Abscess cause by community acquired Methicillin Resistant Staphylococcus Aureus

Abstract

ÖZToplum kökenli metisilin dirençli Staphylococcus aureus enfeksiyonları, gün geçtikçe sıklığı artmakta olan enfeksiyonlar olup, en sık deri ve yumuşak doku enfeksiyonları olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu enfeksiyonlar, çocuklarda sıklıkla abse ve selülit şeklinde prezente olup, hastaların çoğunda risk faktörü olmadan enfeksiyona neden olmuştur. Toplum kökenli Metisilin Dirençli Staphylococcus aureus enfeksiyonları için en önemli virulans faktörü penton valentine lökosidin sentezi kabul edilmektedir ve penton valentine lökosidin pozitif suşların doku nekrozu ve abse formasyonu ile ilişkili olduğu gözlenmiştir. Tedavisinde cerrahi drenaj ve/ve ya antibiyoterapi uygulanmaktadır. Bu makalede, literatür bilgilerinden yararlanılarak Toplum kökenli metisilin dirençli Staphylococcus aureus bağlı deri enfeksiyonu olan bir olgu tartışıl-mıştır.Anahtar kelimeler: toplum kökenli, abse, MRSA ABSTRACTThe incidence of community-acquired Methicillin Resistant Staphylococcus aureus infections (MRSI) is increasing day by day and they most frequently confront us as skin and soft tissue infections. These infections in children frequently present themselves as abscesses and cellulitis and most patients have this infection without known risk factors. The most important virulence factor for the Community-acquired Methicillin Resistant Staphylococcus aureus infections is Penton Valentine Leukocidin synthesis and Penton Valentine Leukocidin positive strains are associated with tissue necrosis and abscess formation. In its treatment, surgical drainage and/or antibiotics are applied. In this article; a patient with skin infections caused by Communityacquired Methicillin Resistant Staphylococcus aureus was discussed by utilizing literature information. Olgu Sunumuİzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hast. Dergisi 2016; 6(3):227-230 doi:10.5222/buchd.2016.227 GİrİŞ Toplum kökenli metisilin dirençli S.aureus enfeksiyonları (TK-MRSA), gün geçtikçe sıklığı artmakta olan enfeksiyonlar olup, en sık deri ve yumuşak doku enfeksiyonları olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu enfeksiyonlar, çocuklarda sıklıkla abse ve selülit şeklinde prezente olup, hastaların çoğunda risk faktörü olmadan enfeksiyona neden olmuştur. TK-MRSA enfeksiyonları için en önemli virulans faktörü Penton Valentine Lökosidin (PVL) sentezi kabul edilmektedir ve PVL pozitif suşların doku nekrozu ve abse formasyonu ile ilişkili olduğu gözlenmiştir. Tedavisinde cerrahi drenaj ve/veya antibiyoterapi uygulanmaktadır. Bu makalede literatür bilgilerinden yararlanılarak TK-MRSA bağlı deri enfeksiyonu olan bir olgu tartışılmıştır.

Bir Esnek İstihdam Biçimi Olarak Geçici İş İlişkisi

“…Şirketin merkezi kavramından kasıt; şirket faaliyet ve ilişkilerinin yoğunlaştığı merkez olup şirketin adresi olarak anlaşılmamalıdır 21 . Şirket merkezinin değiştirilmesi için şirket sözleşmesi değişikliği gerekirken; adres değişikliği için böyle bir gereklilik söz konusu olmayacaktır 22 . d) Esaslı noktaları belirtilmiş ve tanımlanmış bir şekilde şirketin işletme konusu.…”

Yapay Zekanın İstihdam Alanındaki Güncel Etkileri ve Temel Gelirin Rolü

“…Kollektif şirkette ortaklar, oylarını diğer bütün ortaklara hitaben açıklar 62 . Ortaklar açıklamış oldukları oyları, karar alınıncaya dek, herhangi bir sebep göstermeksizin değiştirebilir ve irade sakatlığı hallerine dayanarak verdikleri oyun iptalini de talep edebilirler 63 .…”

“…Hükmün devamında ise yeni kurulan bir şirkete giren ortağın, daha önce kurulmuş diğer bir şirketin de sorumluluğu sınırlandırılmamış ortaklarından olduğunu diğer ortaklar bildikleri hâlde önceki şirketten ilişiğinin kesilmesini aralarında açıkça kararlaştırmamışlarsa, bu durumu kabul ettiklerinin varsayılacağı belirtilmiştir (TTK m.230/2). Benzer bir şekilde, rekabet yasağına aykırı davranışın diğer ortaklar tarafından bilinmesine rağmen sessiz kalınması, izin verildiği anlamına gelecektir 67 .…”

Yeşil İnovasyon ve Sürdürülebilir Üretim Stratejileri

“…Kollektif şirket ortaklarının TTK m.127'de ifade edilen değerleri sermaye olarak getirebileceği öngörülmüş ve bu da kollektif şirketleri iktisadi yönden avantajlı bir konuma getirmiştir. Ayrıca TTK m.218 hükmünde ortaklardan her birinin ayrı ayrı şirketi yönetme hak ve görevini haiz olduğu belirtilerek piyasa koşullarına kolayca uyum sağlayabilme olanağı da sağlanmıştır 6 . İfade edilen bu avantajlara karşın, şirket borçlarından dolayı ortakların sorumluluğunun sınırlandırılmamış olması (TTK m.236) ve ortaklardan birinin ölümü, ortaklardan birinin şirketteki tasfiye payının cebri icra yoluyla paraya çevrilmesi gibi durumlarda şirketin sona ermesi, kişileri kollektif şirket kurma konusunda kararsızlığa sevk etmektedir.…”

“…Ülkemizde son yıllarda bu husus sayısal veriler ışığında net bir şekilde gözlemlenmektedir. 31.12.2016 tarihi itibarıyla tescilli kollektif şirket sayısı 12.744 iken, 31.12.2018 tarihi itibarıyla bu sayı 10.730'a düşmüştür 7 . Bu durum ilerleyen yıllarda da devam etmiş ve 2019 yılı sonu itibarıyla 14 kollektif şirket kurulmasına karşın 55 kollektif şirket kapanmış, 2020 yılı sonu itibarıyla 14 kollektif şirket kurulurken 60 tanesi kapanmış ve 2021 yılı sonu itibarıyla 24 şirket kurulmuşken 33 tanesi de kapanmıştır 8 .…”