Bu çalışmanın amacı toplum kökenli pnömoni nedeni ile (TGP) hastanede yatan olgularda komorbiditeleri değerlendirmek ve literatür ışığında incelemektir. Materyal ve Metot: Bu retrospektif, kesitsel çalışmaya 2017-2019 yılların arasında Göğüs Hastalıkları Kliniği'nde takip edilmiş TGP olguları dahil edildi. Veriler hastaların medikal kayıtlarından elde edildi. Olguların demografik özellikleri, komorbid durumları, klinik bulguları kaydedildi. Subgrup analizinde 65 yaş ve üstü olgular ayrıca değerlendirilerek, komorbid durumları incelendi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 142 hastanın yaş ortalaması 59,68±20,35 (min 18-maks 95). Olguların 54'ü (%38) kadın, 88'i (%62) erkekti. 80'inde (%56,30) eşlik eden komorbidite mevcuttu. En sık komorbid durumlar sırasıyla; kardiyovaskuler hastalıklar (%41,50), diabetes mellitus (%23,90) kronik akciğer hastalıklarıydı (%19). Bu çalışmaya dahil edilen olguların 71'i (%50) 65 yaş ve üzerindeydi. 65 yaş üstü ve altı olgular komorbiditeler açısından değerlendirildi. ≥65 yaş üstü olgularda beklenildiği gibi komorbiditelerin daha fazla olduğu görüldü (p=0,001). Özellikle kardiyovaskuler hastalıklar ve diabetes mellitus açısından anlamlı farklılık saptandı (sırasıyla; p=0,001, p=0,049). Yaş ile komorbidite arasında pozitif korelasyon olduğu görüldü (sırasıyla; p=0,001, r=0,512). Sonuç: TGP'de komorbiditeler hastalığın ağırlığının belirlenmesi ve tedavi kararında oldukça önemlidir. Özellikle yaşlı nüfusun arttığı günümüzde komorbid durumlar hastaların çoğunda eşlik etmektedir. Bu çalışmada TGP nedeni ile yatış yapılan olguların yarısı 65 yaş ve üzerinde olduğu görüldü. Bu olgularda koruyucu sağlık hizmetleri, özellikle nörolojik hastalığı olanlarda yutma fonksiyonun değerlendirilmesi ve aşılama önemlidir. Zamanında önlemlerin alınması yaşlı nüfusun daha konforlu olarak yaşamına olanak sağlayacaktır ve sağlık maliyetlerini azaltacaktır. Ülkemizde geriatrik merkezlerin sayısının artırılması faydalı olacaktır.