No abstract

Raising the levels of sex steroids in rats revealed positive effects on bone formation in the midpalatal suture in response to expansion. Increased sex steroid levels can reduce the time needed for retention.

Cystic echinococcosis is an important public health problem in our region. The aim of this study was to assess the surgical incidence of cystic echinococcosis in Sivas, Turkey. A retrospective follow-up study was carried out between 1997 and 2004. The mean age of 124 men (39.2%) and 192 women was 36.4 years. The liver was the primary site of cyst development (76.6%), followed by the lungs (19.9%), the spleen (5.4%), the kidneys (3.5%) and the peritoneal cavity (3.2%). Mean annual surgical incidence was 6.4 per 100,000 inhabitants for a 7-year period. The most common site of recurrence was the liver. Hepatic cysts were more frequently infected than pulmonary cysts (P < 0.05). In those patients with an infected cyst, the mean circulating eosinophil level was significantly lower than in those without. Rupture and infection were more common in men (P < 0.01). In conclusion, serious structural, legislative, surveillance, prevention and control measures for echinooccus should be undertaken in our region.

Özet Giriş: Bu çalışmada Sivas ilinde hastaneye başvuran 1-15 yaş grubu çocuklardaki anemi sıklığının değerlendirilmesini amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çocuk polikliniğine 01.01.2012-31.12.2012 tarihleri arasında başvuran kronik hastalığı olmayan 1-15 yaş arası 14449 olgu hastane kayıtlarından retrospektif olarak anemi prevelansının değerlendirilebilmesi amacıyla çalışmaya alındı. Bulgular: Hastaneye başvuran olguların 8742'si (%60,5) erkek, 5707'si (%39,5) kız idi. Tüm olgular 1-3 yaş 2531 (%17,5), 4-6 yaş 2872 (%19,9), 7-9 yaş 2735(%18,9), 10-12 yaş 2637 (%18,3), 13-15 yaş 3674 (%25,4) olmak üzere beş gruptan oluşmaktaydı. Anemi saptanan 853 (%5,9) hastanın 465'i (%54,5) erkek, 388'i (%45,5) kız idi. Aneminin yaş gruplarına göre dağılımı: 1-3 yaşta 205 (%8,1) kişi, 4-6 yaşta 97 (%3,4) kişi, 7-9 yaşta 98 (%3,6) kişi, 10-12 yaşta 128 (%4,9) kişi, 13-15 yaşta 325 (%8,9) kişi idi. Düşük MCV (ortalama; 82,2±5,34 (47,4-110,8)) değerine sahip olgular tüm çalışma grubunun %6,3 (905) içermekteydi. Düşük MCV değeri yaş gruplarına göre: 1-3 yaş; %9,4 (237), 4-6 yaş; %5,3 (151), 7-9 yaş; %3,8 (104), 10-12 yaş; %4,5 (119), 13-15 yaş; %8 (294) şeklinde bir dağılım göstermekteydi. Sonuç: Anemi tüm çocukluk yaş grubunun en sık görülen hastalıklarından birisidir. Ülkemizde uygulanan sağlık politikalarına rağmen çocukluk yaş grubunda önemli bir sağlık sorunu olmaya devam etmektedir. Hekimler çocukluk yaş grubunda anemi konusunda uyanık olmalı, aileleri bu konuda bilinçlendirmelidir. Ayrıca çocuk sağlığını ve zeka gelişimini olumsuz etkileyen bu durumun giderilmesi için çalışılmalıdır. (Gün cel Pe di at ri 2014;2:67-72) Introduction: In this study, we aimed to determine the incidence of anemia in children between the ages of 1-15.

Özet Langerhans Hücreli Histiyositozis aynı histopatolojiye sahip fakat farklı klinik semptomlara neden olan hastalıklar grubu olarak adlandırılmaktadır. Üç ayrı formu olan hastalığın lokalize formu Eozinofilik granulom olarak isimlendirilmektedir. Eosinofilik granülom, Langerhans Hücreli Histiyositozis grubu içerisinde klinik seyri en az şiddetli ve lokalize form olup en iyi prognoza sahip alt tiptir. Tedavi şeçenekleri arasında, cerrahi eksizyon, kemoterapi, radyoterapi tek başına kullanılabileceği gibi kombine kullanımları da bulunmaktadır. Burada, sağ oksipital bölgede şişlik ve ağrı şikayeti ile kliniğimize başvuran, radyolojik tetkikleri ve histopatolojik incelemesi sonucunda Langerhans Hücreli Histiyositozis (Eosinifilik granülom) tanısı alan genç erişkin bir hasta sunuldu.