, maske, ventilatör ve diğer yaşam destek ekipmanlarının sağlanması ve/veya bağışlanması Afrika'da Covid-19'dan mümkün olduğunca az sayıda insanın etkilenmesinin sağlanmasında kritik öneme sahiptir.