Aynı harfle gösterilen ortalamalar Duncan testine göre (α =0.05) birbirinden istatistiksel olarak farklı değildir. ** Küçük harfler uygulamalar, büyük harfler ise dönemler arasındaki karşılaştırmayı vermektedir. * Aynı harfle gösterilen ortalamalar Duncan testine göre (α =0.05) birbirinden istatistiksel olarak farklı değildir. ** Küçük harfler uygulamalar, büyük harfler ise dönemler arasındaki karşılaştırmayı vermektedir.

Bu araştırmada, demirli gübrelerin, bikarbonatlı ve bikarbonatsız koşullarda, maydanoz bitkisinde demir alınım miktarlarına etkisi belirlenmiştir. Materyal ve Metot: Deneme, iki farklı demir gübresi ve Giant of Italy maydanoz çeşidi kullanılarak, toplam 6 farklı uygulama (Kontrol, Fe-EDTA, FeSO4.7H2O, Kontrol+HCO3-, Fe-EDTA+HCO3-, FeSO4.7H2O+HCO3-), 4 tekerrürlü olarak yapılmıştır. Deneme boyunca toplam 3 kez hasat gerçekleşmiştir. Bulgular: Araştırma sonucunda bikarbonat içeren uygulamalarda Fe-EDTA önemli etki göstermiş ve bitki demir içeriğini olumlu yönde etkilemiştir. Yaprak ve sapta bikarbonatlı ve bikarbonatsız koşullarda en yüksek demir ve aktif demir sonuçlarını Fe-EDTA uygulaması vermiştir. En yüksek verim bikarbonatsız koşullarda FeSO4.7H2O uygulamasında (147.7g/saksı), bikarbonatlı koşullarda ise Fe-EDTA (133.1g/ saksı) uygulamasında saptanmıştır. Sonuçlar: Sonuç olarak şelatlı demir gübrelerinin bikarbonatlı ortamlarda ortaya çıkan olumlu etkisi bir kez daha belirlenmiştir. Demirli gübre kullanımında, şelatlı gübrelerin kullanılması kaliteyi ve verimi arttıracaktır.

Öz: Zeytin karasuyu, yüksek kirlilik yükü ve içerdiği polifenollerden dolayı fitotoksik etkilere sahip fakat bununla beraber organik bileşikler ve bitki besin elementleri yönünden de zengin bir atık su özelliğindedir. Bu nedenle belli düzeyde bir arıtımdan geçtikten sonra toprak ıslah maddesi olarak kullanılabilme potansiyeli bulunmaktadır. Bu çalışmada; zeytinyağı üretimi sırasında ortaya çıkan ham karasu ve iki farklı yöntem (ekonomik ön arıtma ve ileri arıtma tekniği) ile arıtılmış karasu kumlu tın bünyeli bir toprağa 50, 100 ve 150 m 3 ha -1 dozlarında uygulanmış ve toprağın C ve N-dinamiği ile bazı kimyasal özelliklerinde meydana getirdiği değişimler incelenmiştir. Deneme laboratuvar koşullarında 90 günlük bir inkübasyon denemesi olarak yürütülmüştür. Gerek arıtılmış ve gerekse arıtılmamış zeytin karasu uygulamaları toprağın toplam organik-C (TOC), toplam N (TON), çözünebilir-C (ÇÖZ-C), mikrobiyal biyokütle-C ve-N (MB-C ve MB-N), alınabilir P ve K miktarlarını artırmış fakat N-immobilizasyonundan dolayı inorganik-N (İNOR-N) havuzunu küçültmüştür. En yüksek MB-C/TOC, ÇÖZ-C/TOC ve MB-N/TON oranları karasu uygulamalarının ilk dozlarında, en yüksek İNOR-N/TON oranları ise, kontrol ve en yüksek ham karasu uygulamalarında saptanmıştır. Bu sonuçlar karasuyun 50 ve 100 m 3 ha -1 uygulamalarında topraktaki mikrobiyal biyokütlenin arttığını fakat 150 m 3 ha -1 karasu uygulamasında topraktaki C ve N-dinamiğinin olumsuz etkilendiğini ortaya çıkarmıştır. Fenol ve organik C yükünün azaltıldığı arıtılmış karasuların100 m 3 ha -1 'ı geçmeyecek dozlardaki uygulamalarının bu atığın değerlendirilmesinde iyi bir geri dönüşüm stratejisi olabileceği düşünülmektedir. biomass-C and N (MB-C and MB-N) and available P and K, but inorganic-N (INOR-N) Anahtar Kelimeler: mikrobiyal biyokütle, toprağın C ve N-dinamiği, zeytin karasuyu The Effects of Treated and Untreated Oil Mill Wastewater on C and N-Dynamics of a Sandy Loam Soil Abstract: Olive mill wastewater (OMW) is characterized by high pollutant load and phytotoxic levels of polyphenols, but also a high amount of organic compounds and plant mineral nutrients. For this reason, there is a potential to be used as a material improving soil after treated. In this study, OMW treated with two different treatment processes (economic pre-treatment and advanced treatment process) and untreated