Türkiye'de Mart 2020'de yüz yüze eğitime ara verilip uzaktan eğitime geçme kararı alınmasıyla birlikte tüm eğitim kurumlarında hızlı bir şekilde uzaktan eğitime geçilir. Bu bağlamda araştırmanın amacı; matematik öğretmenlerinin pandemi sürecindeki uzaktan öğretimde yaşadıkları zorlukları ve onlara göre uzaktan öğretimin avantajlarının ve dezavantajlarının neler olduğunu ortaya çıkarmaktır. Bu amaç doğrultusunda matematik öğretmenlerinin uzaktan öğretim durumlarının betimlenmesi hedeflenmiştir. Bu sebeple bu araştırma kesitsel tarama türünden bir çalışmadır. Araştırma 2020-2021 eğitim-öğretim döneminde özel ve devlet okullarında aktif olarak çalışan 162 matematik öğretmeni ile gerçekleştirilmiştir. Veriler araştırmacılar tarafından geliştirilen bir form ile toplanmıştır. Formda çoktan seçmeli, çok seçenekli ve açık uçlu sorulara yer verilmiştir. Araştırmanın verileri online olarak toplanmıştır. Çoktan seçmeli ve çok seçenekli sorulardan elde edilen veriler frekans analiziyle, açık uçlu sorulardan elde edilen veriler ise içerik analizi ile incelenmiştir. Verilerin analizi neticesinde, uzaktan eğitimde öğrencilerin derse devamlarının sağlanamadığı ve bazı öğrencilerin teknolojik donanım eksikliğinin olduğu ortaya çıkmıştır. Öğretmenler, uzaktan eğitimin avantajı olarak zaman ve ekonomik tasarruftan bahsetmelerine rağmen dezavantajı olarak internet erişim sıkıntısı ve teknik sorunları ifade etmişlerdir. Öğretmenlerin çoğu matematik öğretiminin uzaktan eğitime uygun olmadığını, uzaktan 1 Bu çalışma Aziz Yaşar'ın Dr. Öğr. Üyesi Nurullah Şimşek'in danışmanlığında tamamlanmış olan Yüksek Lisans tezinden üretilmiştir.Şimşek & Yaşar 59 60 eğitim sürecindeki ders ortamının yüz yüze eğitimdeki ders ortamına göre yeterli olmadığını ifade etmiştir. Pandemi gibi olağanüstü durumlarda eğitim alanında başarılı kriz yönetimi yapabilmek için iletişim kanalları etkin bir şekilde kullanılmalı ve ortaya çıkan ihtiyaçlara yönelik gerekli destek sağlanmalıdır.

Türkiye’de bugüne kadar farklı öğretmen yetiştirme politikaları uygulanmıştır. Bu bağlamda eğitim fakülteleri dışında farklı fakülte mezunlarına da öğretmen olma fırsatı verilmektedir. Bu çalışmanın amacı, sağlık bilimleri fakültesi, çocuk gelişimi bölümünde öğrenimine devam ederken veya mezun olarak eğitim fakültesinde pedagojik formasyon eğitimi sertifika programına kayıtlı okul öncesi öğretmen adayları ile eğitim fakültesi okul öncesi öğretmenliği programına kayıtlı öğretmen adaylarının matematik öğretim bilgilerini değerlendirmektir. Bu amaç doğrultusunda, Smith (1998) tarafından geliştirilen okul öncesi matematik öğretim bilgisi testinin Türkçeye uyarlama çalışmaları yapılmıştır. Bu doğrultuda, dilsel eşdeğerlik çalışması iki aşamada toplamda 64 katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Geçerlik ve güvenirlik çalışmalarına ise altı farklı üniversiteden 480 öğretmen adayı katılmıştır. Elde edilen veriler ışığında öğretmen adaylarının matematik öğretim bilgilerinin öğrenim gördükleri programa göre anlamlı bir şekilde değişmediği görülmüştür.

Öz. Matematik öğrenme güçlüğü, bireyin günlük ve akademik yaşamını önemli ölçüde etkileyen öğrenme güçlüklerinden birisidir. Bu yüzden matematik öğrenme güçlüğü ile ilgili birçok çalışma yapılmıştır. Yapılan bu çalışmalara ilişkin mevcut durumun resmedilmesi araştırmacılara yol gösterici olacağı düşünülmektedir. Bu sebeple bu araştırmada Türkiye'de matematik öğrenme güçlüğü ile ilgili yapılmış çalışmaların tematik ve yöntemsel analizlerinin yapılması amaçlanmıştır. Bu araştırma kapsamında belirli veri tabanları taranarak Ocak 2019'a kadar yayınlanmış çalışmalar analiz edilmiştir. Araştırma kapsamında ulaşılan 24 çalışmanın 17'si makale, 4'ü yüksek lisans tezi ve 3'ü ise doktora tezidir. Ulaşılan çalışmalar yedi başlık altında analiz edilmiştir. Analiz sonucunda elde edilen bulgular; tablolar, grafikler, kodlar ve frekanslarla okuyucuya sunulmuştur. Analiz sonucunda çalışmaların çoğunun matematik öğrenme güçlüğünün belirlenmesine yönelik yöntem çalışması olarak tasarlandığı görülmüştür. Ayrıca çalışmalarda sayılar ve işlemler öğrenme alanındaki konular daha fazla tercih edilmiştir. Bunun yanı sıra çalışmaların çoğunda model veya desenin belirtilmediği ve çalışmalarda veri toplama aracı olarak en çok testlerin tercih edildiği görülmüştür. Ek olarak çalışmaların örneklemini daha çok ilkokul öğrencilerinin oluşturduğu tespit edilmiştir. Elde edilen bulgular ışığında, öğretmenler, öğretmen adayları ve özellikle okul öncesi ve sınıf öğretmenlerinin matematik öğrenme güçlüğüne yönelik farkındalıkları veya yeterlikleri ile ilgili çalışmaların yapılması önerilmiştir.

Due to the pandemic in Turkey in March 2020, distance education was carried out instead of face-to-face education in universities. Faculties have switched to distance education very quickly and unpreparedly. Thus, university students continued their education remotely. Evaluation of the effects of the pandemic on university students is thought to be important in terms of risk management. In this context, the aim of the research is; To reveal the effects of the Covid-19 pandemic on university students. In line with this purpose, it is aimed to describe the situations of university students in the current process. Therefore, this research is a cross-sectional survey. In order to describe the scanned phenomenon, 536 university students studying at five different universities were reached. The data were collected through a form prepared by the researchers. The obtained data were analyzed using both quantitative and qualitative approaches. As a result, university students stated that the pandemic made their lives extremely difficult and that they had high levels of anxiety in this process. In addition, it has been determined that university students are more concerned about the future, health and education during the pandemic process. university students who caught the Covid-19 disease or were in contact but remained in quarantine stated that they had physical and mental problems. On the other hand, the vast majority of university students think that the pandemic process has greatly adversely affected their undergraduate education. In the light of these results, suggestions were presented to educators and policymakers in this field.