Çevreye karşı gerçekleştirilen hukuka aykırı fiiller, günümüzde ceza hukuku boyutuyla da önem taşımaktadır. Çevrenin korunmasında idare hukukunun önceliğinin bulunması, bu alanda ceza hukukunun kapsamının belirlenmesi bakımından etki etmektedir. Çevre suçları, çevre ceza hukukunun idari bağlılığı nedeniyle klasik suç tiplerinden farklılık göstermektedir. Çevre suçunun tipikliğinde idare hukuku temeline dayanan yükümlülük veya gerekliliklere atıf yapılması nedeniyle, çevre suçlarının değerlendirilmesinde idare hukuku esaslarının göz ardı edilmesi söz konusu değildir. Özellikle kamu görevlilerinin üçüncü kişilerin çevreye zararlı davranışları nedeniyle cezai sorumluluğu sorunu çevre ceza hukukunun önemli meselelerinden biridir. Çevreye karşı gerçekleştirilen müdahalelerin genellikle izin veya ruhsat şartına bağlı olması, çevre suçlarında bu izni veya ruhsatı veren kamu görevlisinin sorumluluğunun belirlenmesi bakımından önem taşımaktadır. Bu bağlamda çevre suçlarında ilgili kamu görevlisinin kasten hatalı ve fakat geçerli bir izin vermesi ile verdiği hukuka aykırı izin veya ruhsatı geri almada ihmal göstermesi ön plana çıkmaktadır. Belirtilen konular, çalışmanın eksenini oluşturmaktadır ve çalışmada büyük ölçüde Alman doktrininde konuya ilişkin ileri sürülen görüşlerden yararlanılacaktır. Bununla birlikte kamu görevlisinin idare hukuku temelinde sorumluluğuna ilişkin inceleme yapılmayacaktır.