I Will Always Love You: Dispelling Marital Myths Through Applications of Rational-Emotive Behavior Therapy

Vernon, Ann

doi:10.1007/s10942-012-0156-6

Cited by 3 publications

(4 citation statements)

References 0 publications

Supporting

Mentioning

Contrasting

Unclassified

Order By: Relevance

“…Categories such as not taking responsibility, distrust, career/school, restrictions and fears were found to be the major elements for those who hold negative attitudes toward marriage. Partner selection was examined by Larson (1992) and Vernon (2013) and they reported that "the perfect relationship", "the perfect partner and me," and "ideal soul mate" concerns were the major factors toward negative attitudes toward marriage.…”

Section: Discussionmentioning

confidence: 99%

“…Kişinin evlilik ve eş seçimine yönelik oluşturduğu bu inançlar, rasyonel ve işlevsel olmayan mitler şeklinde de ele alınabilir. Mit, doğruluğuna dair güçlü bir kanıt olmamasına rağmen yaygın olarak kabul edilen ve kişinin bağlı olduğu inançlar şeklinde tanımlanabilir (Caldwell & Woolley, 2008;Larson, 1988;Vernon, 2013). Larson (1992) bireyin eş seçimini etkileyen dokuz sınırlandırıcı inançtan bahseder.…”

Section: Evlilik Ve Eģ Seçimiunclassified

“…", "Mükemmel ben," "Mükemmel partner," "Mükemmel ilişki," "İlişki kalitesi için daha fazla çaba," "Sevgi yeterli," "Birlikte yaşam," "Zıtlıklar birbirini tamamlar" ve "Eş seçimi kolay olmalı" şeklinde yaygın olarak kabul gören ancak doğruluğuna dair bir kanıt olmayan sınırlandırıcı inançlardır. Bunun yanı sıra, Vernon (2013), eş seçiminde "Eşim her şeyim olmalı," "Partnerim tüm ihtiyaçlarımı karşılamalı," "Eğer çok çabalarsam partnerimi değiştirebilirim" ve "Bir yerlerde ideal ruh eşim var" şeklinde mitlerin de var olduğunu ve bu mitlerin birey için karşılanması güç beklentiler oluşturduğunu ifade etmektedir. Kişinin eş seçimine yönelik inançlarını ve evlenmeyi düşündüğü kişide aradığı özellikleri etkileyen birçok unsur vardır.…”

Section: Evlilik Ve Eģ Seçimiunclassified

“…şeklindeki düşünce tarzlarından etkilenmekte ve evliliğe ilişkin olumsuz bakış açısı geliştirebilmektedir. Özellikle bu sonuçlar, evliliğe ilişkin mitler (Larson, 1992;Vernon, 2013) çerçevesinde açıklanabilir. Bunun yanı sıra, ülkemizde yapılan araştırmalar incelendiğinde, Avcı (2014), üniversite öğrencilerinin romantik ilişkilerinde ve evlendiklerinde en çok problem yaşadıkları alanları ortaya koymuştur.…”

Section: Evlenme Gerekçeleri Temasıunclassified

See 3 more Smart Citations

Genç Kizlarin Evli̇li̇ğe İli̇şki̇n Görüşleri̇ni̇n İncelenmesi̇: Neden Evleni̇ri̇m? Neden Evlenmem?

Kozan

Baloğlu

Kesici

et al. 2019

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi

View full text Add to dashboard Cite

Özet: Araştırmanın amacı, 18-28 yaş arasındaki genç kızların evliliğe ilişkin görüşlerinin ortaya konulmasıdır. Genç kızların evliliğe ve eş seçimine ilişkin görüşlerini betimlemek amacıyla iki nitel çalışma yürütülmüştür. İlk çalışmada genç kızların neden evlenmek istedikleri ve evlenmeyi düşündükleri kişide arayackları özelliklerin ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu amaç çerçevesinde ilk çalışma grubu üniversiteye devam eden 18-25 yaş aralığındaki 130 genç kızdan oluşmaktadır. Araştırma verilerinin analizinde betimsel istatistikler ve içerik analizinden yararlanılmıştır. Evlenme gerekçeleri teması incelendiğinde, aile kurma, inanç gereği, merak, ait olma, toplumsal düzenin devamı, çocuk sahibi olma ve hayatı paylaşma olmak üzere toplam 7 adet kategori belirlenmiştir. Genç kızların evlenmeyi düşündükleri kişide aradıkları özellikler incelendiğinde ise, inançlı, güvenilir, anlayışlı, fiziksel görünümü yerinde, saygılı, kariyer sahibi ve sadakat gibi temel kategoriler belirlenmiştir. İkinci çalışma ise 19-28 yaş aralığında 94 genç kız ile yürütülmüştür. Bu çalışmada ele alınan evlenmeme gerekçeleri temasına ilişkin olarak, sorumluluk almama, güvensizlik, kariyer/okul, kısıtlanma ve evliliğe yönelik korkular (ör. mutsuzluk, kötü bir eş, boşanma, istediğini bulamama, sağlıksız evlilikler) olmak üzere beş kategori oluşturulmuştur. Sonuçlar tartışılmış ve öneriler sunulmuştur.

show abstract

Section: Discussionmentioning

confidence: 99%

Section: Evlilik Ve Eģ Seçimiunclassified

Section: Evlenme Gerekçeleri Temasıunclassified

See 2 more Smart Citations

Genç Kizlarin Evli̇li̇ğe İli̇şki̇n Görüşleri̇ni̇n İncelenmesi̇: Neden Evleni̇ri̇m? Neden Evlenmem?

Kozan

Baloğlu

Kesici

et al. 2019

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi

View full text Add to dashboard Cite

show abstract

La transe dans le moment présent de la dispute de couple

Duriez

2020

Perspectives Psy

View full text Add to dashboard Cite

Nous proposons d’envisager le moment présent de la dispute de couple comme un vécu de transe négative (Perlmutter & Sauer, 1986). La relation de couple est organisée à partir d’un mythe fondateur que les expériences douloureuses du passé et l’évolution des conjoints avec le temps peuvent remettre en question. Dans ce contexte d’insécurité, chez des sujets particulièrement réactifs, un mot peut alors déclencher une dispute qui plonge les sujets dans un état de transe négative. La répétition ou ritualisation de ces moments de transe entraînera l’extinction du mythe d’harmonie initial qui sera alors remplacé par des mythes de la discorde distincts pour chacun. Avec la perte du mythe commun, les conjoints perdent aussi la connexion qui les unissait et réécrivent alors leur histoire commune. Un extrait de l’entretien lors de la première séance de la thérapie du couple PaulEmma est analysé selon une approche phénoménologique. Nous retrouvons dans la narration de Paul et Emma des expériences d’induction, de transe et de fabrication de nouveaux mythes. L’attention clinique portée à ces niveaux d’expériences peut guider le thérapeute dans ses interventions pour aider le couple à retrouver sa fonction mythopoïétique et construire un nouveau mythe qu’ils pourront partager.

show abstract

Evaluación de prácticas en la psicología clínica dominicana

Nicolas¹,

Martínez²

2015

PSIENCIA

View full text Add to dashboard Cite

Clinical psychology, as an application of psychological science, must undergo a constant process of revision and development of its empirical foundations. The current study explores the scientific status of clinical psychology in the Dominican Republic, with a focus on three main elements: use of evidence-based practices, preference for clinical judgment over actuarial judgments, and knowledge of research methods and statistics. Additionally, we explore professional development practices, and other important elements for the responsible application of science. Our results indicate multiple weaknesses in clinical practice, including an excessive use of techniques with poor validity, strong endorsement of clinical judgments, general apathy towards active involvement in research, and lack of knowledge of basic methodological and statistical concepts. We discuss factors potentially related to these weaknesses, and propose possible steps to take in order to strengthen clinical psychology in the Dominican Republic.

show abstract

I Will Always Love You: Dispelling Marital Myths Through Applications of Rational-Emotive Behavior Therapy

Cited by 3 publications

References 0 publications

Genç Kizlarin Evli̇li̇ğe İli̇şki̇n Görüşleri̇ni̇n İncelenmesi̇: Neden Evleni̇ri̇m? Neden Evlenmem?

Genç Kizlarin Evli̇li̇ğe İli̇şki̇n Görüşleri̇ni̇n İncelenmesi̇: Neden Evleni̇ri̇m? Neden Evlenmem?

La transe dans le moment présent de la dispute de couple

Evaluación de prácticas en la psicología clínica dominicana

Contact Info

Product

Resources

About