Aim: Intraosseous infusion (IOI) is an alternative method of vascular access which is considered when peripheral intravenous line cannot be achieved rapidly. Epinephrine, adenosine, crystalloids, colloids and blood products can be administered effectively using this route during resuscitation and shock management.
Material and Methods:We retrospectively evaluated the medical records of Pediatric Intensive Care Unit (PICU) patients who had required IOI administration, and the complications of this method are searched. Results: Medical records of 332 patients who had been followed in our PICU were examined and 13 patients (3.9%) were detected to have IOI administered. Our patients' median age was 8 months, and male:female ratio was 2,5. The primary diagnoses of our IOI administered patients were septic shock (6), cardiogenic shock (2), acute gastroenteritis (1), hemorrhagic shock and encephalopathy syndrome (4). IOI were performed 2 of 13 patients during resuscitation. We performed IOI by spinal needle in 10 (76.9%) patients and by bone marrow aspiration needle in three patients. Eight (61.64%) patients were inpatient. The sites for placement of IO line were right proximal tibia in 12 patients, left proximal tibia in 2 patients, and right distal femur in one patient. The median time of IOI was 20 hours (3 hours-9 days) , and 11 patients survived in the first 24 hours. The only complication was extravasation, seen in a patient. Conclusion: IOI is indicated in life-threatening situations in which vascular access is essential for treatment, and should be kept in mind for being an easily achieved vascular access.Key words: intraosseous infusion, shock, resuscitation, emergency treatment Amaç: Kemik içi (Kİ) infüzyon acil durumlarda damaryolu açılamadığında ilâç ve sıvı tedavisi için alternatif bir yoldur. Bu yolla canlandırma sırasında ve şokta epinefrin, adenozin, kristaloid, kolloid ve kan ürünleri etkin bir şekilde uygulanabilir. Gereç ve Yöntem: Yoğun bakım ünitesinde yatmış ve Kİ infüzyon tedavisi uygulanmış olan hastaların dosyaları retrospektif olarak incelenerek, bu tedavinin yapıldığı hastalar ve komplikasyonlar değerlendirildi. Bulgular: Yoğun bakım ünitemizde yatan 332 hastadan 13 (3.9%)'üne Kİ infüzyon tedavisi uygulandı. Hastalarımızda median yaş 8 ay, erkek kız oranı 2.5 bulundu. Kİ infüzyon tedavisi uygulanan hastaların tanıları septik şok (6), kardiyojenik şok (2), akut gastroenterit (1), hemorajik şok ve ensefalopati sendromu (4) idi. Kİ infüzyonu 13 hastadan 2'sine canlandırma sırasında uygulandı. On (76.9%) hastaya spinal iğne, 3 hastaya ise kemik iliği aspirasyon iğnesi ile Kİ infüzyonu yapıldı. Sekiz (61.64%) hasta daha önceden hastanede yatmaktaydı. Kemik içi infüzyon tedavisi 12 hastada sağ proksimal tibia, 2 hastada sol proksimal tibia ve bir hastada sağ distal femurdan uygulandı. Kemik içi uygulanan iğneler ortalama 20 saat (3 saat-9 gün) kaldı ve 11 hasta 24 saatten uzun süre yaşadı. Hastalardan sadece birisinde 1 kez görülen ilâç ekstravazasyonu, tek komplikasyon idi. Sonuç: Kemik içi infüzy...