İnsanlar çağlar boyunca doğayla barış içinde bir arada yaşamış, ancak sanayileşme ve teknolojik ilerlemeler insanın çevreye müdahalesini artırmıştır. İnsan, doğanın bir parçası olmaktan ziyade sahibi olarak yaşamasının bir sonucu olarak çevre üzerinde olumsuz etkilerde bulunarak ekolojik bir felaket yaratmıştır. Küresel ısınma, aşırı yağmur, kuraklık, türlerin yok olması, enerji kıtlığı, asit yağmurları ve hava kirliliği gibi sorunların bir sonucu olarak, insanlık artık doğa ile uyum içinde yaşamaya geri dönmek için çözümler aramaktadır (Sur, 2020).Ekoloji, canlılar ve çevreleri arasındaki etkileşimlerin incelenmesidir. Artan nüfus, gıda kıtlığı, küresel ısınma da dahil olmak üzere çevresel bozulma, bitki ve hayvan türlerinin yok olması ve bunlarla ilgili tüm sosyal ve politik sorunlar, insan ilişkilerindeki en önemli konulardan bazılarıdır. Bu meseleler esasen ekolojiktir. Ancak bu durumda vurgulanması gereken şey "ilişkilerdir". İnsanların tüm bu meseleler ışığında doğayla olan ilişkilerini bilişsel ve