Objective: In this article, we present a personalized surgical technique to relocate a fascioperichondrial flap with a proximal base as an additional measure to improve results and hide sharp edges which frequently occur following traditional otoplasty. Materials and Methods: Fascioperichondrial flap with a proximal base prepared from the dorsal side was transposed to the anterior helix and conchal excision side and secured with stitches to hide visible edges and reinforce Furnas sutures. Nine patients operated for prominent ear deformity using this modification were included in the study and follow-up period was at least 6 months. Conchal mastoid distances were calculated from the superior and middle third of the ears before and after the operation, also in follow-up controls to determine the efficiency of the method. Results: There were no suture extrusions, skin necrosis or infection. The mean difference for both the upper and middle third of the ears were considerably lower (p≤0.05) at the end of six month after the operation. There were no visible skin edges and discomfort described by the patients. Conclusion: Fascioperichondrial flap with a proximal base repositioning to conchal side is an easy procedure that can be applied simply as an adjunct to traditional techniques. Addition of this flap provides an additional tissue to reinforce suture repair and, the results seem to be more durable and strong. Another main advantage of this flap is eliminating the unnatural visible breakpoints in the conchal bowl.Amaç: Bu makalede geleneksel otoplasti yöntemleri sık karşılaşılan bir sorun olan keskin sınırları saklamak ve sonuçları iyileştirmek için kullandığımız bir yöntem olarak proksimal bazlı fasyoperkondriyal flep kullanımını sunduk. Gereç ve Yöntemler: Cerrahi yöntemde; dorsal taraftan hazırlanan proksimal bazlı fasyoperikondriyal flep anterior heliks ve konkal eksizyon bölgesine transpose edilir ve görünür sınırları gizlemek, Furnas dikişlerine destek olmak için sütürler ile tespit edilir. Bu cerrahi teknik kullanılarak opera edilen dokuz hasta çalışmaya dahil edildi, en kısa takip süresi altı aydı. Metodun başarısını değerlendirmek için kulağın superior ve orta 1/3 bölgelerinden konkal mastoid mesafeler preoperatif, postoperatif ve altıncı ay kontrollerinde ölçüldü. Bulgular: Hiçbir hastada deri nekrozu, enfeksiyon veya sütür açığa çıkması görülmedi. Kulak orta ve superior 1/3 ölçümleri altıncı ay kontrollerinde istatistiksel olarak anlamlı olarak azalmış bulundu (p≤0,05). Kontrollerde görünür deri sınırları veya hastalar tarafından belirtilen rahatsızlık olmadı.