Toplumlar tarih boyunca su kaynakları çevresinde kurulmuştur. Bu nedenle Doğu Akdeniz tarih başından beri öneme sahiptir. Bölgenin önemi Kıbrıs Adası, deniz yolları ile çeşitli kanal ve boğazların kesişim noktası olması nedeniyle giderek artmıştır. Doğu Akdeniz, tarihsel süreçte coğrafi konumu nedeniyle sahip olduğu önemine ek olarak son yıllarda bölgede keşfedilen enerji rezervlerinin etkisiyle belki de hiç olmadığı kadar önemli bir hal almıştır. Doğu Akdeniz yıllardır iç karışıklıklar ve savaşlarla boğuşan Orta Doğu için bir kontrol noktası olan, hakimiyet politikalarında Rusya'yı çevreleme yayında yer alan, enerji kaynaklarına erişimin giderek zorlaştığı günümüzde zengin enerji kaynaklarına sahip, pek çok boğaz ve enerji yoluna sahip olan bir bölge haline gelmiştir. Bölgenin giderek artan önemi bölge ülkelerini ve bölgede menfaati bulunan diğer devletleri, etkinliklerini arttırmaya zorlamaktadır. Bu çalışmada öncelikle bölgenin coğrafyası ve bilinmesi gereken temel tanımlara değinilmiş, sonrasında enerji ve deniz güvenliği ekseninde bölgede faaliyet gösteren ülkelerin deniz yetki alanlarının paylaşımı konusundaki politikaları değerlendirilmiştir. Tarafların tezlerini hukuksal açıdan incelenmiş ve bölgedeki enerji kaynaklarının bulunması, sondajı ve transferi için başta Avrupa Birliği tarafından desteklenen Doğu Akdeniz Boru Hattı Projesi olmak üzere projelerin değerlendirilmesine yer verilmiştir.