To evaluate the diagnostic and therapeutic methods of fibrin-dependent pupillary-block glaucoma (PBG). A 79-year-old male patient with hypertension was admitted to hospital with symptoms of pain and redness 6 days after an uneventful cataract surgery. He had acute elevation of intraocular pressure with a shallow anterior chamber. Because of severe corneal edema, the anterior chamber details could not be distinguished. After systemic and topical antiglaucoma treatment, corneal edema was reduced and a complete fibrin membrane was observed across the pupil on slit lamp examination. A complete fibrin membrane across the pupillary space, shallow anterior chamber, and deep posterior chamber was confirmed by ultrasonic biomicroscopy (UBM). The intraocular lens (IOL) was actually displaced posteriorly, with a large clear space between the IOL and iris. Despite topical and subconjunctival corticosteroid therapy as well as Nd:YAG laser membranotomy, the fibrin membrane was not resolved. Tissue plasminogen activator (tPA) (25 μg) was injected intracamerally and the fibrin membrane was completely dissolved, improving the pupillar block. Anterior segment imaging techniques, especially UBM, are a powerful diagnostic technique for differentiating the technique for the analysis of the mechanisms underlying acute angle-closure glaucoma mechanism. Fibrin-dependent PBG was successfully treated with an intracameral injection of tPA
Bir hafta önce sağ gözünden fakoemülsifikasyon ve göz içi lens cerrahisi olan 85 yaşındaki erkek hasta, tarafımıza 1. hafta kontrolü için başvurdu. Hasta ameliyatın 1. gününden itibaren görmesinin yavaşça azaldığını ifade etti. Ön segment muayenesinde sağ gözde kornea ödemi, Descemet membranında kırışıklık, ön kamarada fibrin reaksiyon ve psödofakik izlendi. Sol göz fakik idi. Görme keskinliği (GK) sağda 3 metreden parmak sayma (mps), solda 0,1 seviyesinde, göz içi basıncı (GİB) sağ ve solda 14 mmHg olarak izlendi. Fundus muayenesinde sağ retina net olarak değerlendirilemedi. Ultrasonografi'de sağ retina yatışık izlendi. Sol göz fundus muayenesi doğal gözlendi. Hastanın postoperatif 1. gün kontrolünde kaydedilmiş notlarında sağ göz GK seviyesi 0,4, GİB 14 mmHg idi, ön segment muayesinde korneanın saydam ve ön kamaranın sakin olduğu izlendi. Postoperatif 1. haftada ön kamarada fibrin reaksiyon olması nedeniyle 25 μg/mL 0,1 cc doku plazminojen aktivatörü enjeksiyonu uygulandı. Enjeksiyondan 1 gün sonra fibrinin gerilemesine rağmen Descemet membran kırışıklığının ve kornea ödeminin aynı şekilde devam etmesi nedeniyle Descemet membran dekolmanı şüphesiyle ön segment optik koherans tomografi (OCT) çekildi. Çekilen OCT'de total Descemet membran dekolmanı izlendi. Descemet membran dekolmanını tedavi etmek amaçlı ön kamaraya sülfür hekzaflorür (SF6) enjeksiyonu uygulandı. SF6 enjeksiyonu sonrası ilk gün kornea ödeminin ve keratik strianın kaybolduğu, GK'nin 0,3 seviyesine çıktığı, GİB'nin 14 mmHg, korneanın saydam olduğu, ön kamarada gaz olduğu ve fibrinin tamamen gerilemiş olduğu gözlendi. Bu çalışmamızda postoperatif fibrin membrana eşlik eden total Descemet membran dekolmanı olan bir olguyu ve başarılı olan tedavimizi sunmayı amaçladık.
ÖZETYetmiş beş yaşında kadın hasta, 4 ay önce başlayan sol gözde görme azlığı yakınması ile başvurdu. Başvuru esnasında görme keskinliği sağda 0,2, solda temporalden 1 metreden parmak sayma düzeyinde idi. Yapılan fundus muayenesinde sol gözde, saat 6 hizasında vitreye uzanan kitle saptandı. Hasta sol malign melanom ön tanısı ile servise kabul edildi ve genel anestezi altında sol enükleasyon ameliyatı uygulandı. Enükleasyon materyali patolojik incelemeye gönderildi. Patolojik inceleme sonucu koroid ve retina invazyonu gösteren tiroid karsinomu (papiller tip) metastazı olarak geldi. Metastatik ve primer göz içi tümörleri ayırıcı tanısı dikkatli yapılmalıdır.Anahtar sözcükler: Koroid tümörleri; tiroid karsinoma; tümör metastazı. SUMMARYA 75-year-old female patient applied with decreased vision in her left eye for 4 months. The patient's vision was 0.2 on the right, while on the left, she could temporally count fingers from 1 meter. A mass in the 6 o'clock position in the left eye, which was extending down to the vitreous, was detected on fundus examination. The patient was accepted to the service with the diagnosis of malignant melanoma, and left enucleation operation was performed under general anesthesia. Pathological inspection of the enucleation material was reported as papillary thyroid carcinoma metastasis to the choroid and retina. Differential diagnosis between primary and metastatic tumor of the eye must be done carefully.
ÖzetAmaç: Oküler toksoplazmozis tan›s› alm›fl olan hastalar›n klinik özelliklerini, takip ve tedavi sonuçlar›n› incelemek. Gereç ve Yöntem: 1996 -2007 y›llar› aras›nda S.B. ‹stanbul E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi Göz Klini¤i Uvea Birimi'nde aktif oküler toksoplazmozis tan›s› alm›fl olan 57 hasta (ilk atak ve/veya rekürrens) retrospektif olarak de¤erlendirildi. Hastalar›n ortalama takip süresi 5,2 y›ld›. Hastalar›n görme dereceleri, göz içi bas›nçlar› (G‹B) kaydedildi. Biomikroskobik muayeneleri yap›larak ön ve arka segment bulgular› de¤erlendirildi. Klinik görünümü oküler toksoplazmozis ile uyumlu hastalarda toksoplazma spesifik IgG ve IgM antikor testleri birer hafta arayla 2 kez tekrarland›. Sonuçlar: Hastalar›n yafl ortalamalar› 29,7 (16-50) yafl, K/E oran› 33/24 idi. K›rk üç hasta primer (%75,86), 14 hasta rekürren aktivasyon (%24,14) olarak de¤erlendirildi. On iki hastada makula tutulumu (%20,7), 14 hastada periferik tutulum (%24,14) mevcuttu. Sekiz hastada atipik oküler toksoplazmozis (%15,5) bulgular› vard›. Klinik görünümü oküler toksoplazmozis ile uyumlu ve serolojik testleri pozitif olan olgulara primetamin + sulfadiazin + kortikosteroid (makula ve arka kutup yerleflimli görmeyi tehdit eden olgularda) üçlü tedavisi 4-6 hafta süreyle uyguland›. Results: The average age of the patients was 29.7 (range: 16-50) years and the female/male ratio was 33/24. 43 patients (75.86%) had first attack, while 14 patients (24.14%) had recurrence of ocular toxoplasmosis. In 12 patients (20.7%), the macular retina and in 14 patients (24.14%), the peripheral retina was involved. 9 patients (15.5%) had atypical signs of ocular toxoplasmosis. Patients with clinical appearance compatible with ocular toxoplasmosis and positive serological tests have been given triple therapy consisting of pyrimethamine + sulfadiazine + corticosteroid (only for cases with vision-threatening macular and posterior pole involvement) for 4-6 weeks. Discussion: Ocular toxoplasmosis is the most common form of posterior uveitis that can lead to vision loss. The establishment of diagnosis is often based on clinical view and serological tests are helpful in the diagnostic process. The disease is self-limiting in immunocompetent people. The purpose of the treatment is to prevent complications and recurrence. (TJO 2010; 40: 289-94)
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.