ÖZAkademik ortamda cinsiyet çalışmalarının kadınlara odaklanıyor olması kadınların erkek meslektaşlarına göre daha dezavantajlı olmalarından kaynaklanmaktadır. Kadın akademisyenler araştırmacıdır, öğreticidir, sayıları az olsa da yöneticidir, annedir, eştir ve liste uzatılabilir. Buna karşın akademisyen kadınların yaşadıkları dezavantajlar erkekler için bir avantaj olabilmektedir. Bu nedenle erkek akademisyenlerin avantajlı halleri için bir teori oluşturulması daha bütüncül bir yaklaşım olabilir. Bu çalışmada Türkiye'de kadın akademisyen olmanın zorluklarının ulusal ve uluslararası literatür ışığında resmedilmesi amaçlanmıştır ve resim Türkiye'de özellikle gelişmiş Batı ülkelerinden nispeten farklı bir kadın akademisyen profilini ortaya koymaktadır. Buna göre Türkiye'de kadın akademisyen olmak toplumsal cinsiyet rollerinin getirdiği çoklu sorumluluklar, yönetimde temsil edilememe, fen bilimleri gibi daha yüksek getirisi olan alanlarda azınlıkta olma temel sorunları ile yüzleşmeyi gerektirmektedir. Ancak kadın akademisyenlerin özellikle yönetim süreçlerinde ve fen bilimleri alanlarında düşük temsiliyetini yalnızca toplumsal cinsiyet algısına yüklemek doğru olmayacaktır. Bu durum doğal cinsiyet yapısından ve kadın akademisyenlerin kendi tercihlerinden kaynaklanıyor da olabilir. Alanla ilgili yapılacak derinlemesine çalışmalar durumu netleştirilecektir. Tüm olumsuz durumlara rağmen Türkiye'de kadın akademisyenler mutludur, işlerinden doyum elde etmektedir ve akademisyen olmayı sevmektedir.
ABSTRACTThe fact that gender studies at the academy focuses on women is due to the fact that women are more disadvantaged than their male colleagues. Women academicians are researchers, teachers, even if the numbers are few, they are the administrators, the parents, and the wife and the list can be extended. However, the disadvantages women experience in academia can be an advantage for men. For this reason, it may be a more holistic approach to create a theory for male academics to take advantage of. In this study, it was aimed to portray the difficulties of being a female academician in Turkey in the light of national and international literature. In addition, the picture reveals a relatively different female academics profile in Turkey, especially in the developed western countries. According to this, being a female academician in Turkey requires confronting the main responsibilities of gender roles such as multiple responsibilities, non-representation in management, and minority in areas of higher interest such as science. However, it will not be right to put the low representation of female academics, particularly in the administrative processes and in the fields of science into gender-only perceptions. This may be due to natural gender and female scholars' own preferences. The in-depth study of the field will be clarified. Despite all the negative situations, female academics are happy in Turkey, satisfied with their work and love to be academics. çalışanlar bulundukları örgütte ayrımcılığa maruz kalmalarından yükselmelerind...