Son birkaç on yıldaki arkeolojik kazılarda ortaya çıkartılan veriler tarihsel sürece ilişkin düşüncelerde büyük değişimlere neden olmuştur. Özellikle Göbeklitepe, Karahantepe, Marmaray, Beşiktaş ve benzeri erken dönemeF ait yapılan kazılar hiç beklenmedik sonuçları ile ön plana çıkmaktadır. Bunlar içerisinde Göbeklitepe yoğun sembolik anlatımı ile diğer alanlardan ayrışmaktadır.
Yazının henüz kullanılmadığı, madeni araçların bilinmediği bir zaman diliminde son derece muazzam bir intizamda inşa edilmiş yapılar ve buradaki yoğun sembolizm Göbeklitepe’ye ilgiyi arttırmış ve Göbeklitepe, uzman ya da amatör hemen herkesin ilgilendiği, bir fikrinin olduğu yer haline gelmiştir. Burada konuyla doğrudan bağlantılı olmayan araştırmacılar özellikle MÖ. III. bin ve sonrasında başta Mezopotamya olmak üzere çevre coğrafyalarda ortaya çıkan ve Göbeklitepe’deki sembollerle benzerlik gösteren örnekler üzerinden hareketle bir ilişkiyi ortaya koymaya çalışmaktadırlar. Bunlardan en dikkat çekici olanı yazılı ilk kelimenin ilk defa Göbeklitepe’de ortaya çıktığını savunan M. Seyfzadeh ve R. Schoch’un, Archaeological Discovery dergisinde yayınlanan “World’s First Known Written Word at Göbekli Tepe on T-Shaped Pillar 18 Means God” başlıklı makalesidir. Söz konusu çalışma temel olarak Luvi hiyeroglifinde bulunan tanrı determinatifinin Göbeklitepe’deki biçimsel benzerliğinden yola çıkarak aradaki ilişkiliyi diğer üç benzerlikle destekleyerek açıklamaya çalışmaktadır.
Bu çalışmada çıkış noktası olarak aynı referanstan etmektedir. Bununla birlikte örnekler önce biçimsel benzerlikleri ile ele alınmakta, ardından J. Cauvin’in Neolitikleşme kuramı başta olmak üzere, daha önce yayınladığımız Düalist Pagan Sembolizmi’nin ortaya koymuş olduğu perspektif ile Göbeklitepe sembolizmi üzerine bir kurgu denemesi yapılmaktadır. Söz konusu kurgu ile bir taraftan biçimsel benzerlikler ortaya konulurken diğer taraftan semantik olarak konu ele alınmakta ve Luvi Hiyeroglifi ile olması muhtemel ilişki tarihsel verilerle de desteklenerek ortaya konulmaktadır.