90'lı yılların başından itibaren Dünyada ve Türkiye'de kullanım alanları genişlemekte olan internet ile iletişim araçları da farklılıklar göstermeye başlamıştır. Kurum ve kuruluşlar bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan bu gelişmeleri yakından takip etmeye ve hedef kitleleri doğrultusunda stratejiler geliştirmeye başlamışlardır. Bu çalışmada, Türkiye'de bulunan Yükseköğretim Kurumuna bağlı devlet ve vakıf üniversitelerinin sosyal medya hesapları üzerinden yapılan paylaşımları incelemek amaçlanmıştır. Araştırma nitel araştırma paradigmasında yer alan doküman inceleme yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu iki aşamalı bir eleme sisteminden geçirilerek belirlenen 4 devlet ve 4 vakıf üniversitesi oluşturmaktadır. Çalışma grubu kapsamına alınan üniversitelerin web sayfaları üzerinden ulaşılan sosyal medya hesaplarından Kasım 2018 ile Şubat 2019 tarihleri arasında yapmış oldukları paylaşımlar içerik çözümlemesi yöntemiyle analiz edilmiştir. Araştırmada üniversitelerin sosyal medya araçlarına ilişkin hesap bilgileri; Facebook, Twitter, Instagramda paylaşılan materyallerin ve içeriklerinin dağılımları, Youtube ve instagram hesaplarının video görüntülenme, yorum, beğeni durumları incelenmiştir. İnceleme sonrasında alt problemlere ilişkin analiz bulguları betimsel istatistiklerden yararlanılarak özetlenmiştir.
In parallel with the increase in cesarean section (CS) rates, the incidence of isthmocele has been increasing. In this study, we aimed to evaluate the effect of four different uterine incision closure techniques (single-layer locked, double-layer locked, single-layer unlocked, and double-layer unlocked) on cesarean scar healing and isthmocele formation by transvaginal ultrasound (TVUS) and saline infusion sonography (SIS). Materials and methods: This prospective, randomized study included women who underwent the first, elective, and term cesarean section delivery at the Obstetrics and Gynecology clinic of a tertiary care center between November 2018 and November 2019. A total of 60 patients were divided into four groups including 15 patients in each. Using the TVUS and SIS, the width, depth and length of the CS defect and the thickness of the residual myometrial tissue were measured. Results: There was no significant difference in the CS defect measurements and CS defect area among the four groups (p > 0.05). The lowest rate of Grade 3 isthmocele was seen in the double-locked group (5%), while the highest rate of isthmocele was seen in the single-unlocked group (35%) (p > 0.05). Conclusion: No trend of differences was seen in the four subgroups but the sample size is not big enough to draw valid conclusions.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.