Bu araştırmada okul öncesi çocukların ve annelerinin covid-19 salgınına yönelik görüşleri incelenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu Kütahya'da Milli Eğitim Bakanlığına bağlı özel bir anaokuluna devam eden 6 yaşında 11 çocuk ve anneleri oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme soruları kullanılmıştır. Ayrıca verilen yönerge ile çocuklardan resim çizmeleri istenmiş ve resimlerin doküman analizi yapılmıştır. Çalışma sonucunda; çocukların virüsle ilgili olumsuz hislere sahip oldukları, süreçte en fazla sosyal izolasyondan etkilendikleri, ebeveynlerin yanı sıra çoğunlukla medyadan bilgi edindikleri ve salgın ile ilgili terminolojinin farkında oldukları görülmüştür. Ayrıca çocukların süreç sonu ile ilgili umutlu oldukları da sonuçlar arasındadır. Annelerle yapılan görüşme sonucunda ise; çoğunluğu olumsuz hisler deneyimlediğini, çocuklarının TV'deki ölüm ve vaka oranlarından etkilendiğini ve çocuklarına bu konuda bilgi verirken hiçbir kaynağa başvurmadıklarını belirtmişlerdir.

Bu araştırma bibliyoterapi kullanımının öğretmen adaylarının öğretmenlik algısına etkisini inceleme amacıyla yapılmıştır. Yirmi dört sınıf öğretmeni adayı ile gerçekleştirilen araştırmada, Grigory Petrov tarafından yazılmış olan ve Türkçe’ye ilk kez 1928 yılında çevrilen, farklı ülkelerin egemenliğinde uzun yıllar yaşamış bir toplumun kalkınmasını ve kendi ayakları üzerinde durmasını konu edinen “Beyaz Zambaklar Ülkesinde” ve yine aynı yazarın bir matematik profesörü olan Raçinski’nin üniversitedeki görevinden istifa ederek doğduğu köye öğretmen olarak atanmasının gerçek öyküsünü ele alan “İdealist Öğretmen” isimli kitaplarını okumalarının öğretmen adaylarının mesleki algılarına katkıları incelenmiştir. Bu nitel araştırmada veriler öğretmen adaylarının kitaplara yönelik görüşlerini yazdıkları raporlardan içerik analizi ile analiz edilmiştir. Araştırma sonunda öğretmen adaylarının bibliyoterapi sürecinden sonra, bir öğretmenin pes etmeyen, fedakâr, değişime açık, kararlı, bilgili, iletişim becerisi yüksek, adil, sıra dışı, lider, ileri görüşlü, sabırlı ve risk alabilen kişilik özelliklerine sahip olması gerektiği, öğretmenlerin toplumun gelişmesi için çaba göstererek ve elini taşın altına koyarak toplumsal sorumluluklara sahip olması gerektiği yönünde bir algıya sahip oldukları ortaya konmuştur. Ayrıca aday öğretmenlerin bibliyoterapi sonrasında öğretmenlik mesleğinin toplumun herhangi bir grubuna, hiçbir ayrım gözetmeksizin kapsayıcı olması gerektiğini, karakter ve değerler eğitimine, öğrencilerin özgüvenlerinin geliştirilmesine, derslerin günlük hayatla ilişki kurularak ezberci yaklaşımlardan uzak işlenmesine dair içgörüye sahip oldukları saptanmıştır. Anahtar Sözcükler: Öğretmen eğitimi, bibliyoterapi, beyaz zambaklar ülkesinde, idealist öğretmen, öğretmen adayı

Bir toplumun sağlıklı olması, bireylerin sağlıklı olmasına bağlıdır. Gittikçe teknolojik gelişmelere bağlı olarak daha hareketsiz yaşam tarzının benimsendiği günümüzde sağlıklı olmanın koşullarından birisi hareketli yaşam ve spordur. Bu çalışmanın amacı, okul öncesi dönemden itibaren bireyin hayatında olumlu etkisi olan sporu, çocukların nasıl algıladıklarını resimleri aracılığıyla belirlemektir. Bu amaç doğrultusunda 2015-2016 eğitim öğretim yılında Ankara İli, Çankaya İlçesinde bir İlköğretim bünyesinde Anasınıfına devam eden 4-6 yaşları arasında 23 erkek ve 24 kız olmak üzere toplamda 47 çocuk araştırmanın çalışma grubu olarak belirlenmiştir. Araştırmanın verileri çizim tekniği kullanılarak toplanmış ve elde edilen veriler betimsel analiz yöntemi ile analiz edilmiştir. Araştırmanın sonucunda; çocukların çoğunluğu futbol, koşu ve yüzme sporlarını çizmişlerdir. Resimlerde spor yapılan yerlere bakıldığında, çocukların sporu en fazla dışarı/açık havada resimledikleri görülmüştür. Resimlerde spor yapılan ortamda genellikle güneşli hava, bulut, gökyüzü, kuşlar, kelebekler gibi figürlere yer verilmiştir. Ayrıca çocukların resimlerde spor yapan kişileri, genellikle kendileri ve yakın çevreleri dışında "İnsan, kişi, adam, çocuk" olarak tanımladıkları görülmüştür.

This study was conducted to prepare the Preschool History Geography Education Curriculum for 60–72 months pre-school children and examine whether this program has an effect on their emotional intelligence and respect for diversity. This study was conducted as a quasi-experimental pretest-posttest control group design, as one of the quantitative research methods. The sample of the study consisted of a total of 40 children, 22 in the experimental group and 18 in the control group. The curriculum was implemented three days a week for ten weeks for the children in the experimental group. The educational curriculum of the control group was not interfered with. “The Preschool Education Curriculum of the Ministry of National Education of Turkey” (2013) was implemented in the control group. The data of the study were collected using the “Sullivan Scale of Emotional Intelligence for Children” and “Sullivan Brief Empathy Scale for Children” and “Scale of Respect for Diversity.” As a result of the study, the experimental group's emotional intelligence, empathy, and respect for diversity scores increased significantly compared to the control group. And the experimental group increased significantly in the post-tests compared to the pre-test scores.

Bu araştırmada kozmik eğitimin verildiği Montessori anaokuluna devam eden çocuklar ile devlet anaokuluna devam eden çocukların, Dünya ve coğrafi kavramlara yönelik farkındalıklarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda Ankara'nın Çankaya ilçesinde Montessori yaklaşımı ile eğitim veren bir anaokulundaki 16 çocuk ile aynı ilçede Millî Eğitim Bakanlığı Programı'na göre eğitim veren bir devlet anaokulundaki 16 çocuk araştırmanın çalışma grubunu oluşturmuştur. Nitel desende yapılan bu araştırmanın verileri çocuklarla yapılan görüşmeler sonucunda elde edilmiştir. Araştırmanın sonucunda, Montessori anaokuluna devam eden çocukların Dünya'nın şekli, Dünya'nın hareketinin sonuçları, Ay'ın fazları, gece-gündüz oluşumu ve yağmurun oluşumu ile ilgili daha fazla bilimsel anlayışa sahip oldukları bulunmuştur.