Social media has surrounded every area of life, and social media platforms have become indispensable for today’s communication. Many journals use social media actively to promote and disseminate new articles. Its use to share the articles contributes many benefits, such as reaching more people and spreading information faster. However, there is no consensus in the studies that to evaluate between tweeted and non-tweeted papers regarding their citation numbers. Therefore, it was aimed to show the effect of social media on the citations of articles in the top ten communication-based journals. For this purpose, this work evaluated original articles published in the top 10 communication journals in 2018. The top 10 communication-based journals were chosen based on SCImago Journal & Country Rank (cited in 2019). Afterward, it was recorded the traditional citation numbers (Google Scholar and Thompson-Reuters Web of Science) and social media exposure of the articles in January 2021 (nearly three years after the articles’ publication date). It was assumed that this period would allow the impact of the published articles (the citations and Twitter mentions) to be fully observed. Based on this assessment, a positive correlation between exposure to social media and article citations was observed in this study.

This study aims to investigate the relationship between binge-watching addiction and family, emotional, conduct, cognitive and anger control problems, hyperactivity, Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, 4th Edition (DSM-IV)–ADHD Index, DSM-IV–Inattention, and DSM-IV–Hyperactivity Impulsivity in a large sample of healthy Turkish adolescents. The association between binge-watching behavior addiction and mood disorders in healthy adolescents was examined in this cross-sectional study conducted in Turkey. Participants completed both measures, The Binge-Watching Addiction Questionnaire and The Conners-Wells’ Adolescent Self-Report Scale. An online survey of 189 adolescents was conducted. One hundred fourteen subjects (60.3%) were categorized into the binge-watcher group. Results showed important positive associations between binge-watching behavior and emotional, conduct, cognitive problems, and DSM-IV–Inattention. The conducted analysis showed an important association between high frequency of binge-watching and emotional problems (p < 0.001), conduct problems (p = 0.012), cognitive problems (p = 0.001), and inattention (p < 0.001). These findings contributed to our comprehension of adolescents’ psychological correlates of television viewing behavior. Further researches on the relationship between extreme binge-watching and psychiatric disorders of adolescents are recommended.

Bu çalışmada Netflix'in küresel düzeyde en fazla izlenen The Witcher (2019-) dizisi 1990'lı yıllardan beri televizyon literatüründe sıklıkla ele alınan "nitelikli televizyon" ve "nitelikli drama" kavramları zemininde incelenmiştir. Dijital medya platformları, televizyonun evrimini derinden etkilemiş ve daha "sinematik" dramalar için fırsat sunmuştur. The Witcher'ın dijital televizyon kültürünün yönelimlerini içeren bir dizi olması örneklem olarak seçilmesinde etkili olmuştur. Çalışmanın temel amacı Netflix'te nitelik kavramının işleyişini sorgulamaktır. Makalede ilk olarak kısa bir tarihçesiyle birlikte nitelikli televizyon kavramı açıklanmış ve nitelikli dramaların karakteristik özellikleri tanıtılmıştır. Sonrasında Netflix'in kendine özgü üretim sürecinin, hikâye anlatıcılığı tarzının, niş izleyici kitlesi yakalama ve üst üste izletmeye teşvik etme eğiliminin nitelikli drama üretimiyle ilişkisi ortaya konulmuştur. Çalışmada, bahsedilen eğilimleri somutlaştırmak üzere The Witcher dizisinin ilk sezonu metin analizine tabi tutulmuştur. Dizi, nitelikli dramaların ayırıcı niteliği haline gelen anlatı karmaşıklığı, estetik değer ve özgünlük gibi kategoriler aracılığıyla değerlendirilmiştir. Robert J. Thompson, Jane Feuer, Robin Nelson, Janet McCabe ve Kim Akass gibi öncü kuramcılara yaslanılarak belirlenen bu kategoriler aracılığıyla dizinin kültürel değerini belirleyen özellikler açığa çıkarılmıştır. Bu bağlamda Netflix platformunun sağladığı olanaklarla birlikte The Witcher'ın anlatı formlarının nitelik değerlerine denk düştüğü ve dijital medya platformlarının nitelikli televizyonda önemli bir geçiş alanı olduğu savunulmuştur.

ÖZET THE USE OF TWITTER IN SYNCHRONOUS WITH TELEVISION SERIES: A RESEARCH ON STUDENTS OF COMMUNICATION FACULTY

Bu çalışmada Netflix orijinal dizisiStranger Things (2016-), postmodern anlatılarda çokça yer alan metinlerarasılık ve nostalji kavramlarından yola çıkılarak analiz edilmektedir. Dizide yer alan metinlerarasılığın birtakım metinlerin dünyasına erişirken nostaljiyi aracı kılması, çalışmada iki kavram üzerinde durulmasına yol açmıştır. Stranger Things konusu, izleği, karakterleri ve görsel düzenlemeleri itibariyle 1980'li yıllara öykünmekte, bir bakıma 1980'li yılların popüler kültür ürünlerinin, dizi ve film evreninin kolajını yapmaktadır. Çalışmanın amacı Netflix orijinal içeriğinin, gelişen teknolojiye koşut olarak metinlerarası ilişkilerden ve pastiş aracılığıyla gerçekleşen nostaljik motiflerden daha fazla beslendiğini ortaya koymaktır. Bu bakımdan çalışma, metinlerarasılık teorisi temelinde postmodern anlatının yeni televizyon mecralarındaki yayılımını örneklemek açısından önemlidir. Çalışmada betimleyici bir tutumla postmodern anlayışın değerler dizgesinden faydalanılmıştır. Metinlerarası ilişkilerin işleyişi anlamlandırılırken, Roland Barthes'ın metni oluşturan tüm izleklerin izleyicide toplandığı yönündeki