Bugün Müslüman toplumlarda hem fiili hem de fikri anlamda etkili olan akımlardan biri Selefîliktir. Selefî düşüncenin siyasi ve toplumsal bir yapıya kavuştuğu dönem, bilim ve teknolojide baş döndürücü gelişmelerin yaşandığı bir tarih dilimine rast gelmektedir. Dolayısıyla tefsire yönelen selefî müelliflerin çeşitli vesilelerle bilimsel bilgiyi gündemlerine almaları kaçınılmaz olmuştur. Bu çalışma Selefîliğin bilimsel bilgiye ve bilimsel tefsire yaklaşımını konu edinmektedir. Makale sınırları göz önünde bulundurularak araştırma Muhammed el-Emîn eş-Şinkîtî (1907-1974), Hammûd b. Abdillâh et-Tüveycirî (1916-1992), Muhammed b. Sâlih el-Useymîn (1929-2001) ve Müsâid b. Süleyman b. Nâsır et-Tayyâr gibi, selefî düşünceyi temsil kabiliyeti olduğu düşünülen şahsiyetlerle sınırlı tutulmuştur. Selefi müelliflerin tefsirde bilimsel bilginin kullanımına müteallik tutumlarının tasvir edilmesi, selefî düşüncenin Kur’an tasavvurunun farklı boyutlarıyla açığa çıkarılmasına önemli ölçüde katkıda bulunacaktır. Diğer yandan meseleye ilişkin selefî yaklaşımın tasvir edilmesi, bilimsel tefsir tarzının farklı açılardan kritik edilmesine olanak sağlayacaktır. Dolayısıyla bu çalışmada, tefsirde bilimsel bilginin kullanımına ilişkin selefî müelliflerin tutumunu tasvir etmek ve bu tutumdan hareketle bilimsel tefsir hakkında birtakım sonuçlara ulaşmak amaçlanmıştır. Bu maksatla araştırmanın odaklandığı şahsiyetlerin eserleri, bilimsel tefsirle ilişkilendirilen belirli konular ve ayetler ekseninde taranmış, elde edilen veriler analiz edilerek çalışmaya aktarılmıştır. Dolayısıyla çalışmada literatür taraması, belge analizi ve betimleme yöntemlerinden yararlanılmıştır. Sonuç olarak selefî müelliflerin, birtakım şartlar öne sürerek Kur’an tefsirinde bilimsel bilginin kullanımına onay verdiği saptanmıştır. Bununla birlikte, hidayet rehberi olarak nitelendirilen Kur’an’ın bilimsel bilgi kullanılarak tefsir edilmesine oldukça mesafeli bir duruş sergileyen selefî müelliflerin, ayetlerin lafzını esas alarak bazı bilimsel nazariyelere karşı çıktığı, böylece bizatihi kendilerinin Kur’an’ı bir bilim kitabı haline getirdiği tespit edilmiştir. Kur’an’a dayanarak modern bilimlerin yanlışladığı bazı bilimsel nazariyeleri savunmanın, ilahî bir kitap olan Kur’an hakkında bazı şüphelere kapı aralayacağı aşikardır. Bu sebeple selefi müelliflerin, öne sürdükleri bilimsel tefsir kuramını gözden geçirmeleri ve geliştirmeleri gerektiği söylenebilir.