Age Determination in Two Populations of the Snake-eyed Lizard (Ophisops elegans) (Sauria: Lacertidae) at Different Altitudes

Abstract

Öz: Bireylerin yaşam öyküsü özellikleri yükseklik gradientine bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Bu çalışmada yaş yapısı, eşeysel olgunluk yaşı, yaşam ömrü, vücut boyu, baş uzunluğu ve baş genişliği gibi bazı yaşam öyküsü özellikleri, Ophisops elegans türünün iki farklı rakıma sahip populasyonu için test edilmiştir. Elde edilen sonuçlar, yüksek rakımlı (1595 m) Sivas populasyonundaki bireylerin, düşük rakımlı (7 m) Çanakkale populasyonuna oranla daha yüksek boy ortalaması ve daha uzun ve geniş baş yapısına sahip olduklarını göstermiştir. Her ne kadar yüksek rakımdaki populasyonun yaş ortalaması, düşük rakımdaki populasyona kıyasla daha yüksek çıkmış olsa da, bu durum istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. Bu çalışmada her iki populasyona ait dişi ve erkek bireylerin ortalama 3 yılda eşeysel olgunluğa ulaştıkları tahmin edilmiştir. Yaş ile boy arasında beklenen pozitif ilişki sadece Çanakkale populasyonunun dişi bireyleri için kaydedilmiştir.

Age structure and body size of the endangered species Darevskia bendimahiensis (Schmidtler, Eiselt & Darevsky, 1994) from eastern Turkey (Squamata, Sauria, Lacertidae)

“…The mean age of the specimens (4.91 years) is similar to other parthenogenetic Darevskia species (Arakelyan et al 2013) living in highlands like D. bendimahiensis. As a general rule, lizard specimens, inhabiting high elevation sites and northern latitudes, usually live longer than specimens inhabiting low-elevations sites and southern latitudes (Roitberg and Smirina 2006;Gül et al 2015b;Altunışık et al 2016). The longevity is related to active period, altitude, latitude, other climatic and environmental factors, food availability, predation and human-induced stress (Bülbül et al 2016a(Bülbül et al , 2018b.…”

Identifying the Past, Present, and Future Distribution Patterns of the Balkan Wall Lizard (Sauria: Lacertidae: Podarcis tauricus) by Ecological Niche Modelling

“…1) between the years 1977 and 2019 (mostly after 1990) and 10% of the occurrence records have coordinates. The species occurrence records that were used to construct the articles were as follows: Altunışık et al, 2016;Başoğlu & Baran, 1977;Bülbül et al, 2015;Cogălniceanu et al, 2013;Çördük et al, 2018;Eroğlu et al, 2017;Fischer et al, 2019;Iftime & Iftime, 2016;Koç et al, 2018;Kukushkin & Doronin, 2013;Mollov & Valkanova, 2009;Petrov et al, 2006;Poulakakis et al, 2005aPoulakakis et al, , 2005bPsonis et al, 2017;Sokolov, 2019;Stănescu et al, 2013;Tomovic et al, 2018;Tok & Çiçek, 2014;Urošević et al, 2015 The Maxent algorithm assumes that all occurrence records on the study area are equally likely to be sampled (Merow et al, 2013). To reduce the clustering of occurrence points, caused by the survey bias, they were filtered (Boria et al, 2014;Kadmon et al, 2004) by 10 km, 15 km, and 20 km distance thresholds via using 'spatial thinning' application on the Wallace platform v. 1.0.6 (Kass et al, 2018) and; as a result, 20 Km spatial thinning with 153 occurrence points was used to construct the model due to 10 Km (243 occurrence points) and 15 Km (193 occurrence points) spatial thinning were not able to remove clustering (Fig.…”