Search citation statements
Paper Sections
Citation Types
Year Published
Publication Types
Relationship
Authors
Journals
Background A rapid increase has been observed in aesthetic surgery procedures in recent years and it has been determined that females have more aesthetic procedures. While different groups of female groups were taken as a sample in the studies, no study on female nurses was found. In this study, it is thought that psychological reasons such as stress, anxiety, desire to be liked and lack of self-confidence that lead women to plastic surgery will reduce the professional performance of nurses and this situation will create additional workload for other colleagues. Therefore, the aim of the study is to reveal the effect of desire to be liked and social appearance anxiety on the acceptance of female nurses to plastic surgery. Methods The population of the cross-sectional study consisted of 243.565 nurses working in public, private and university hospitals in Turkey. A questionnaire form was used as a data collection tool in the study. In the first part of the form, there are statements aiming to reveal the socio-demographic characteristics, social media usage levels and aesthetic surgery experiences of nurses, and in the second part, there is a desire to be liked scale, social appearance anxiety scale and aesthetic surgery acceptance scale. The 1004 questionnaire forms collected as a result of the study were subjected to percentage, frequency, correlation and regression analysis. Results 41.2% of the nurses have had aesthetic procedures before and 68.4% of them want to have aesthetic procedures when there is an area they do not like in their body. A strong positive relationship was found between the desire to be liked, social appearance anxiety, and aesthetic surgery acceptance (r > 0.500, p < 0.01). Aesthetic surgery acceptance is affected by the desire to be liked and by social appearance anxiety. Conclusion In the study, it was determined that social appearance anxiety and the desire to be liked led female nurses to plastic surgery. According to the results of similar studies conducted in different groups, it may be recommended that awareness training be organized both in schools and through digital media about the consequences of unnecessary plastic surgery.
Background A rapid increase has been observed in aesthetic surgery procedures in recent years and it has been determined that females have more aesthetic procedures. While different groups of female groups were taken as a sample in the studies, no study on female nurses was found. In this study, it is thought that psychological reasons such as stress, anxiety, desire to be liked and lack of self-confidence that lead women to plastic surgery will reduce the professional performance of nurses and this situation will create additional workload for other colleagues. Therefore, the aim of the study is to reveal the effect of desire to be liked and social appearance anxiety on the acceptance of female nurses to plastic surgery. Methods The population of the cross-sectional study consisted of 243.565 nurses working in public, private and university hospitals in Turkey. A questionnaire form was used as a data collection tool in the study. In the first part of the form, there are statements aiming to reveal the socio-demographic characteristics, social media usage levels and aesthetic surgery experiences of nurses, and in the second part, there is a desire to be liked scale, social appearance anxiety scale and aesthetic surgery acceptance scale. The 1004 questionnaire forms collected as a result of the study were subjected to percentage, frequency, correlation and regression analysis. Results 41.2% of the nurses have had aesthetic procedures before and 68.4% of them want to have aesthetic procedures when there is an area they do not like in their body. A strong positive relationship was found between the desire to be liked, social appearance anxiety, and aesthetic surgery acceptance (r > 0.500, p < 0.01). Aesthetic surgery acceptance is affected by the desire to be liked and by social appearance anxiety. Conclusion In the study, it was determined that social appearance anxiety and the desire to be liked led female nurses to plastic surgery. According to the results of similar studies conducted in different groups, it may be recommended that awareness training be organized both in schools and through digital media about the consequences of unnecessary plastic surgery.
Giriş: Estetik cerrahi girişim sayıları arttıkça, hastalara bakım verenlerin rolleri değişmekte ve artmakta; estetik cerrahiye karşı tutumları önem kazanmaktadır. Amaç: Bu araştırmanın amacı bir sağlık bilimleri fakültesi, hemşirelik, beslenme ve diyetetik ile fizyoterapi ve rehabilitasyon bölümleri öğretim elemanları ve öğrencilerinin estetik cerrahiye yönelik tutumlarının değerlendirilmesidir. Yöntem: Tanımlayıcı türdeki bu araştırma, Şubat- Mart 2020 tarihleri arasında, bir sağlık bilimleri fakültesinde 38 öğretim elemanı ve 870 öğrenci ile yürütüldü. Veriler bir tanımlayıcı bilgi formu ve Kozmetik Cerrahiyi Kabul Ölçeği kullanılarak toplandı. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı analizler, Student t testi ve doğrusal (lineer) regresyon analizi kullanıldı. Bulgular: Öğretim elemanlarının Kozmetik Cerrahiyi Kabul Ölçeği toplam puan ortalaması 54.16 ± 18.99, öğrencilerin ise 54.19 ± 20.08 olarak belirlendi. Öğretim elemanlarının ölçek toplam puan ortalamalarının estetik cerrahi girişim geçirmeyi düşünme durumlarına göre farklılık gösterdiği belirlendi (p = .000). Daha önce estetik cerrahi girişim geçirmiş olma, sosyal çevrede estetik cerrahi girişim geçirmiş bir birey olması, estetik cerrahi girişim geçirmeyi düşünme, estetik cerrahinin sağlık açısından zararsız olduğunu düşünme ve dini görüşlerin estetik cerrahiye engel olmayacağını düşünmenin öğrencilerin estetik cerrahiye yönelik tutumları için önemli yordayıcı değişkenler olduğu belirlendi (p = .000). Sonuç: Öğretim elemanlarının ve öğrencilerin estetik cerrahiye yönelik tutumları orta düzeyde belirlendi. Estetik cerrahi girişim geçirmeyi düşünen öğretim elemanlarının tutum düzeyleri diğerlerine göre yüksekti. Öğrencilerin estetik cerrahiye yönelik tutumlarını yordayan faktörler daha önce estetik cerrahi girişim geçirmiş olma, sosyal çevrede estetik cerrahi girişim geçirmiş bir birey olması, estetik cerrahi girişim geçirmeyi düşünme, estetik cerrahinin sağlık açısından zararsız olduğunu düşünme ve dini görüşlerin estetik cerrahiye engel olmayacağını düşünme olarak belirlendi. Bu değişkenlerden oluşan model öğrencilerin estetik cerrahiye yönelik tutum düzeylerindeki değişimin %41.6’sını açıklamaktadır. Öğretim elemanlarının ve öğrencilerin estetik cerrahiye yönelik tutumlarının olumlu değişimi için girişimlerde bulunulmasını önermekteyiz.
Giriş: Estetik cerrahi girişim sayıları arttıkça, hastalara bakım verenlerin rolleri değişmekte ve artmakta; estetik cerrahiye karşı tutumları önem kazanmaktadır. Amaç: Bu araştırmanın amacı bir sağlık bilimleri fakültesi, hemşirelik, beslenme ve diyetetik ile fizyoterapi ve rehabilitasyon bölümleri öğretim elemanları ve öğrencilerinin estetik cerrahiye yönelik tutumlarının değerlendirilmesidir. Yöntem: Tanımlayıcı türdeki bu araştırma, Şubat- Mart 2020 tarihleri arasında, bir sağlık bilimleri fakültesinde 38 öğretim elemanı ve 870 öğrenci ile yürütüldü. Veriler bir tanımlayıcı bilgi formu ve Kozmetik Cerrahiyi Kabul Ölçeği kullanılarak toplandı. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı analizler, Student t testi ve doğrusal (lineer) regresyon analizi kullanıldı. Bulgular: Öğretim elemanlarının Kozmetik Cerrahiyi Kabul Ölçeği toplam puan ortalaması 54.16 ± 18.99, öğrencilerin ise 54.19 ± 20.08 olarak belirlendi. Öğretim elemanlarının ölçek toplam puan ortalamalarının estetik cerrahi girişim geçirmeyi düşünme durumlarına göre farklılık gösterdiği belirlendi (p = .000). Daha önce estetik cerrahi girişim geçirmiş olma, sosyal çevrede estetik cerrahi girişim geçirmiş bir birey olması, estetik cerrahi girişim yaptırmayı düşünme, estetik cerrahinin sağlık açısından zararsız olduğunu düşünme ve dini görüşlerin estetik cerrahiye engel olmayacağını düşünmenin öğrencilerin estetik cerrahiye yönelik tutumları için önemli yordayıcı değişkenler olduğu belirlendi (p = .000). Sonuç: Öğretim elemanlarının ve öğrencilerin estetik cerrahiye yönelik tutumları orta düzeyde belirlendi. Estetik cerrahi girişim geçirmeyi düşünen öğretim elemanlarının tutum düzeyleri diğerlerine göre yüksekti. Öğrencilerin estetik cerrahiye yönelik tutumlarını yordayan faktörler daha önce estetik cerrahi girişim geçirmiş olma, sosyal çevrede estetik cerrahi girişim geçirmiş bir birey olması, estetik cerrahi girişim geçirmeyi düşünme, estetik cerrahinin sağlık açısından zararsız olduğunu düşünme ve dini görüşlerin estetik cerrahiye engel olmayacağını düşünme olarak belirlendi. Bu değişkenlerden oluşan model öğrencilerin estetik cerrahiye yönelik tutum düzeylerindeki değişimin %41.6’sını açıklamaktadır. Öğretim elemanlarının ve öğrencilerin estetik cerrahiye yönelik tutumlarının olumlu değişimi için girişimlerde bulunulmasını önermekteyiz.
scite is a Brooklyn-based organization that helps researchers better discover and understand research articles through Smart Citations–citations that display the context of the citation and describe whether the article provides supporting or contrasting evidence. scite is used by students and researchers from around the world and is funded in part by the National Science Foundation and the National Institute on Drug Abuse of the National Institutes of Health.
customersupport@researchsolutions.com
10624 S. Eastern Ave., Ste. A-614
Henderson, NV 89052, USA
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
Copyright © 2024 scite LLC. All rights reserved.
Made with 💙 for researchers
Part of the Research Solutions Family.