Sea drowning: a case report and review of the literature

Abstract

400,000 incidents of sea drowning take place every year. We report the case of a woman, 34 years old, attended on the beach by external hospital emergency services after suffering immersion in seawater resulting in drowning due to acute respiratory failure. She was admitted to the critical care unit and an emergency fiberoptic bronchoscopy was performed, extracting a large quantity of sand and algae. The respiratory function improved and FiO2 requirements were gradually reduced following the procedure. After 8 days of mechanical ventilation the patient was extubated, with good clinical tolerance and was transferred to a ward.

Treatment with sivelestat sodium of acute respiratory distress syndrome induced by chemical pneumonitis: A report of three cases

“…Although drowning can be prevented, it is the cause of approximately 63,000 deaths/year in China ( 17 ). Because of the large amount of liquid aspired, drowning patients initially develop pathophysiological manifestations of chemical pneumonitis, such as alterations in gas exchange, hypoxemia and decreased pulmonary compliance ( 18 ). The symptoms gradually worsen over time.…”

Sauna Kullanimi Sonrasi Geli̇şen Akut Solunum Yetmezli̇ği̇ Olgusu

“…Olguda öykünün derinleştirilmesiyle ilk yakınmasının fenalık hissi olduğu ve ardından bayıldığı, başına soğuk su dökülerek kendine geldiği sırada şiddetli nefes darlığı olduğu öğrenildiğinden ayırıcı tanıda düşünülmesi gereken bir diğer durum ise su aspirasyonuna sekonder solunum yetmezliği tablosudur. Literatürde, olgumuzda olduğu şekilde su aspirasyonu olan bir olguya rastlanmamış ancak, tatlı veya tuzlu su aspirasyonu sonucu gelişen ölümcül veya ölümcül olmayan boğulma olguları tanımlanmıştır (17)(18)(19). Ölümcül olmayan boğulma olgularında, aspire edilen suyun niteliğinden bağımsız olarak, alveolokapiller membranın bütünlüğünde bozulmaya ve artmış geçirgenliğe bağlı olarak gelişen pulmoner ödem, değişen derecelerde hipoksemiye ve hatta ARDS tablosuna yol açmaktadır (17,20).…”